1980 darbesiyle kapatılan CHP, 12 yıl aradan sonra Deniz Baykal’ın öncülüğünde yeniden açıldığında ilkelerine ilaveten sosyal demokrasinin evrensel değerleri de kabul edilerek eklenmişti.
CHP’nin sol anlayışının özü Atatürk’ün modernleşme devrimi, antiemperyalist olmak üniter devleti savunma, koruma ve ulusalcı olmaktan geçer.
YCHP maalesef bu değerlerden gittikçe uzaklaşmış, sanki bir planın parçası olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim vardır, biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi‘dir” demesine rağmen onun değerlerini asla korumamıştır bu YCHP.
Ne yazık ki parti artık Atatürk’ün CHP si olmaktan çıkartılmıştır.
Bugün ikisi için de tehlike çanları çalmaktadır.
***
Balık baştan kokar derler…
YCHP Atatürk Milliyetçiliğinin içini boşaltmak için elinden geleni yapmaktadır.
Partinin genel başkanı Atatürk adını “zorunlu olmadığı takdirde “ anmamayı kural haline getirmiştir.
Çoğu kez Mustafa Kemal der dikkat ederseniz.
Atatürk’ün koltuğunda oturan bir genel başkanın aşağıdaki sözleri söylemeye hakkı yoktur.
Daha ilk genel başkanlığı sırasında Tunceli’deki mitingde “CHP iktidarında genel af çıkartacağım ”demişti, dil sürçmesi sanmıştık. Meğer Perşembenin gelişi Çarşambadan belliymiş ama anlayamadık…
Sonraları;
Devlet değişsin istiyoruz(!)
Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı aynen kabul ediyoruz.
Kürt kimliği ve Kürt dili önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
Biz artık 1930 ların CHP si değiliz…
Profesyonel orduya bir an önce geçmeliyiz.
Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz. Türban sorununu çözeceğiz.
Siyasallaşmayan tarikatlara saygımız vardır. (“Yargıda cemaat yapılanması var” iddiaları üzerine) “Yargı içinde böyle bir kadrolaşma vardır” demeyi doğru bulmuyorum.”
Buna benzer nice söylemleri vardır.
Genel başkanı bu düşüncelerde olan CHP ne yazık ki bugün, Kemalizm’le sorunlu, aydınlanma karşıtlığından etnik bölücülüğe, mandacılıktan Sevrciliğe kadar uzanan, bir parti konumuna gelmiştir.
Öyle ileri gidilmiştir ki milletvekili olan bir şahıs TBMM’sindeki odasından Atatürk’ün resmini kaldırıp çöp kutusuna atma terbiyesizliğini göstermiştir.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka “Atatürk’ün fotoğrafını gözlerimin önünde bir CHP’li Milletvekili indirdi” diyerek meclis kulisinde konuşunca basına yansıdı ve haberimiz oldu.
Aylin Nazlıaka neden yalan söylesin?
Bu çirkin ve affedilemez konu hakkında ne genel merkezden ne de genel başkandan yaklaşık iki aydır ses çıkmamıştır.
Bu demek oluyor ki sessiz kalanlar, bunu kabul edenler hıyanetçiler, ihanetçilerdir.
Onlar aslında Atatürk düşmanlarıdır.
Onların CHP de işleri olmamalıdır.
Bu güne kadar içim içimi yedi, ha bugün, ha yarın diye sessiz kalıp bekledim.
Gördüm ki bu vahim olayın üstünü örtmeye giden bir sessizlik oluyor.
Ulusalcı milletvekillerini sırf kendisini ve gidişatı eleştirdikleri için partiden ihraç eden veya istifa etmelerini sağlayan Kılıçdaroğlu Atatürk’ün resminin çöpe atılması karşısında bir ceza kesmemiş ve lütfen araştırılması için emir vermiş
Yakın geçmişte geçen CHP içinde söylenenlere, söyleyenlere de bir ceza verilmemesi
Partinin nereye gittiğini açıkça anlatmıştı.
Söylenen sözler CHP ilkelerine ve tüzüğüne tamamen aykırı ve mutlak ihracı gerektiren sözlerdi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu: Tekke ve zaviyelerin kapatılması toplumu yozlaştırdı, yeniden açılmalı.
Atatürk İlke ve Devrimlerinin Bekçiliğini yapmam. [Sena Kaleli)
2011-CHP Parti Meclisi üyesi Binnaz Toprak: CHP artık CHP değil. Milliyetçi ve ulusalcı olarak tanımlanamayacağı kesin! Toplumu ayrıştıran sıkan, Atatürk milliyetçiliğidir. Türklük kavramı Anayasa’dan çıkarılabilir. Türk Vatandaşlığı tanımının “yurttaşlık” olarak değiştirilmesini CHP olarak destekliyoruz.
Altıoktan ikisini kaldır at.
Fettullah örnek alınacak insan. Gülen cemaati Türkiye’nin büyük gelecek projesidir. Fettullah bilgedir. İlgi ile takip ediyoruz. [Muhammed Çakmak]
Kürdistan kurulmalıdır. [Şafak Pavey}
10.yıl marşı artık eskidi. Yenilenmeli. Parti içi demokrasi çok fazla… Hala ANAP’lıyım. [Faik Tünay]
Sezgin Tanrıkulu, Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı. Kürtçenin öğretilmesi devlet tarafından üstlenilmeli. Demokratik özerklik hakkı tanınmalı.”
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün: Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardı.
Atatürk’e kefere diyen dâhil bunları partiye alan kimdi?
Sözde CHP Milletvekilleriydiler. Bir kısmı şimdi vekil değiller ama bazıları halen içerideler.
Bazıları gönderildi ama yerlerine aynı görüşte başkaları getirildi.
Partiye elbette her kesimden insan alınmalıdır ama Atatürk ve 6 OK değerlerini özümsemiş insanlar olmalıdırlar.
CHP yi yok etmeye çalışanlar değil elbette.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bu günlerin geleceğini önceden hissederek
“Bir zaman gelir, beni unutmak, unutturmak isteyen gayretler belirir. Fikirlerimi, öğretimi inkâr edenler, beni çekiştirenler, karalayanlar çıkar. Hatta bunu yapanlar benim yakın bildiklerim, inandıklarım da olabilir. Fakat benim ektiğim tohumlar o kadar özlüdür, o kadar kuvvetlidir ki, fikirlerim, öğretim Çin’den döner, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir; feyizli neticeleri kalpleri doldurur!” demiş.
Atatürk’ün partisi artık YCHP olarak ona ve devrimlerine ihanet içindedir.
Bu ihanete ne kadar sessiz kalınacak daha?
Artık bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi sevgili yoldaşlarım?
Bir yanıt yazın