D.TRUMP VE ENFORMASYONEL EMPERYALİZM

 
Donald Trump'ın başkanlık seçimindeki zaferi;
Batılı medya yorumcularının çeşitli ırksal ve kimliksel grupların oy verme örneklerine odaklanan basmakalıp açıklamalarıyla gölgelendi...
 
*
Halbuki yaşam, insanların faydaları ve mutlulukları için bilgiyi talep etmeleri gerçeğine dayanıyor,
Bugün bilgi teknolojilerini elinde bulunduran güç ya da iktidar da sömürgeciliğini insandan geliştirip tüm dünyaya işliyordu.
Bilgi teknolojileri ABD'nin tekelindeydi ve o'da işbu küresel enformasyonel emperyalizmini dünyaya sunuyordu.
Yani sahip olduğu gücle diğerlerinin zihinleri ve eylemleri üzerinde kontrol iddiasında bulunuyordu...
 
*
Ama yorumcular, Amerikan gücünün kendisinden sonra gelen Çin, Rusya, Japonya ve Almanya'nın güçlerinin kat kat üstünde olduğu,
Fakat bu gücüyle; Afganistan, Irak ve Suriye'de askeri sonuca ulaşamaması: Ekonomisindeki büyük gerileyişi: Gelir adaletsizliğinin ve ırklar arası eşitsizliğin artması: Ülkenin eskimiş fiziki altyapısı: İç siyasetteki kutuplaşma: Çin ve Rusya'nın  gerçek ve ciddi bir potansiyel tehdit olarak yükselmesi gibi nedenlerle sorgulandığı bir sırada;
Seçilmiş Başkan D.Trump'ın bu gerçekler üzerinden seçimi sağa yönlendirip yönetebildiği bir referandum haline getirdiğini görmediler...
 
*
Halbuki Amerika nüfusu, ekonomisi, coğrafyası, askeri gücü ve değerleri ile tek küresel güç olma vasfını halâ elinde bulunduruyor.
Üstelik adeta bir savaş makinesi görünümündedir.
Sahip olduğu ordunun büyüklüğü, en ileri teknolojileri kullanan askeri sanayisi, tek başına yeryüzündeki tüm askeri harcamaların yarısına denk bütçesi ve silahlarının gücü neredeyse tüm dünya ile savaşmaya yetecek kadardır ve bu jeopolitiğinin temel gerçeğidir...
 
*
"Klasik liberal-konservatif" D.Trump, kampanyasında Amerikalılara ve dünyaya bu iddianın gerçekleştirilmesini vaadetti. 
Yani ekonomi ve siyasetin daha rafine, rasyonel, bürokrasinin oturduğu, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği bir yapıdan sözetti.
Bu dönüşümü sağlamak üzere devletlerin kendi içinde devlete etki eden yapıları ayıklamalarını, bu yapıların oluşturduğu boşluklara, kara deliklere izin vermemelerini istedi...
 
*
Mesela; SSCB'den sonra kapitalizm savunucularının komünist tehlikenin sona ermesinin Avrupa'da birlik yaratacağını iddia etmelerine rağmen,
Bütün Avrupa projesinin çökme belirtileri verdiği,
AB'nin barış, refah ve birlik yuvası olması şöyle dursun yeni bir şovenizmin, kemer sıkmanın ve savaşın kaynağı olduğunun her gün daha çok anlaşıldığı,
Avrupa burjuva demokrasisinin yerini otoriter rejimlere bıraktığı bu sırada;
"Amerika'yı yeniden büyük bir devlet yapmayı vaat etti. Amerikalı bir kısım egemenin sınırların ötesindeki rakipleri ve düşmanlarına karşı "Önce Amerikalılar" milliyetçiliğini yükseltti. *
D.Trump, NATO üyelerinden birine saldırılması durumunda diğer ülkelerin onu savunması ilkesine karşı durdu.
Bunun nedeni olarak pek çok üye ülkenin NATO şartları gereği yapılması gereken GSYİH' nın yüzde 2'si kadar harcamayı yapmamasını gösterdi.
  
*
Çünkü ABD, şer ekseni ve terörü gerekçe göstererek enformasyon savaşı alanında ağır silahlanma hareketi içindedir.
Enformasyon savaşı: "Siber saldırıları, psikolojik savaş uygulamalarını ve iletişim tesislerine gerçekleştirilecek konvansiyonel saldırıları da kapsayan muhtelif araçlar kullanılarak düşmanın enformasyon kaynaklarının tamamen tahrip etmesi"dir.
ABD bir süredir ordusunu enformasyon savaşı alanında taarruz ve saldırı amaçlı olarak faaliyet gösteren yeni bir organizasyona çekiyor.
Enformasyon savaşı kapsamında Komuta-kontrol savaşı: İstihbarat odaklı savaş: Elektronik savaş: Psikolojik savaş: Hacker ve siber savaş: Ekonomik enformasyon savaşı aşamaları için Savunma Bakanlığı'nda ve Genelkurmay çerçevesinde bir çok departman ve alt birimleri oluşturulmuş bulunuyor.
 
*
Enformasyon savaşı amacı, çatışma ile düşmanın gücünden sakınmak fakat düşmanın hızlı ve saldırgan biçimde zayıflıklarını ortaya çıkararak en fazla zarar verecek yerinden vurmak, fiziki ve moral olarak etkisizleştirmek ve yıkmaktır.
Yüksek teknolojili Hava, Su altı, Kara, Uzay ve Bilgi Savunma Sistemlerine dayanıyor, alt sistemlerinin çokluğu ve karmaşıklığı nedeniyle bakımı ve işletilmesinde rafine personel gerekiyor.
Bu yüzden çok pahalıdır.
Ama NATO üyesi ülkeler de mali kriz, yetersiz rekabet, beraberinde tasarruf önlemleriyle ulusal savunma yatırımlarını azaltmış ve bu durum NATO'nun caydırma kapasitesini riske atacak düzeyde etkilemiştir.
 
*
Tıpkı Medya yorumcuları gibi NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'da Trump'a sesleniyor:
NATO'dan ayrılmak için doğru zaman olmadığını ve bunun istenmedik sonuçlara yol açacağını ifade ediyor.
Bir yandan da enformasyon alanında Rusya'nın artan etkisine karşı yeni bir iletişim departmanı kurmayı tartışıyor!
 
*
Halbuki 28 Ekim'de, Başkan B.Obama BM Güvenlik Konseyinden ABD ve müttefiklerine; Rusya ve Çin'in fiili olarak yer aldığı bölgesel örgütlerle, işbirliği yapmasını engelleyen bir karar çıkartmıştır.
ABD bu kararla dünyayı iki farklı alana bölüyor.
Bu, tek bir dünyanın ama iki ayrı yönetimin olduğu Soğuk Savaşa geri dönüş değil yeni bir yapılanma halidir.
Bir tarafta ABD tarafından yönetilen, özveri ve rekabete dayalı tek kutuplu bir dünya,
Diğer tarafta bağımsız ve baş eğmeyen Rusya ile Çin ve çevrelerinde kendi aralarında işbirliği yapan devletlerin dünyası...
 
*
ABD enformasyon savaş gücüyle izole ettiği, Rusya ile Çin ve çevrelerinde kendi aralarında işbirliği yapan devletlerin dünyasını altedeceğini hesaplıyor.
Yeni teknik ne kadar tutar,ne kadar başarılı olur,lbilinmez ama  seçilmiş Başkan D.Trump "ABD her yıl bir trilyon doları NATO'ya harcıyor. Artık bu parayla ABD'nin eskiyen alt yapısı yenilenecektir"diyor...
Ya da birkaç milyon göçmeni sınırdışına süreceğini söylüyor.
 
*
Ya Türkiye?
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'nda görevli bazı askerlere yönelik soruşturmayı tamamlamış ve yetkisizlik kararı vermiştir.
İddia; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM ve Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı bombalayan savaş uçaklarına havada tanker uçakları ile yakıt ikmalinde bulundukları belirlenen filo komutanı ve pilotların da bulunduğu 20 askerle ilgilidir.
 
*
15 Temmuz'da başarısız kalmaya yönelik dahi olsa FETÖ darbesi binlerce insanın, zırhlı araçların, uçakların hazırlanmasını ve seferber edilmesini gerektirdi.
Hazırlıklardan NATO haberdardı ancak bunun açık edilmesi Küresel Demokrasi'yi zedelerdi.
Halbuki Türkiye'de, ABD ve müttefik hava kuvvetlerinin harekatlarını yürüttüğü İncirlik üssünde,
NATO'nun tüm kara kuvvetlerinin hazırlık ve eşgüdümünden sorumlu olan Vicenza'daki US Army Africa komutanlığı yönetimine bağlı uluslararası bir iletişim ağı vardı...
 
* 
ABD, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla FETÖ darbesine karışmadığını söylemeye getirmiştir.
Bu Enformasyonel Emperyalizm'dir ... 
 
 
15. 11. 2016 - trump usa abd amerika
 
Donald Trump’ın başkanlık seçimindeki zaferi;
Batılı medya yorumcularının çeşitli ırksal ve kimliksel grupların oy verme örneklerine odaklanan basmakalıp açıklamalarıyla gölgelendi…
 
*
Halbuki yaşam, insanların faydaları ve mutlulukları için bilgiyi talep etmeleri gerçeğine dayanıyor,
Bugün bilgi teknolojilerini elinde bulunduran güç ya da iktidar da sömürgeciliğini insandan geliştirip tüm dünyaya işliyordu.
Bilgi teknolojileri ABD’nin tekelindeydi ve o’da işbu küresel enformasyonel emperyalizmini dünyaya sunuyordu.
Yani sahip olduğu gücle diğerlerinin zihinleri ve eylemleri üzerinde kontrol iddiasında bulunuyordu…
 
*
Ama yorumcular, Amerikan gücünün kendisinden sonra gelen Çin, Rusya, Japonya ve Almanya’nın güçlerinin kat kat üstünde olduğu,
Fakat bu gücüyle; Afganistan, Irak ve Suriye’de askeri sonuca ulaşamaması: Ekonomisindeki büyük gerileyişi: Gelir adaletsizliğinin ve ırklar arası eşitsizliğin artması: Ülkenin eskimiş fiziki altyapısı: İç siyasetteki kutuplaşma: Çin ve Rusya’nın  gerçek ve ciddi bir potansiyel tehdit olarak yükselmesi gibi nedenlerle sorgulandığı bir sırada;
Seçilmiş Başkan D.Trump’ın bu gerçekler üzerinden seçimi sağa yönlendirip yönetebildiği bir referandum haline getirdiğini görmediler…
 
*
Halbuki Amerika nüfusu, ekonomisi, coğrafyası, askeri gücü ve değerleri ile tek küresel güç olma vasfını halâ elinde bulunduruyor.
Üstelik adeta bir savaş makinesi görünümündedir.
Sahip olduğu ordunun büyüklüğü, en ileri teknolojileri kullanan askeri sanayisi, tek başına yeryüzündeki tüm askeri harcamaların yarısına denk bütçesi ve silahlarının gücü neredeyse tüm dünya ile savaşmaya yetecek kadardır ve bu jeopolitiğinin temel gerçeğidir…
 
*
“Klasik liberal-konservatif” D.Trump, kampanyasında Amerikalılara ve dünyaya bu iddianın gerçekleştirilmesini vaadetti. 
Yani ekonomi ve siyasetin daha rafine, rasyonel, bürokrasinin oturduğu, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği bir yapıdan sözetti.
Bu dönüşümü sağlamak üzere devletlerin kendi içinde devlete etki eden yapıları ayıklamalarını, bu yapıların oluşturduğu boşluklara, kara deliklere izin vermemelerini istedi…
 
*
Mesela; SSCB’den sonra kapitalizm savunucularının komünist tehlikenin sona ermesinin Avrupa’da birlik yaratacağını iddia etmelerine rağmen,
Bütün Avrupa projesinin çökme belirtileri verdiği,
AB’nin barış, refah ve birlik yuvası olması şöyle dursun yeni bir şovenizmin, kemer sıkmanın ve savaşın kaynağı olduğunun her gün daha çok anlaşıldığı,
Avrupa burjuva demokrasisinin yerini otoriter rejimlere bıraktığı bu sırada;
“Amerika’yı yeniden büyük bir devlet yapmayı vaat etti.
Amerikalı bir kısım egemenin sınırların ötesindeki rakipleri ve düşmanlarına karşı “Önce Amerikalılar” milliyetçiliğini yükseltti.
*
D.Trump, NATO üyelerinden birine saldırılması durumunda diğer ülkelerin onu savunması ilkesine karşı durdu.
Bunun nedeni olarak pek çok üye ülkenin NATO şartları gereği yapılması gereken GSYİH’ nın yüzde 2’si kadar harcamayı yapmamasını gösterdi.
  
*
Çünkü ABD, şer ekseni ve terörü gerekçe göstererek enformasyon savaşı alanında ağır silahlanma hareketi içindedir.
Enformasyon savaşı: “Siber saldırıları, psikolojik savaş uygulamalarını ve iletişim tesislerine gerçekleştirilecek konvansiyonel saldırıları da kapsayan muhtelif araçlar kullanılarak düşmanın enformasyon kaynaklarının tamamen tahrip etmesi”dir.
ABD bir süredir ordusunu enformasyon savaşı alanında taarruz ve saldırı amaçlı olarak faaliyet gösteren yeni bir organizasyona çekiyor.
Enformasyon savaşı kapsamında Komuta-kontrol savaşı: İstihbarat odaklı savaş: Elektronik savaş: Psikolojik savaş: Hacker ve siber savaş: Ekonomik enformasyon savaşı aşamaları için Savunma Bakanlığı’nda ve Genelkurmay çerçevesinde bir çok departman ve alt birimleri oluşturulmuş bulunuyor.
 
*
Enformasyon savaşı amacı, çatışma ile düşmanın gücünden sakınmak fakat düşmanın hızlı ve saldırgan biçimde zayıflıklarını ortaya çıkararak en fazla zarar verecek yerinden vurmak, fiziki ve moral olarak etkisizleştirmek ve yıkmaktır.
Yüksek teknolojili Hava, Su altı, Kara, Uzay ve Bilgi Savunma Sistemlerine dayanıyor, alt sistemlerinin çokluğu ve karmaşıklığı nedeniyle bakımı ve işletilmesinde rafine personel gerekiyor.
Bu yüzden çok pahalıdır.
Ama NATO üyesi ülkeler de mali kriz, yetersiz rekabet, beraberinde tasarruf önlemleriyle ulusal savunma yatırımlarını azaltmış ve bu durum NATO’nun caydırma kapasitesini riske atacak düzeyde etkilemiştir.
 
*
Tıpkı Medya yorumcuları gibi NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’da Trump’a sesleniyor:
NATO’dan ayrılmak için doğru zaman olmadığını ve bunun istenmedik sonuçlara yol açacağını ifade ediyor.
Bir yandan da enformasyon alanında Rusya’nın artan etkisine karşı yeni bir iletişim departmanı kurmayı tartışıyor!
 
*
Halbuki 28 Ekim’de, Başkan B.Obama BM Güvenlik Konseyinden ABD ve müttefiklerine; Rusya ve Çin’in fiili olarak yer aldığı bölgesel örgütlerle, işbirliği yapmasını engelleyen bir karar çıkartmıştır.
ABD bu kararla dünyayı iki farklı alana bölüyor.
Bu, tek bir dünyanın ama iki ayrı yönetimin olduğu Soğuk Savaşa geri dönüş değil yeni bir yapılanma halidir.
Bir tarafta ABD tarafından yönetilen, özveri ve rekabete dayalı tek kutuplu bir dünya,
Diğer tarafta bağımsız ve baş eğmeyen Rusya ile Çin ve çevrelerinde kendi aralarında işbirliği yapan devletlerin dünyası…
 
*
ABD enformasyon savaş gücüyle izole ettiği, Rusya ile Çin ve çevrelerinde kendi aralarında işbirliği yapan devletlerin dünyasını altedeceğini hesaplıyor.
Yeni teknik ne kadar tutar,ne kadar başarılı olur,lbilinmez ama  seçilmiş Başkan D.Trump “ABD her yıl bir trilyon doları NATO’ya harcıyor. Artık bu parayla ABD’nin eskiyen alt yapısı yenilenecektir”diyor…
Ya da birkaç milyon göçmeni sınırdışına süreceğini söylüyor.
 
*
Ya Türkiye?
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün darbe girişimiyle ilgili İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı’nda görevli bazı askerlere yönelik soruşturmayı tamamlamış ve yetkisizlik kararı vermiştir.
İddia; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM ve Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı bombalayan savaş uçaklarına havada tanker uçakları ile yakıt ikmalinde bulundukları belirlenen filo komutanı ve pilotların da bulunduğu 20 askerle ilgilidir.
 
*
15 Temmuz’da başarısız kalmaya yönelik dahi olsa FETÖ darbesi binlerce insanın, zırhlı araçların, uçakların hazırlanmasını ve seferber edilmesini gerektirdi.
Hazırlıklardan NATO haberdardı ancak bunun açık edilmesi Küresel Demokrasi’yi zedelerdi.
Halbuki Türkiye’de, ABD ve müttefik hava kuvvetlerinin harekatlarını yürüttüğü İncirlik üssünde,
NATO’nun tüm kara kuvvetlerinin hazırlık ve eşgüdümünden sorumlu olan Vicenza’daki US Army Africa komutanlığı yönetimine bağlı uluslararası bir iletişim ağı vardı…
 
ABD, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla FETÖ darbesine karışmadığını söylemeye getirmiştir.
Bu Enformasyonel Emperyalizm’dir … 
 
 
15. 11. 2016