akp öncesi türkiye

yol yoktu, duble yol hiç yoktu. - akp den oencesi ve sonrasi 489313

yol yoktu, duble yol hiç yoktu.

akp öncesini bilmeyen bilmez, biz 90’lı yıllarda yazın antalya’ya falan eşek sırtında giderdik. bir defa izmir’e at arabalarına otostop yaparak gitmiştik, yol yoktu ya, ah gençlik!

bursa-istanbul arasında kayıklar çalışırdı, gidiş geliş 1 gün sürerdi.

ankara’ya trenle gitmek için vagonda kömür çuvallarının yanında yatar, lokomotif kazanına kömür atmak için yolcular olarak sıraya girerdik. elektrikli tren de yoktu çünkü, bunlar yaptı hep.

türkiye’de 3 tane üniversite vardı. istanbul, izmir ve ankara’da. sonra’da bir tane bursa’da açıldı sanırım. her sene sınavla 300-400 kişi girebilirdi üniversiteye, öyle herkes giremezdi. sonra akp geldi, her şehirde her kasabada adeta harvard, mit, oxford, stanford kalitesinde üniversiteler açıldı. artık hiç kimse “oxford vardı da biz mi okumadık” diyemezdi, vardı çünkü.
bir artuklu olsun, ahi evran olsun, bezmialem üniversitesi olsun, hepsi adeta birer cambridge kalitesinde eğitim vermeye başladı. bütün dünya türkiye’yi bu nedenle hayranlıkla izliyor.

sonra yerli otomobil yoktu mesela, yabancıların bize kakaladığı otomobilleri montaj fabrikalarında üretip yerli araca biniyormuş gibi hissediyorduk. sonra akp geldi, türkiye’nin ilk yerli otomobili olan imza’yı üreten değerli iş adamı fadıl akgündüz’ü milletvekili yaparak dürüstlüğe, girişimciliğe verdiği değeri gösterdi.
şimdi baktığınızda yerli otomobil üretimi son sürat devam ediyor, prototip demek işin %80’i demektir. yakında herkes uygun fiyata, son teknoloji yerli otomobile binecek. alman otomobil sanayii telaşta, bu teknoloji ile nasıl mücadele edeceğini bilemiyor adamlar. zaten angela merkel’in türklere karşı tavrı bu yüzen hep. türkiye üretimi arttırdıkça alman otomotiv endüstrisi krize saplanıyor.

ondan sonra, türkiye’de havaalanı yoktu, yine bunlar yaptı. koskoca istanbul’da 2 tane havaalanı vardı inanabiliyor musunuz? koskoca istanbul’da 2 havaalanı ve sadece 2 tane boğaz köprüsü! akp’den sonra bunların sayısı epeyce arttı. istanbul’a pek gitmediğim için sayısını bilmiyorum ama şimdi bir sürü var. sırf istanbul’a yapılan havaalanları için bizim memleketteki ilçe belediye başkanlığı seçiminde akp’ye oy verdim ben. oraya yapılan hizmet buraya da gelir elbet.

Okumaya devam et  ÇIKIŞ YOLU!

istanbul’u bilen yoktu. millet uçuşta aktarma yapmak için frankfurt’u kullanırdı, şimdi tüm aktarmalar istanbul’da yapılıyor. zaten ha frankfurt ha istanbul, yakın şehirler olduğundan tüm havayolu şirketleri aktarma güzergahlarını istanbul’a kaydırmış. hepsi yeni havaalanının açılmasını bekliyormuş.

doğru düzgün cep telefonu yoktu be! tuşlu muşlu telefonları, hep eskilerini bize kakalardı avrupalı. avrupalının, amerikalının elinden düşürmediği kaydıraklı ekrana sahip telefonlar da hep akp zamanında geldi. eskiden arama geldiğinde tuşa basıp cevaplarken şimdi parmakla kaydırıp açıyoruz. akıllı telefon diye boşuna dememişler, parmak hareketinden telefonu açmak istediğini anlıyor. hayatımız değişti resmen!

dış politikamız rezil haldeydi. o zamanlar bize efelenen israil, rusya, almanya falan şimdi dizimizin dibinden gitmiyor. her gün reisimizden randevu istiyorlar akıl danışmak için ama reisin programı yoğun olduğu için 6 ay sonrasına sıra veriyor.

koskoca cumhurbaşkanının sarayı yoktu. önceki cumhurbaşkanları ankara’da apartman dairesinde yaşıyor, konuklarını 120 m2’lik ufacık dairesinde kabul ediyordu. ayıp be! ahmet necdet sezer’in eşi mesela gelen konuklara davul fırında açma, börek hazırlar ikram ederdi. süleyman demirel’in eşi nazmiye hanım gelen yüzlerce konuğa limonata hazırlamaktan akli dengesini yitirdi. apartmana gelen zimbabve heyetini kol saati satıcı sanan kapıcı ihsan efendi hepsini sopayla kovalamıştı da siyasi bir krizin kıyısından dönmüştük. şimdi koskoca saray var, 1030 odalı. her gün her bir odasında ayrı görüşme, ayrı siyasi temas, ayrı antlaşma yapılıyor. yetmiyormuş 1030 oda, bir o kadar daha lazımmış.

akp öncesinde vesayet vardı, paralel devlet vardı. akp geldi önce vesayetçi subayları içeri aldı ama sonra yanlışlık olmuş, kandırmışlar bunları. subayları saldı, asıl paralel yapıya yöneldi. zaten aslında reis bu fethullah gülen’i hiç sevmezmiş eskiden beri de, yumuşak huylu bir devlet adamı olduğundan ses de etmezmiş. ama içten içe hep kandırmışlar reisi, iyi niyetini kullanıp odasını falan dinlemişler. bir de montaj yaptırmışlar amerika’da. allah’tan millet akıllı da yemedi bu yalanları, büyük resmi gördü, oyunu bozdu.

Okumaya devam et  Ergenekon ve Balyoz’da sahte belgeleri AKP Milletvekili İhsan Arslan hazırlıyor

akp-den-öncesi-ve-sonrası_489313

yine akp öncesinde hiç kimsenin evi yoktu. biz mesela çadırda yaşardık, yazın yaylak, kışın kışlak. bizim komşular vardı yine, onlar yerleşik hayata geçmişti, derme çatma bir evleri vardı. bugün sor bakalım nerede yaşıyorlar? halkalı çöplüğünün oradaki tokilerin 28. katında enfes manzaralı bir evleri var. devlet bunların derme çatma evin bulunduğu 500 m2 araziye karşılık 80 m2’lik o müthiş evi verdi bunlara. hem de aradaki fark 20 yıl geri ödemeli, düşük faizle, kira öder gibi. en azından para devlete gidiyor, onun bunun cebine girmiyor.

okul yoktu okul. mahalle mektebinde eğitim gördük biz. sıktı efendi sopasını çıkardı mı hepimiz saklanır, pısar kalırdık. o kadar kalabalıktı ki sınıflar, hocalar aynı isimde iki kişi karışmasın diye takma isim kullanırdı. bana matematik hocam recep derdi mesela, kendi adı da recep’miş karışmasın diye. şimdi her köşede özel okul, kolej, eğitim kalitesi zirve yapmış, imkanlar harika. bizim mahalle mektebi bile mektebim koleji olmuş. herkesin özel okula gönderecek maddi imkanı da var ne de olsa. şu anki çocuklar çok şanslı, veliler daha da şanslı.

avm yoktu memlekette. alışveriş yapmak için yurt dışından gemilerin gelmesini, mal indirmesini beklerdik. pantolon yoktu, ayakkabı yoktu, eritme peynir, şokella yoktu. tüpü, sigarayı sıraya girip alırdık. ekmek karneyle dağıtılırdı.

cami yoktu, ibadet edemezdik. bütün camiler ahıra, depoya döndürülmüştü. bizim mahalledeki merkez camii mesela, sera yapılmıştı. devlet orda sihirli mantar yetiştirirdi.

şimdi bu yazdıklarıma itiraz edenler olacaktır. bunların hepsi geri kafalı, devletçi, halk düşmanı, elitist, faiz lobisi mensubu tiplerdir. aralarından vatan haini ve çok afedersiniz ermeni olanlar bile çıkabilir. gider ayak ermeni mermeni, kötü söz söylettiniz bana…
#58592584 18.02.2016 12:22grandleozz···

Okumaya devam et  Bunlar Hep Amerika’nın Oyunu

Kaynak: Ekşi


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir