FETULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR DOSYASI : Recep Güven Kimdir ? / Özel Büro

Recep Güven, 1964 İstanbul doğumludur. Ailesi 1958 yılında Üsküp’ten İstanbul’a getirilmiş. Aslen Makedonya kökenlidir. Devşirilerek Türkleştirilmiştir. - image005 2

Recep Güven, 1964 İstanbul doğumludur. Ailesi 1958 yılında Üsküp’ten İstanbul’a getirilmiş. Aslen Makedonya kökenlidir. Devşirilerek Türkleştirilmiştir. - image005 2

Recep Güven, 1964 İstanbul doğumludur. Ailesi 1958 yılında Üsküp’ten İstanbul’a getirilmiş. Aslen Makedonya kökenlidir. Devşirilerek Türkleştirilmiştir.

Recep Güven, 1964 İstanbul doğumludur. Ailesi 1958 yılında Üsküp’ten İstanbul’a getirilmiş. Aslen Makedonya kökenlidir. Devşirilerek Türkleştirilmiştir. 1979 yılında Polis Koleji’ne giren Recep Güven, 14 Haziran 1987 tarihinde Polis Akademisinden mezun oldu. Sırasıyla Polis Akademisi Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve en son olarak Siirt Emniyet Müdürlüğü görevlerini yaptı. 1.Sınıf Emniyet Müdürlüğü’ne yükseldi.

1999 yılında Fetullahçı olduğu gerekçesi ile soruşturmaya alındı. Daha önce Özel Harp Dairesi denilen gladio örgütü ordunun denetiminde iken, kont-gerilla olarak görev almak üzere Türk subayları ABD’ye gönderilirdi. Ergenekon Örgütü de bu oluşuma bağlı idi. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte daha önce çok planlı bir şekilde yapılan uzun süreli hazırlıklar çerçevesinde, Ergenekon Örgütü yerine Yeşil Ergenekon Örgütü kuruldu. Yeşil Ergenekon Örgütü’nün merkezi Türk Polis Teşkilatı’dır. Komuta Merkezi, Ankara’daki Gölbaşı semtidir. Eski Ergenekon da çekirdek kadro subaylar iken, Yeşil Ergenekon’da ise polislerdir. Söz konusu Yeşil Ergenekon Örgütü, daha önce ABD’ye gönderilen polislerin koordinesinde kuruldu. Recep Güven’de Yeşil Ergenekon’da görev almak üzere 1990-1991, 2004, 2006 yıllarında ABD’de de eğitim gördü. National Defense Üniversitesinde kriminoloji eğitimini aldı. 2005 yılında, gladio’nun Avrupa merkezi olan Almanya’nın Münih kentinde de kont-gerilla eğitimini gördü. Esas yetiştirildiği alan PKK’dir. Polis Akademisi, Amed İstihabarat Daire Başkanı, İstihbarat Daire Başkanlığı ve Siirt Emniyet Müdürü olarak görev yaptı. Şu anda ise Amed’te Emniyet Müdürüdür.

İMAMIN ORDUSUNDA BİR POLİS ŞEFİ RECEP GÜVEN

Eylül 2012’de, Amed’e Emniyet Müdürü olarak atandıktan sonra yaptığı bir konuşmayla meşhur olan ve Fetullahçı Polis Şefi diye tanınan Recep Güven. Bugün de hem Sebatayist hem de Fetullahçı Prens Eyüp Can’ın genel yayın yönetmeni olduğu Radikal Gazetesi’nde sür manşetten şöyle bir başlık var. “Emniyet Müdürü Kürtçe Öğreniyor” adı altında Fetullah Gülen’in koordinatörü olduğu yeni Türk Kont-gerilla Örgütü olan “Ötüken Gladiosu” koordinasyonunda yer alan Recep Güven’in reklamı yapılıyor.

Hakkında çok şey konuşuldu. Konuşulanlar ağırlıkta olumlu yöndeydi. Aradan 5 ay geçti. Amed’te, Şahin Öner’in polis akrebiyle ezilerek katledilmesi sonucuda açığa çıktı ki, Recep Güven konuşulduğu gibi değil. Eski icraatları ve son 5 aylık icraatı ile birlikte incelendiğinde çok tehlikeli bir portreyle karşı karşıyız.

1991 ve 1996 yılları arasında Amed’te İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaparken, her gün sokak ortasında Kürt yurtseverleri katlediliyordu. İşkenceli sorgularının birinci elden yürüten Recep Güven oluyordu. O’nun koordinesinde işkence ve katliamlar sürürken gittikçe rütbesi de yükseliyordu. Bu defa 2012 yılında Amed’e Emniyet Müdürü olarak geri dönüyordu. Kimse bilmez ki, Yeşil Ergenekon’un kafa takımındandır. Amed’e atandığı süreçte, 1990 yıllarda yaptığı işkencelerin üstünü örtemeye çalışırken aslında itiraf ediyor ve şunları söylüyordu. “Çocuğu sorguluyorum, gözlerimin içine nefretle bakıyor. Neden böyle baktığını soruyorum, ‘Siz bize işkence yapıyorsunuz’ diyor.”

Okumaya devam et  “Pasaportsuz gelmeyin” uyarısı

“İŞİMİN GEREĞİ OLARAK JİTEM’CİLERİ TANIYORUM”

1991-1996 yıllarında, Amed’te, İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaparken, A.Hakim Güven, Hıdır Altuğ ve Abdulkadir Aygan gibi JİTEM tetikçilerini, şefi Hanifi Avcı ile birlikte görevlendiren Recep Güven. Onbinlerce Kürdü katleden JİTEM tetikçilerinden Hıdır Altuğ ve A.Hakim Güven gibilerini JİTEM’in mütahhit iş adamlarından biri olan Ali İhsan Kaya’nın yanında şirket elemanı olarak görevlendiren yine kendisi. Cizre davasında verdiği ifade de, işinin gereği olarak JİTEM tetikçilerini tanıtıdığını ve JİTEM’ci Ali İhsan Kaya’yla samimi olduğunu ifade ediyordu.

“SOKAK İNCİLERİ VE TİLLO GÜVENİ PROJESİYLE KIZLAR POLİS OLUYOR”

Recep Güven, Sêrt’te göreve başladıktan sonra gözaltı ve tutuklamalar arttı. KCK adı altında siyasi soykırım operasyonları başlatıldı. Demokratik eylemlere devlet terörü uygulandı. En küçük bir eylem bile polis terörüyle bastırılmaya çalışıldı. Taziye evlerine baskınlar yapıldı. İşkence sokaklara taşındı.

Sêrt’te Özel Savaşı çok yoğun ve en ince yöntemlerle zirveye çıkardı. Bunu özellikle yurtsever Kürt ailelerinin kız çocukları üzerinde yürüttü. Önce “Yeşeren Umutlar Derneği” adı altında bir dernek kurarak, Kürt kızlarını dershanelere yerleştirdi. Bunun ardından ise “Sokak İncileri Projesi” ve “Tillo’nun Güveni Projesi” adı altında yurtsever Kürt ailerinin kızlarını polis okullarına yerleştirdi.

“DAĞA GİDECEKLERİNE FUHUŞ YAPSINLAR”

Sêrt’te yüzlerce genç Kürt kızı bu şekilde düşürülerek polislere peşkeş çekti.

Fuhuşa sürüklendi. Siirt Valisi bu durum için, “Kızlar dağa gideceklerine fuhuş yapsınlar” dedi. Güven,bunlarla da yetinmedi. “Polis Olmak İsteyen Yeni İnciler Arıyoruz” projesinide uygulamaya koyarak, bu konuda özel olarak Birinci Sınıf Emniyet Müdürü Polis Başmüfettişi İnci Aksoy’u görevlendirdi. Mevcut durumda İnci Aksoy vasıtasıyla Sêrt’te Kürt kızları geridönüşü olmayacak bir girdaba alınmış durumda.

Recep Güven, bunları bağlı olduğu Cemaat Lideri Fetullah Gülen’den aldığı direktifler çerçevesinde yapmaktadır.

“BUGÜNKÜ ÇOCUKLARI TÜRKLÜĞE ASİMİLE ETMEK”

Fetullah Gülen, Kürt kızlarının Yeşil Türkçü Faşizmi’nin hedefleri doğrultusunda nasıl ve hangi amaçlar çerçevesinde Türkleştirilmesi gerektiğini “Kırık Testi” programında şu sözlerle dile getirmektedir. “Anadil anadan öğrenilir.O bakımdan geleceğin annelerini, bugünkü çocukları Türklüğü asimile etmek çok daha önemlidir.”

Gülen, herşeyden önce Kürt toplumunun soykırımdan geçirilmesi için öncelikli görev olarak çocukları büyüten ve yetiştiren Kürd kadınının Türkleştirilmesi gerektiğini müritlerine aşılar.

Bu direktif doğrultusunda hareket eden Recep Güven, Amed’e atanmasına rağmen Aralık 2012’nin sonunda başlattığı projelerin denetimini yapmak için Sêrt’te gider. “Tillo’nun Güveni Projesi” startını verdi. Bu proje ile 112 Kürt kızı polis yapılmak üzere eğitime alındı. Recep Güven, projenin tanıtım konuşmasında “Bir erkeği eğitirseniz, bir insanı eğitmiş olursunuz. Bir kadını eğitirseniz, bir toplumu eğitmiş olursunuz” dedi. Güven, bu konuşmasıyla Fetullah Gülen’in ortaya koyduğu esas hedef doğrultusunda geleceğin anneleri olacak Kürt kızlarını Türkleştirilerek, Kürt toplumunun Türkleştirebileceğini açıkça ilan ediyordu.

Okumaya devam et  Hayırlı Bayramlar, Bay Putin!

Recep Güven, Eylü 2012’de,Amed’e atanır atanmaz aynı projeyi Amed’te de uygulamaya başladı. AKP’li Bakan Mehdi Eker, Vali Mustafa Toprak ile birlikte yüzlerce Kürt kızlarını toplayarak projenin startını verdiler.

“FAİLİ MEÇHULLER MECBURİYET”

Recep Güven’in vukuatı sadece bunlar değil.

Amed’e atanırken söylediği bazı sözler vardı. Şöyle diyordu.”Faili meçhule giden insanların her hangi bir sisteme tabi olamayacağını da biliyorum. Belki mecburiyet, belki acil bir kararla yapıldı.Geçmişi eleştirmek gibi bir olumsuzluğa girmek istemem”. Faili meçhul-faili belli- cinayetlerin olduğu dönemde Amed’te Polis İstihbarat Daire Başkanı olan Güven’dir. JİTEM’in, polis, MİT, ordu, tetikçi ve Hizbul-Kontra karışımı bir cinayet örgütü olduğu aşikardır. Buna göre Recep Güven, katliamlarıh birinci dereceden sorumlularındandır. Katliam yapma daha doğrusu soykırım yapma suçundan yargılanması gerekmektedir. Yaptığı katliamlara mecburiyetti diyor.

Ve şunu da ekliyor. “Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz….. Ama eline silah almış çoluk çocuk demeden insan katleden canavarlaşmış bir teöristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz”.

Bu sözlerle Türk devletinin tarih boyunca yaptığı Ermeni, Rum, Suryani ve Kürt soykırımları ile Koçgıri,Dersim, Agıri,Zilan, Sason ve 1990’lı yıllardaki katliamların üstünü örtüyor. Gerillayı canavar olarak gösteriyor. Kendisini bir katliamcı değil bir hümanist olarak lanse ediyor.

Birileri de vay be ne iyi Emniyet Müdürümüz varmış dedi. Makale üzerine makaleler yazıldı. Övgüler dizildi. Kimse merak edipte Recep Güven’in ne yapıp ne yapmadığını araştırma zahmetinde bile bulunmadı.

Recep Güven’in diyolog, hoşgörü, şefkat ve sevgi seli gibi iyilikçi sözlerin çekici cazibesiyle Kürtlere katliam fetvası veren Fetullah Gülen’in yarattığı bir canavar olduğunu düşünen olmadı.Herkes “Aaaa ne kadar duygulu ve insancıl polis şeflerimiz var” dedi.

Güven’de açıldıkça açıldı. Şöyle devam etti. “Kan ve göz yaşı Diyarbakır’ın kaderi olmamalı…Canavarlar üretiyoruz….Nedeni ise eğitimsizlikten, kontrolsüzlükten, insana ulaşamadığımızdan, insan odaklı hizmet veremediğimizdendir”

CANAVAR AMEDLİLERMİ YOKSA OKUDUKÇA CANAVARLAŞAN RECEP GÜVEN Mİ?

Amed’te 1991-1996 yıllarında binlerce Kürdün kanı döken kimdi? Tabiki Fetullahçı polis şefinin başında olduğu polis teşkilatı ve devletin diğer kurumları. Kürtlere kan ve göz yaşını kader haline getiren yine devlet. Üstelik bu kan dökmeye ve göz yaşına neden olan devlet görevlilerin hemen hemen hepsi çok okumuştular.Recep Güven gibileri Türkiye’deki üniversiteleri yeterli görmemişlerdi. ABD ve Almanya’daki üniversitelere kapak atmışlardı. Okudukça canavarlaştılar. Canavar ürettiler. İnsan odaklı hizmeti insan odaklı katliama çevirdiler. İnsana ulaşmayı, zorla Türkleşmeyi kabul eden Kürtleri Türkleştirmek olarak algıladılar ve yaptılar.. Türkleşmeyi kabul etmeyenleri katletmeyi amentü bildiler.

Okumaya devam et  Kültür Bakanlığı’nca Atatürk’e Uygulanan Sansür!

Recep Güven’in, Eylül 2012’de Amed’e atanmasıyla birlikte yaptığı konuşmadan bu yana yaptığı icraatlar kimin canavar olduğunu gözler önüne seriyor.

İŞTE FETULLAHÇI POLİS ŞEFİ RECEP GÜVEN, İŞTE AMED’TE Kİ VAHŞETLERİ

1-Yer Amed. Tarih 11 Aralık 2012.

Recep Güven’in talimat vermesiyle Türk Polisi, kameraların önünde açlık grevinde olan milletvekilerden Aysel Tuğluk ile Özdal Üçere saldırdı.

2-Yer Amed’in Bayramoğlu Camii’si.Tarih 2 Aralık 2012.

22 Kasım 2012 tarihinde, Çewlîg’in Darahenê ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG gerillaları Hakan Ceylan-Dıjwar Amed ve Hicran Gersiyor-Axin Viyan- için cenaze töreni düzenlenecekti. Güven’in talimatıyla polis Bayramoğlu Camii’sini üç gün ablukaya aldı. Polis panzerlerle cenazelere saldırdı. Dünyada ilk defa böylesine bir vahşete imza atılıyordu. Cenazelere saldıran ilk devlet, T.C devleti oluyordu. T.C adına bunu yapan da Recep Güven oluyordu. Bunu da müslüman kimliğiyle yapıyordu. Soruyoruz bundan öteye başka bir canavarlık varmı ki?

3-Yer Amed. Kulplular Taziye Evi.

Polis taziye evine saldırıyor. Taziyedekilere işkence yapıyor. Bazılarını da gözaltına alıyordu.

4-Yer Amed’in Şehitlik Semti.

Yine taziye evine saldırı.Yine saldırı talimatını veren Fetullahçı Polis Şefi Recep Güven.

5-Yer Amed’in Sur İlçesi’nin Alipaşa Mahallesi. Tarih 22 Aralık 2012.

Recep Güven’in emrindeki polis sürüsü, Özgür Arda adlı genci arkadan ensesine sıkarak katlediyor. Kamera görüntüleriyle sabit olmasına rağmen AKP ve Fetullahçı medya farklı yansıtıyor. Katleden Fetullahçı polis, katledilen ise Amedli bir Kürt genci iken, Recep Güven’in tabiriyle canavar olan Amedliler mi oluyor yoksa AKP’li ve Fetullahçı polisler mi oluyor?

6-Yer Amed’in Şehitlik Semti. Tarih 10 Şubat 2013.

Yeşil Ergenekon’un koordinatörlerinden Vali Mustafa Toprak ve Polis Recep Güven’in ölüm fetvasıyla, polisin akrep aracıyla Lice-Tute Köyü doğumlu Şahin Öner ezilerek katlediliyor.

Fetullahçı vali ve polis şefi katletme suçunu örtmek için küllü yalan bir açıklama yaptılar.

Güya Şahin Öner, polise bomba atmaya çalışırken bomba kendisinde patlamış ve ölmüş.

Polisin tekslerini basma ve yayınlamaya basın etiği ve ahlakı bilen Kara ve Yeşil Türkçü Faşist Medya hemen manşet atıyor.
“Polise Atmak İstediği Bomba Kendisinde Patladı, Öldü”.

Onlarca görgü tanığı, belgeler ve adli tıp raporu tam tersini ispat ediyor.

Şahin Öner’i, polis akrebi eziyor. Polis, hastane yerine karakola götürüyor. Böylece ölmesini sağlıyor.

Şahin Öner’i, üç -dört üniversite eğitimini görerek medenileşen, çağdaşlaşan ve medenileştikçe insan odaklı hizmet aşkıyla Kürtleri katleden İmamın Ordusu’na mensup Polis Şefi Recep Güven ile polisler vahşice katletti.

Tüm bunlardan sonra Recep Güven’e övgü düzenlerde biraz insanlık duygusu kalmışsa ne diyeceklerini bilmek mazlumların meşru hakkı değilmi?


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir