Tamamen çıkar politikası

Berlin'de Türkiye hükümeti için büyük bir karşılama vardı. Başbakan Merkel sadece Ankara'dan gelen mevkidaşını değil, onun en önemli bakanlarını da kabul etti. Kendisi de başbakan yardımcısını, dışişleri bakanını ve diğer kabine üyelerini getirdi. Bunun adına "hükümetlerarası istişare toplantıları" deniyor. Almanya bunu sadece 10 ülkeyle yapıyor. Bu ülkeler ise yakın dostlardan ibaret değil. Çin ve Hindistan, hatta Rusya ile bile böyle büyük hükümet buluşmaları düzenleniyor ama mesela ABD ile yapılmıyor bu toplantılardan. Hükümetlerarası istişare toplantılarının ortak bir özelliği var, o da belirgin çıkarların rol oynaması. - 018999240 30300

Sen bana biraz mülteci krizinde yardımcı ol ben de sana para vereyim, ilgi göstereyim. Jens Thurau’ya göre Davutoğlu ile Merkel’in Berlin buluşması reel siyasetin tipik bir örneği.

0,,18999240_303,00

Berlin’de Türkiye hükümeti için büyük bir karşılama vardı. Başbakan Merkel sadece Ankara’dan gelen mevkidaşını değil, onun en önemli bakanlarını da kabul etti. Kendisi de başbakan yardımcısını, dışişleri bakanını ve diğer kabine üyelerini getirdi. Bunun adına “hükümetlerarası istişare toplantıları” deniyor. Almanya bunu sadece 10 ülkeyle yapıyor. Bu ülkeler ise yakın dostlardan ibaret değil. Çin ve Hindistan, hatta Rusya ile bile böyle büyük hükümet buluşmaları düzenleniyor ama mesela ABD ile yapılmıyor bu toplantılardan. Hükümetlerarası istişare toplantılarının ortak bir özelliği var, o da belirgin çıkarların rol oynaması.

Merkel Türkiye’ye bağımlı

Aslına bakılırsa Angela Merkel Türkiye’ye her zaman şüpheci gözlerle baktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında olduğu yeni İslami milliyetçilik ona yabancı. İnsan hakları ihlallerinden, gazeteciler üzerindeki tahakkümden, Türkiye’nin güneydoğusunda Kürtlere yönelik sert yaklaşım tarzından haberdar. Ama şunu da gayet iyi biliyor ki 2016 yılı, 11 yıllık başbaşkanlık döneminin en önemli yılı olabilir. Zira kendisini iç politikada hiçbir konuda olmadığı kadar baskı altına alan mülteci sorununa bir çözüm bulmak zorunda. Türkiye de tam bu noktada kilit bir role sahip.

Sadece Türkiye Suriye’den gelen mültecilerin sayısının belirgin bir şekilde düşmesini sağlayabilir. Bunu yapması için Avrupa Birliği Türklere birkaç hafta önce 3 milyar euro sözü verdi. Başbakan Davutoğlu bir röportajda hiç gizlemeden daha fazla para talebinde bulundu. Başbakanla buluşmasında ise bunu tekrarlamadı, tekrarlamasına da gerek yok çünkü talep dile getirildi zaten. Şimdiye kadar Ankara mülteciler için tesisler kurmak ve sınırlarını daha iyi gözlemek için kullanılacak parayı görmüş değil, ki bu da AB’nin halihazırda felç olduğunu gösteriyor.

Okumaya devam et  Davutoğlu’ndan Sert Yanıt

Türkiye ciddiye alınmak istiyor

Ortak basın toplantısında ilginç bir şekilde AB ile Türkiye arasında adeta donmuş üyelik müzakerelerinin sözü bile edilmedi. Başbakan Merkel Türk ordusunun Kürtlere aşırı sert müdahalesine şöyle bir değinip geçti. Buna karşılık Davutoğlu Türkiye’nin IŞİD terörüne karşı Almanya’nın yanında olduğunu geniş geniş anlatma imkanı buldu. Kısa süre önce gerçekleştirilen korkunç saldırıların ardından da durum muhtemelen zaten böyle ama birkaç ay önce bambaşkaydı. O zaman Kürtler Ankara’nın baş düşmanıydı.

Türkiye’nin Avrupa’dan kabul görme ve ciddiye alınma beklentisi içinde olduğu hissediliyor. Bu talep, mülteci baskısıyla geliyor. Ve Merkel’e de Ankara, başbakanlığının bu kader haftalarında belirleyici bir etken olarak görünüyor. Buna çıkar politikası deniyor, her iki taraf açısından da.

©Deutsche Welle Türkçe

Jens Thurau (DW Berlin)


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir