YETER ARTIK, SINIRI KAPAT YENİ TÜRKİYE

 
 
Uluslararası Suriye'ye Destek Grubu devletleri III.Cenevre Müzakereleri 3.turu için Avusturya/ Viyana'da ön toplantıdadır.
Rusya Dışişleri Bakanı S. Lavrov ve ABD'li mevkidaşı J.Kerry'nin başkanlığında düzenlenen toplantıya 18 devletin yanı sıra BM ve AB temsilcileri de katılıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi S. De Mistura, Cenevre'deki yeni tur müzakerelerin ne zaman başlayacağı konusunda henüz bir takvim belirlenmediğini açıklıyor.
 
*
BM Güvenlik Konseyi'nin "Suriye İç Savaşı'nın Siyasi Çözümü " için ateşkes ilan edilmesi ve siyasi diyalog sürecinin başlamasını isteyen kararı,
Ortak bir Eylem Planı'nın bulunmayışı, bu yüzden Rusya'nın Eylem Planı üzerinden geçilmesiyle  tartışmalı bir süreçte ilerliyor.
Rusya'nın Eylem Planı ana hatlarıyla;
Ateşkesin sağlanması ardından insani yardımların yapılması,
Suriye hükümeti ile siyasi görüşmelerde bulunacak muhalif grupların belirlenmesi,
Kimin terörist kimin muhalif olduğunun ayırt edilmesi, 
İşlenen suçlar savaş ve terörle mücadele hukukunun gelişmesi doğrultusunda kategorize edilirken,
Suriye hükümeti ile muhalif grupların oluşturduğu birlik arasında siyasi görüşme sürecinin başlaması ve bir geçiş hükümetinin kurulmasını öngörüyor.
 
*
"Suriye İç Savaşı'nın Siyasi Çözümü" taraflar için BM'in yeniden yapılandırılması için bir fırsata dönüşmüştür.
BM statüsünün değişmemesini isteyenler "Esad'sız", statünün değişmesini isteyenler  "Esad'lı" siyasi çözüm istiyor...
Rusya; BM statüsünün değişmesi tarafıdır.
Suriye'de siyasi diyalog için yaptırımların bir seçenek olarak kullanılmasını reddediyor.
Terörle mücadele konusunda en liyakatli ve en hazırlıklı gücün Suriye ordusu olduğuna işaretle, 
B. Esad'in şahsını değil, Suriye'de teröre karşı savaşı destekliyor.
ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin, B.Esad'ın geçiş hükümeti sürecinde çekilmesi yönündeki ısrarlarına ve bu konuda yaptıkları baskıya karşı,
B.Esad'i çekilmeye zorlayacak yegane yetkinin Suriyelilerde olduğu tezini savunuyor...    
 
*
Rusya çözüm sürecinin mutlaka kapsayıcı olması gerektiğinden yanadır.
Kalıcı çözüm için diyalogun Suriye'deki Kürt partileri başta olmak üzere tüm siyasi,sosyal ve mezhepsel grupları kapsamasını öngörüyor.
2015'in sonundan bu yana Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasını istiyor.
Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasının, Suriye sorununun çözümünde Rusya ve ABD'nin çabalarına büyük katkı sunacağının ısrarındadır.
Teröristlere silah ve finansman akışı yapılan Türkiye-Suriye sınırının kapatılmaması durumunda, Türkiye'den Suriye'ye geçen militanların Suriye'deki barış çabalarını baltalamaya devam edeceğini vurguluyor.
Türkiye'nin bu durumdan yararlanmasını sorguluyor.
Rusya ilgili delilleri BM'e sunduğu üzere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin Suriye iç savaşını ahlâksız bir ticarete dönüştürdüğünü,
Mesela IŞİD ile petrol ticareti yaptığını, yardım TIR'larıyla silah gönderildiğini iddia ediyor.
Suriye sınırının kapatılması için Türkiye'ye yardım edebileceklerini belirtiyor.
Bir adım daha atıyor ve Türkiye'nin karar alma sürecine etki edenleri, Türkiye'yi Suriye sınırını kapatmaya ikna etmesini yoksa sorunun devam edeceğini ve buna tahammül edilemeyeceğini ihtar ediyor...
 
*
Rusya, ABD'nin Suriye'de ateşkesi ve siyasi çözümü vurguluyor olsa da ciddi bir çelişki içerisinde olduğuna inanıyor.
Washington'ın Nusra ve IŞİD dışındaki grupların terörist listesine alınmasına yanaşmayışından hareketle,
Mesela Ahrar Şam, Fetih Ordusu, Feylak eş-Şam, Nureddin Zengi, Şamlılar Cephesi, Aksa Ordusu ve Türkistan İslam Partisi gibi grupların Nusra Cephesi ile ittifakını görmezden gelmesine karşın,
Öyleyse, ABD'nin ya çatışmaların durdurulması yönünde bir iradeye sahip olmadığına,
Ya da bu grupların kontrol altında tutulması için Türkiye ve Suudi Arabistan'a baskı yapabilecek gücü kaybetmiş olduğuna, 
Ya da ABD'nin 2016 seçim kampanyasından Ortadoğu'da, Ukrayna'da ve ötesindeki savaşlarda çok büyük bir tırmanmaya yönelik hazırlıklarını titizlikle gizlediğine,
Suriye'deki mevcut durumun devam etmesinden yana olduklarına,  
Kasım'da oylar sayılır sayılmaz Beyaz Saray'a kim gelirse gelsin, ABD'nin küresel askeri saldırganlığında çarpıcı bir büyümeye hazırlanıldığına hükmediyor...
 
*
Bu yüzden Suriye İç Savaşına Siyasi Çözüm sürecinin heba olmaması  ve BM'e yeni bir statü sağlanması iddiasını sürdürebilmesini teminen;
Rusya'nın önünde Türkiye'nin sınırını kapatması için başlıca iki yolu kalıyor. 
Birincisi; Bölgedeki otorite boşluğundan yararlanan ve Kürdistan'ın bağımsız devlet olarak çıkması ve bunun diğer coğrafyalarda Kürt hareketinin demokratik özerklik taleplerine yansıması potansiyelini harekete geçirmek,
Türkiye'de PKK terörünü daha çok destekleyerek ABD ve İsrail'in rollerini paylaşmaktır.
 
*
Rusya bu suretle,
Mesela; Gürcistan'ın Batı ülkelerinin izinden giderek Kürdistan'ın bağımsızlığını tanıyacağı düşüncesini geliştirmeyi,
Mesela, Kürtlere geleceklerini belirleme hakkının tanınması, Kürdistan ve Ermenistan'ın komşu olması, Kürdistan'ın Batı desteği alması için Hiristiyan grupları himaye etmesi zorunluluğuyla  Erivan'ın bölgesel çıkarlarını koruması yönünde ufkunu açmaya, 
Mesela,Kürt hareketinin Azerbaycan iş dünyası ve siyasi çevrelerinde bulunan çok sayıda Kürt, hatta Cumhurbaşkanı İ.Aliyev'in Kürt kökenleri nedeniyle karışık sorunlar oluşturmayı,
Mesela, Kürtlerin çoğunun Ermenistan'ın işgali altındaki topraklarda yaşaması, bu noktada Ermenistan'a Karabağ sorunu çözümünde 1920-30 lu yıllarda varolan Kürt bölgelerinin yeniden ihya edilmesi önerisini gündeme getirmeyi,
Mesela İran'ın bağımsız bir Kürdistan konusunda hiçbir zaman istekli olmayışından ve bunu Batı'nın ve İrail'in projesi olarak görmesinden,
bazı İranlı Kürtlerin ülkenin kuzeybatısında bir Kürt bölgesinin kurulmasını talep etmesinden hareketle İran'ın dikkatini çekmeyi,
Mesela Kürtlerin hedeflerine ulaştıkları takdirde petrol oyununda önemli bir oyuncu olacağı, komşu ülkeleri  etkilemekle kalmayacağı aynı zamanda Batı'nın Güney Akım projesine hız vermesine neden olacağını,
Mesela, Çin'e jeopolitiği yıkılmış bölgedeki tek kazanımının Kürtler olduğunu vurgulamayı öngörüyor. 
 
*
İkincisi,Türkiye sınırını kapatmaz ve siyasi çözüm sürecine zarar vermeye devam ederse,
Suriye ya da rejimi destekleyen bir örgüt tarafından vurulacak, bu suretle savaşın merkezine çekilebilecektir.
 
*
Recep Tayyip Erdoğan, "Esad gitsin" ısrarının boşa çıkması ve olası bir siyasi çözüm halinde Uluslararası Hukuk Mahkemesi'nde yargılanmanın paniğinde sağduyusunu yitirmiştir.
Yukarıdaki ABD'nin bulunduğu durum öngürüleri çerçevesinde Esad rejimini yıpratma hayalinde,
Çeşitli bahanelerle sınırı kapatmıyor, partileştirdiği  Türkiye devletini süratle yıkıma götürüyor.
Türkiye'nin "Yarın çok geç olacak" öngörüsüyle, Recep Tayyip'ten kurtulmaktan başka çaresi bulunmuyor...
 
19.5.2016 - ahmet kilicaslan aytar
 
 
Uluslararası Suriye’ye Destek Grubu devletleri III.Cenevre Müzakereleri 3.turu için Avusturya/ Viyana’da ön toplantıdadır.
Rusya Dışişleri Bakanı S. Lavrov ve ABD’li mevkidaşı J.Kerry’nin başkanlığında düzenlenen toplantıya 18 devletin yanı sıra BM ve AB temsilcileri de katılıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi S. De Mistura, Cenevre’deki yeni tur müzakerelerin ne zaman başlayacağı konusunda henüz bir takvim belirlenmediğini açıklıyor.
 
*
BM Güvenlik Konseyi’nin “Suriye İç Savaşı’nın Siyasi Çözümü ” için ateşkes ilan edilmesi ve siyasi diyalog sürecinin başlamasını isteyen kararı,
Ortak bir Eylem Planı’nın bulunmayışı, bu yüzden Rusya’nın Eylem Planı üzerinden geçilmesiyle  tartışmalı bir süreçte ilerliyor.
Rusya’nın Eylem Planı ana hatlarıyla;
Ateşkesin sağlanması ardından insani yardımların yapılması,
Suriye hükümeti ile siyasi görüşmelerde bulunacak muhalif grupların belirlenmesi,
Kimin terörist kimin muhalif olduğunun ayırt edilmesi, 
İşlenen suçlar savaş ve terörle mücadele hukukunun gelişmesi doğrultusunda kategorize edilirken,
Suriye hükümeti ile muhalif grupların oluşturduğu birlik arasında siyasi görüşme sürecinin başlaması ve bir geçiş hükümetinin kurulmasını öngörüyor.
 
*
“Suriye İç Savaşı’nın Siyasi Çözümü” taraflar için BM’in yeniden yapılandırılması için bir fırsata dönüşmüştür.
BM statüsünün değişmemesini isteyenler “Esad’sız”, statünün değişmesini isteyenler  “Esad’lı” siyasi çözüm istiyor…
Rusya; BM statüsünün değişmesi tarafıdır.
Suriye’de siyasi diyalog için yaptırımların bir seçenek olarak kullanılmasını reddediyor.
Terörle mücadele konusunda en liyakatli ve en hazırlıklı gücün Suriye ordusu olduğuna işaretle, 
B. Esad’in şahsını değil, Suriye’de teröre karşı savaşı destekliyor.
ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin, B.Esad’ın geçiş hükümeti sürecinde çekilmesi yönündeki ısrarlarına ve bu konuda yaptıkları baskıya karşı,
B.Esad’i çekilmeye zorlayacak yegane yetkinin Suriyelilerde olduğu tezini savunuyor…    
 
*
Rusya çözüm sürecinin mutlaka kapsayıcı olması gerektiğinden yanadır.
Kalıcı çözüm için diyalogun Suriye’deki Kürt partileri başta olmak üzere tüm siyasi,sosyal ve mezhepsel grupları kapsamasını öngörüyor.
2015’in sonundan bu yana Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasını istiyor.
Türkiye-Suriye sınırının kapatılmasının, Suriye sorununun çözümünde Rusya ve ABD’nin çabalarına büyük katkı sunacağının ısrarındadır.
Teröristlere silah ve finansman akışı yapılan Türkiye-Suriye sınırının kapatılmaması durumunda, Türkiye’den Suriye’ye geçen militanların Suriye’deki barış çabalarını baltalamaya devam edeceğini vurguluyor.
Türkiye’nin bu durumdan yararlanmasını sorguluyor.
Rusya ilgili delilleri BM’e sunduğu üzere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin Suriye iç savaşını ahlâksız bir ticarete dönüştürdüğünü,
Mesela IŞİD ile petrol ticareti yaptığını, yardım TIR’larıyla silah gönderildiğini iddia ediyor.
Suriye sınırının kapatılması için Türkiye’ye yardım edebileceklerini belirtiyor.
Bir adım daha atıyor ve Türkiye’nin karar alma sürecine etki edenleri, Türkiye’yi Suriye sınırını kapatmaya ikna etmesini yoksa sorunun devam edeceğini ve buna tahammül edilemeyeceğini ihtar ediyor…
 
*
Rusya, ABD’nin Suriye’de ateşkesi ve siyasi çözümü vurguluyor olsa da ciddi bir çelişki içerisinde olduğuna inanıyor.
Washington’ın Nusra ve IŞİD dışındaki grupların terörist listesine alınmasına yanaşmayışından hareketle,
Mesela Ahrar Şam, Fetih Ordusu, Feylak eş-Şam, Nureddin Zengi, Şamlılar Cephesi, Aksa Ordusu ve Türkistan İslam Partisi gibi grupların Nusra Cephesi ile ittifakını görmezden gelmesine karşın,
Öyleyse, ABD’nin ya çatışmaların durdurulması yönünde bir iradeye sahip olmadığına,
Ya da bu grupların kontrol altında tutulması için Türkiye ve Suudi Arabistan’a baskı yapabilecek gücü kaybetmiş olduğuna, 
Ya da ABD’nin 2016 seçim kampanyasından Ortadoğu’da, Ukrayna’da ve ötesindeki savaşlarda çok büyük bir tırmanmaya yönelik hazırlıklarını titizlikle gizlediğine,
Suriye’deki mevcut durumun devam etmesinden yana olduklarına,  
Kasım’da oylar sayılır sayılmaz Beyaz Saray’a kim gelirse gelsin, ABD’nin küresel askeri saldırganlığında çarpıcı bir büyümeye hazırlanıldığına hükmediyor…
 
*
Bu yüzden Suriye İç Savaşına Siyasi Çözüm sürecinin heba olmaması  ve BM’e yeni bir statü sağlanması iddiasını sürdürebilmesini teminen;
Rusya’nın önünde Türkiye’nin sınırını kapatması için başlıca iki yolu kalıyor. 
Birincisi; Bölgedeki otorite boşluğundan yararlanan ve Kürdistan’ın bağımsız devlet olarak çıkması ve bunun diğer coğrafyalarda Kürt hareketinin demokratik özerklik taleplerine yansıması potansiyelini harekete geçirmek,
Türkiye’de PKK terörünü daha çok destekleyerek ABD ve İsrail’in rollerini paylaşmaktır.
 
*
Rusya bu suretle,
Mesela; Gürcistan’ın Batı ülkelerinin izinden giderek Kürdistan’ın bağımsızlığını tanıyacağı düşüncesini geliştirmeyi,
Mesela, Kürtlere geleceklerini belirleme hakkının tanınması, Kürdistan ve Ermenistan’ın komşu olması, Kürdistan’ın Batı desteği alması için Hiristiyan grupları himaye etmesi zorunluluğuyla  Erivan’ın bölgesel çıkarlarını koruması yönünde ufkunu açmaya, 
Mesela,Kürt hareketinin Azerbaycan iş dünyası ve siyasi çevrelerinde bulunan çok sayıda Kürt, hatta Cumhurbaşkanı İ.Aliyev’in Kürt kökenleri nedeniyle karışık sorunlar oluşturmayı,
Mesela, Kürtlerin çoğunun Ermenistan’ın işgali altındaki topraklarda yaşaması, bu noktada Ermenistan’a Karabağ sorunu çözümünde 1920-30 lu yıllarda varolan Kürt bölgelerinin yeniden ihya edilmesi önerisini gündeme getirmeyi,
Mesela İran’ın bağımsız bir Kürdistan konusunda hiçbir zaman istekli olmayışından ve bunu Batı’nın ve İrail’in projesi olarak görmesinden,
bazı İranlı Kürtlerin ülkenin kuzeybatısında bir Kürt bölgesinin kurulmasını talep etmesinden hareketle İran’ın dikkatini çekmeyi,
Mesela Kürtlerin hedeflerine ulaştıkları takdirde petrol oyununda önemli bir oyuncu olacağı, komşu ülkeleri  etkilemekle kalmayacağı aynı zamanda Batı’nın Güney Akım projesine hız vermesine neden olacağını,
Mesela, Çin’e jeopolitiği yıkılmış bölgedeki tek kazanımının Kürtler olduğunu vurgulamayı öngörüyor. 
 
*
İkincisi,Türkiye sınırını kapatmaz ve siyasi çözüm sürecine zarar vermeye devam ederse,
Suriye ya da rejimi destekleyen bir örgüt tarafından vurulacak, bu suretle savaşın merkezine çekilebilecektir.
 
*
Recep Tayyip Erdoğan, “Esad gitsin” ısrarının boşa çıkması ve olası bir siyasi çözüm halinde Uluslararası Hukuk Mahkemesi’nde yargılanmanın paniğinde sağduyusunu yitirmiştir.
Yukarıdaki ABD’nin bulunduğu durum öngürüleri çerçevesinde Esad rejimini yıpratma hayalinde,
Çeşitli bahanelerle sınırı kapatmıyor, partileştirdiği  Türkiye devletini süratle yıkıma götürüyor.
Türkiye’nin “Yarın çok geç olacak” öngörüsüyle, Recep Tayyip’ten kurtulmaktan başka çaresi bulunmuyor…
 
19.5.2016

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir