Köprüyü geçene kadar Türk olmak? / Arslan BULUT

Çrş Mar 30, 2016 - arslan bulut
,

arslan_bulut

 

Çrş Mar 30, 2016

Tayyip Erdoğan, 22 Mart’ta “Sadece iktidar partisi ile MHP el ele verse, 367’yi bulamayabilirler o ayrı bir konu ama hiç olmazsa millete gitmenin yolu açılabilir. İktidar partisi ile MHP arasında asgari müştereklerin değil, azami müştereklerin olduğuna inanıyorum. Azami müştereklerin olduğu iki görüş, iki yapı eğer bir araya gelirse millet de millî ve yerli bir anayasaya ‘evet’ diyecektir diye düşünüyorum” demişti de MHP’den bu konuda ciddi bir ses çıkmamıştı hani..

Aradan bir hafta geçtikten sonra Devlet Bahçeli, “Cumhurbaşkanı, AKP’yle MHP’nin azami müştereklerinden bahsetmektedir ve iki partinin el birliğiyle yeni anayasayı milletin huzuruna çıkaracağına inandığını söylemektedir. Bizim AKP’yle azami müştereklerimizin neler olduğu öncelikle iddia sahibinin açıklayacağı bir husus olup bizim meselemiz değildir” diye cevap verdi!

* * *

Bence bu bir cevap sayılmaz! Üstelik yandaş medyaya “Bahçeli’nin açıklamalarını iyi değerlendirin, yayınlayın, Meral Akşener’i ve diğer adayları yıpratın” diye talimat verildiğine dair bilgiler var!

Düğün değil bayram değil, bu ne ilgidir, bu ne güzelliktir?

Yoksa bu güzellik, 8 Nisan’da ilgili mahkeme, MHP’nin kurultaya gitmesi yönünde karar verse bile sürecin geciktirilmesiyle ilgili midir?

Gerçi Bahçeli, “Bizim, AKP’nin tek yanlı, dayatmacı, millet ve devlet çıkarlarını ikinci plana atan anayasa yapımına iyimser bakmamız mümkün değildir. MHP, gerekli demokratik mücadelesini ve kamuoyunu aydınlatma görevini kararlılıkla yerine getirecektir” dedi ama Türkiye’nin bir aydır en çok konuştuğu konuların başında AKP ile MHP’nin anlaştığı iddiası var!

“Şüyuu vukuundan beterdir” derler ya öyle bir algı oluştu. Böyle bir dedikodunun yayılması gerçekleşmesinden daha beter değil midir?

Bu algıdan hiç rahatsızlık duyulmuyor mu ki MHP’nin Türklüğü reddeden AKP ile hiçbir müşterek tarafının bulunmadığı ortaya konulmuyor?

Okumaya devam et  Teröristlerin vurulma anındaki ses kaydı!

* * *

Yoksa Tayyip Erdoğan, birkaç gündür “Türk Milleti” demeye başladı; “Asıl olan Türk Milleti’dir” dedi diye geçmişi unuttular mı?

Yoksa Erdoğan’ın, “Tek ordu, tek komutan” sözlerinden heyecana kapılanlar mı oldu?

Başka bir ordu kurmak iddiasında olanlar mı var?

Tamam, Cumhurbaşkanı başkomutandır ama ordunun birçok komutanı da bulunuyor? Genelkurmay Başkanı’nın dışında kuvvet komutanları var, ordu komutanları var… Onbaşı bile bir komutandır! Bu sözlere neden gerek duyuldu acaba?

* * *

Ahmet Davutoğlu da nedense Türklüğü yüceltmeye başladı. Kendisini çok etkileyen, hafta sonu gelen bir mesajı paylaşmak istediğini aktaran Davutoğlu, “Bir doktor hanımefendi, 7-8 yaşlarında Suriyeli bir yetimin başını okşayıp, ‘Okula gidiyor musun?’ diye soruyor. O da yeni başladığını, bir okulda eğitim gördüğünü söylüyor. ‘Büyünce ne olacaksın?’ diye sorduğunda, cevabı doktor, mühendis olmak değil, ‘Büyüyünce Türk olacağım’ diyor çocuk. Gözlerim yaşararak mesajı okudum. Onun kastettiği herhangi bir etnisite değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde vatandaşlık bilinciyle bir araya gelmiş insan topluluğu değil. Onun kafasındaki Türk, kudretli, şefkatli, ona elini uzatan, onu merhamet ve şefkatle okşayan bir milletin adı” dedi.

Çocuğun sözleri muhteşem de Davutoğlu’nun yorumu biraz garip değil mi?

Ayrıca Anayasa’dan Türklüğü çıkarmak isteyen, her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyen kimdi?

Hani azami müşterek sahibi olduklarını iddia ettikleri MHP’nin temel görüşü Türk milliyetçiliğidir ya, şimdi AKP de başkanlık sistemini elde edene kadar Türk olmaya mı karar verdi?

Arslan BULUT, 30 Mart 2016
[email protected]

Güncel Meydan


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir