ACUN ILICALI

Selamün Aleyküm veya merhaba veya Guten Morgen veya Hello.. - gunbatimi asker ucakgemisi

Selamün Aleyküm veya merhaba veya Guten Morgen veya Hello..

Hangisi ile başlayalım Sayın ACUN Bey ?

Bugün ACUN sayesinde ya Müslümanlığı seçeceğiz yada KAFİR olmayı kabulleneceğiz..

ACUN bey galiba bizlere böyle imalarda bulunuyor..Ben tabii ki bugün ”O Ses Türkiye” yarışmasındaki 5’er dakikalık ara ile yaptırdığı şov’lardan bunu anlıyorum.

Ya insanları uyumadan uyutacağız, yada uykuda iken rüya aleminde bile uykuya daldıracağız.. Merak ediyorsunuz değil mi ? Bu nedir diye ??

Evet bu bir ACUN taktiğidir. Acun bilge’liğidir..

Gelelim kısa hayat hikayesine ;

Kot pantolon dükkanından başlayan bir iflaslar zinciri, beceriksizlik ve külliye zararına yaptığı satışlar..

19 yaşında yaptığı bir evlilik,

5 sene sonra bir daha  bir evlilik..

Sonra gene 2’nci evlilikte yaşadığı boşanma süreçleri, bu esnada dönen entriklar.. (Avukatla yaptığı anlaşmalar falan filan) derken tatlıya bağlanan bir durum.. Onca çocuktan sonra tekrar bir boşanma süreci başlamış, sallantıda olan bir evlilik.. Eli kulağında, bugün yarın tekrar boşanabilir ki bana öyle geliyor.

Yani karmaşık bir hayat senaryosu var ACUN Bey’in…

Sonrasında su gibi akan bir para, derken kendini kaybetmişlik baş gösteriyor..

Velhasıl karmaşık değil, karma karmaşık bir serüveni var ACUN ILICALI’NIN..

Ardı ardına gelen kazalar ve yaşanılan çok acı üzüntüleri de yaşayan bir kişidir..

Bunlar ACUN’UN hayatındaki kısa özetleri. Yıllara sığdırılmış acılar zinciri, karmaşa dolu bir hayat..

Bu insan şimdi ekranlara TÜRKİYE’Yİ kitleyebiliyor.

Evet bu bir başarıdır, bunu kabul ediyoruz. Fakat aynı zamanda psikolojik sendromların verdiği ve bana göre bir öç alma duygusudur..

Neden psikolojik bir duygu ?

Geçmişte yaşanmışlıklar çağın ruhsal verem ve kanseri gibidir, yapıştı mı o bedenden söküp atması zordur.

İnsan kendisini Dengeli imiş gibi göstererek, aslında dengesizliğe doğru hareket edermiş..Bazen Karşındakilere karşı kin ve nefretle bakarmış.

Okumaya devam et  Dindar Toplum Oluşturma Projesi’nin Çığırtkanları: Din Adamları

Geçmişi ile yaşayanlar iyi bilir! “Git” dersiniz o gitmez, “Çekil dersiniz o gene zihninden gitmez” ve size bir fırsat vermez.

Kiminin ismi bile aslında utanılacak bir mesele olur, kimi de kendisine yapılan haksızlıkları affetmez.

Tüm bunları bir araya getirdiğiniz zaman koca bir psikolojik dengesizliği ortaya koyar..

mesela bir kin, nefret, öfke gibi..Tıpkı şuan ki ACUN’UN yaşadıkları gibi..

Be hey kardeşim, Siz Müslümanlığı ve değerlerini neye benzetiyorsunuz ?? Bir oyuncak mı ? Kur dediğinde kurulabilen şey mi MÜSLÜMANLIK ?

Veya KAFİR olmak, Kur’anı inkar edenlere özenmek gibi bir şey mi sizin anlayış tarzınız ? Nasıl bir şey bunlar acaba ben merak ediyorum. Sizin için çok basit ve değersiz gibi görünen şeyler mi yoksa ?

5 dakika ara ile bütün bunları nasıl ekranlara sığdırmayı başarıyorsunuz ? O anda hiç mi idrak gücünüz yoktu ?

Madem ki çok akıllısınız, hiç mi düşünemediniz, bu halkın tepkisini ve milli değerleri bu olayı nasıl karşılar diye..

Mevlana ile özdeşleşmiş ”Semazen” ne demek sizce ??

Ardından gelen dansöz neydi öyle ?? Hangisini tercih edelim şimdi ? Sen söyle ACUN Bey..

Paran, pulun, şöhretin MİLLİ DUYGULARIMIZDAN ve inancımızdan daha değerli değildir. Bence bir psikoloğa görünmeniz daha iyi olur düşüncesi içindeyim..TV sahibisin, kariyerlisin ve yeri geldiğinde biz de sizi zevkle izliyoruz ama haddini aşan hareketlerde bulunmamanızı tavsiye ediyoruz. Eğer bu denli tutarsız girişimlerde bulunursanız bu halk sizi izlemesini bildiği gibi nefret etmesini de bilir..

TV’lerde tutarsız olmak, tutarsız programlar yaparak milleti uyutmak, aldatmak ve sırf reyting toplamak için 2 farklı kültürü, özellikle”Dini alet ederek” milleti ekran başına çekmek yiğitlik, mertlik, bilmişlik değildir. Bunun başka bir izahı yok..Bu durumlara bir ad verirler ama ben şimdi hatırlayamıyorum”Ki siz daha iyi bilirsiniz bu adı”…Siz ekranlarınızda bu konuya bir açıklık getirin isterseniz..

Okumaya devam et  ACUN’A BÜYÜK TEPKİ

Bu işler ”KOT DÜKKANI” işletmeciliğine benzemez…

O Ses Türkiye yarışmasında, yarışmacılarınız artık iş’te isteyebiliyor. Oh ne güzel.. Bir de çöpçatanlık yapmak gibi bir şey oldu..

Ebru hanımın sırtı kalın, nasıl olsa zarrab’ı var, Türkiye ekonomisini ayakta tutan adam..

Gidin kardeşim gidin, komik oluyorsunuz. Bu program yapımcılarına yakışmayan şeylerdir bunlar.

Lütfen sizi bundan sonra TÜRK Halkına yakışır programlarla ETİK davranmaya davet ediyorum.. Bu yaralı MİLLETLE oyun oynamanın zamanı değildir..

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir