Terörün hedefi de amacı da ortadayken…

NECDET BULUZ - teror terorulanetliyoruz 101015

NECDET BULUZ

Geçenlerde Yeni Çağ Gazetesi’nde Ahmet Takan, son derece ilgi çekici bir yazı yayınladı. Takan yazısında, dış güçlerin ana hedefinin Büyük Kürdistan olduğunu, bunun için de PKK ve IŞİD’ı kullandıklarını iddia etti. Daha da açıkçası “Şırnak’ta PKK-IŞİD ile omuz omuza” vurgusunu yaptı. Önce yazının bu bölümüne bir göz atalım:
“Şırnak il merkezinde, vatan haini kahpelere karşı yürütülen operasyonlar 2 ayı geçti. Bölgedeki kaynaklarımızdan ulaştığım bilgilere göre, Şırnak’ın yüzde 85’i temizlendi. Uluslararası organize bölücü hainler Şırnak’ın Bahçelievler, Yenimahalle ve Cumhuriyet mahallelerinde sıkıştırıldı. Gündüzleri-layık oldukları yerde-kanalizasyonlarda saklanıyorlar. Geceleri çatışmalar çok şiddetleniyor. Bolivya’dan bile terörist takviyesi alan bölücü örgüte bazı IŞİD militanlarının da eklendiği bilgisine ulaştık. Bu da, Türkiye’ye karşı sergilenen uluslararası tiyatronun gerçek belgesi!.. Yıllardır yazıp çiziyoruz; “Büyük Kürdistan için IŞİD manivela, Irak’ta, Suriye’de önce IŞİD’i devreye sokuyorlar sonra dümenden buhar edip PYD’ ye Barzani’ye teslim ediyorlar” diye. Tiyatroyu anlayamayanlar için bir kez daha altını çizeyim; Şırnak’ta da PKK- IŞİD ile omuz omuza!. Şu anda Türkiye’deki bazı büyük bankalarda PKK’nın, HDP’nin, sempatizanı sivil toplum örgütleri hesaplar açmışlar güya “bölge halkına yardım” diye para topluyorlar. O paranın hemen hemen tamamı PKK’ya gittiğini sağır sultan bile biliyor.. Niye Hükümet buna müdahale etmiyor?.. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile iş bitiyor mu?..”
Meclis’ten geçen ve özellikle PKK’nın siyasi uzantısı HDP’li milletvekilleri hedef alan “dokunulmazlıkların kaldırılması” olayından sonra dikkat edilecek olursa gerek (AB)’den ve gerekse Amerika’dan uyarı açıklamaları geldi. Her iki taraftan da yapılan açıklamalarda “Konuşma özgürlüğü üzerinde olumsuz etkisi olacak” deniliyor. Türkiye’nin bunun sıkıntılarını çekeceği söyleniyor.
Daha açık ifade ile HDP’lilere sahip çıkılıyor.
Bu noktadan yola çıkacak olursak, dış güçlerin perde arkasından da olsa, terör örgütlerine destek verdiğini, Büyük Kürdistan hedeflerine ulaşılabilmesi için de bu konuda hemen her türlü terör grubundan istifade etmeye çalıştıklarını görmekteyiz.
Nitekim Yeni Çağ Gazetesi’nde Ahmet Takan’ın “Şırnak’ta PKK-IŞİD omuz omuza” iddialarının da gerçeği yansıtabileceğini göz ardı etmemeliyiz.
Geçen gün yazdığımız bir yazıda da konuya enine boyuna değinmiştik. Güvenlik güçlerimiz terörle mücadelede gerçek anlamda sahada çok başarılılar. Verilen onca şehide rağmen teröristlere de büyük kayıplar verdirdiler.
Ancak, terörle mücadelede hedefe ulaşabilmemiz için sahadaki başarının yeterli olmadığını da aynı yazımızda not düşmüştük.
Çünkü hiç kimse şüphe etmesin, teröristler arkasında dış güçler var. Her türlü yardımı ve desteği de sağlıyorlar. Hedefleri ve ulaşmak istedikleri noktalar da belli. En önemlisi Türkiye’yi her açıdan zayıflatmak, Ortadoğu coğrafyasında daha önce belirlenen hedeflere ulaşmaktır. Bu hedeflerin içinde bizim için en tehlikelisi Büyük Kürdistan’ın hayata geçirilmesi projesidir.
Amerika, Körfez Savaşı öncesi Adana’daki Çevik Güç’ü ile dağlardaki PKK’lılara helikopterlerle yardım ve destek malzemeleri atmadı mı? Bunlar tespit edilip istihbarat raporlarına da eklendi. Dış güçler uzun zamandır PKK’ya yardım ve destek sağlıyor.
Çatışmalarda ele geçen silah ve mühimmatların hangi ülkelerin malı olduğu da biliniyor.
Kaç kez yazdık, dillendirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan da uyardı. Güney Suriye’de IŞİD karşıtı karada mücadele eden PYD’ ye Amerika ve Rusya destek ve silah veriyor. PYD’nin terör örgütü PKK’nın devamı olduğu bilindiği halde göz göre göre bu örgüte silah yağıyor. Bu silahlar da PKK’nın eline dolaylı yollardan geçiyor. Bunlar bilindiği halde dış güçler sanki hiçbir şey olmamış gibi hareket ediyor ve “PYD terör örgütü değil” diyor.
Açıktan bize “kazık” atıyorlar.
Bu nedenle de hep “Terörle bizi baş başa ve yalnız bıraktılar” demiyor muyuz?
Bu tablo içinde “Terörün sona ermesi” beklenebilir mi?
Daha nice şehitler verilecek, nice ocaklara ateş düşecek.
Büyük kayıp veren terör örgütü, bu kayıplarını dışarıdan gelen gruplarla takviye ediyor. Dış ülkelerce PYD’ ye sağlanan malzeme, silah ve mühimmat desteği, PYD-PKK geçişkenliğinden dolayı PKK’nın eline geçiyor. Şehirlerdeki siviller çoğunlukla masum olmasına rağmen, hâlâ örgüte yardım ve yataklık yapanlar bulunuyor. Bir de bunlara örgüt liderlerinin halen aktif durumda olduklarını da eklemeliyiz.
Ne yazık ki düşmanımız çok.
Aslına bakılacak olursa hastalık ortada, tedavi şekillerinde yanlışlık var gibi görünüyor. Doğru olan bu yanlışlıkların yapılmaması ve doğru hedeflere yönelinmesi olmalıdır.
Özetle, asıl sorun dış güçlerin teröristlerin arkasında yer almasıdır.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir