Peki Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?

(1) - hatip

hatip

(1)

Vaktiyle “NATO’nun Libya’da ne işi var” diyerek önce NATO’nun Libya’ya müdahalesine karşı çıkan, arkasından da savaş gemilerini Libya açıklarına göndererek Libya’ya denizden uygulanan ablukaya katkı sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de Esat’a destek için hava harekâtı yapan bir Rus savaş uçağının Hatay’ın Yayladağ ilçesinde sınırımızı geçmesi üzerine NATO’nun merkezi Brüksel’de; “Unutulmasın ki; Türkiye NATO üyesidir.Türkiye’ye yapılan saldırı NATO’ya yapılmış bir saldırıdır.” diyerek NATO’nun Suriye’ye müdahale edebileceğini ima etmiş bulunuyor. Yani NATO’nun Libya’ya girmesine en azından başlangıçta ve görünüşte karşı çıkan Erdoğan, aynı silahlı gücün komşumuz Suriye’ye müdahale etmesi halinde buna itiraz etmeyeceğini açıklamış bulunuyor.

Oysa, gerçekte Suriye’nin iç işleri Türkiye de dahil hiç bir yabancı ülkeyi ilgilendirmez. Dolayısıyla; ABD’in, Suudi Arabistan’ın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Katar’ın Suriye’de ne işleri olduğunu sorgulamadan “Rusya, Suriye ile sınır değil, bu sebeple Rusya’nın, İran’ın ve Çin’in Suriye’de ne işi var?” diye sorarsanız, sizi ciddiye almazlar ve size gülerler. Dünyada alay konusu olursunuz. Sizi, jeopolitik ve jeostrateji bilmeden devlet yönetmekle itham ederler.

Ak Parti iktidarının ve hassaten Tayyip Erdoğan’ın senelerdir Suriye’nin iç işlerine müdahale ettiği biliniyor. Bu durum ortada iken, bir dünya devleti ve aynı zamanda baba Esat’tan bu yana Suriye’nin en önemli müttefiki olan Rusya’nın Suriye’de bulunmasını sorgulamak biraz haksızlık, ondan da önemlisi siyasi cehalet gibi geliyor bize. Hele hele Beşar Esat “Türkiye içişlerimize karışmaktan vazgeçmelidir, aksi takdirde Suriye’deki ateş Türkiye’yi de yakar” dedikçe “Ya Beşar, men dakka dukka” diye karşılık verenlerin, bunu sorgulamaya hiç hakları yoktur. Bir dünya devleti ve uluslararası güç olmadığımız halde biz neden Afganistan’da, Bosna-Hersek’te, Lübnan’da ve Kosova’da askeri birlik bulunduruyorsak, birer dünya devleti olan Rusya ve Çin de Suriye’de onun için asker bulunduruyor kardeşim. Bu kadar basit işte.

Okumaya devam et  Davos’ta yaşanan gerginliği dünya nasıl gördü

Suriye ile sınırları yok diye Rusya, Çin ve İran gibi ülkeler hakkında ileri geri değerlendirme yaparken, aynı durumdaki ABD, Fransa, İngiltere ve Katar hakkında hiçbir laf etmemeniz ne kadar büyük çelişkidir. Sakın hiç kimse bu sözlerimden Rusya’nın Suriye’deki varlını onayladığım gibi bir anlam çıkarmasın. Ben sadece reel politikten bahsediyorum.

Bakınız bugün Rusya, 1500 km. ötedeki Hazar’da demirli gemilerinden fırlatmış olduğu füzelerle Suriye’de IŞİD ve diğer muhalif örgütlerin üslerini vurduğunu söylüyor. Çin, 2001 yılında “Türkiye’ye bir milyon turist göndereceğiz ve biz bu gemiyi turistik gemi yapacağız” yalanıyla boğazlarımızdan geçirdiği Varyag Gemisi’ni uçak gemisi olarak Suriye sahillerinde Rus savaş gemilerinin yanına dayamış, Rusya ile ittifak halinde Beşar Esat’ın işaret ettiği hedeflere bomba yağdırıyor, siz hâlâ Rusların Suriye’de IŞİD hedeflerini değil, “Ilımlı Muhalefet” hedeflerini hedef aldığını söylüyorsunuz.

Sahi sizin şu “Ilımlı Muhalefet” dediğiniz kişiler ve örgütler kimlerdir? Lütfen anlatın da hem “ılımlı muhalefetin ılımlı olmayan muhalefetten ne gibi farkı var” diye soran V.Putin anlasın, hem de biz anlayalım sizin şu “Ilımlı Muhalefet” tabiriyle kimleri kastettiğinizi. Yoksa sizin “Ilımlı Muhalefet” dedikleriniz, mezhep taassubuyla “Allah’ü ekber” diyerek, Suriye’deki Alevileri diri diri kesen El-Nusra terör örgütü olmasın. İddiaya göre; hani şu “MİT elemanı” adı altında bir takım karanlık adamların silah götürmeye çalışırken yakayı ele verdikleri ÖSO bünyesindeki örgütlerden bahsediyorum.

Şunu biliniz ki; ne “Ilımlı İslam” diye bir şey vardır ne de “Ilımlı Muhalefet” diye bir şey. Gerçekte bu kavramlarla yapılmak istenen ise, birilerinin kirli emellerini bu tür janjanlı ambalajlar içine sarmalayarak gerçekleştirmeye çalışmasından ibarettir sadece.

Bu itibarla; iki gün önce Ankara’da meydana gelen ve Türkiye’yi yasa boğan elim hadiseden sonra yüksek sesle bir kez daha soruyoruz; ey Davos’tan muzaffer kumandan edasıyla ayrılarak partilileri tarafından neredeyse yari ilah ilan edilen ve Davos’ta söylediği “Van Minıt” sözü, Unakıtan alilesince yumurta markası yapılacak kadar mühim görülen(2) lideri Recep Tayyip Erdoğan, ey stratejik derinliklerin acemi kaptanı Davutoğlu, sahi siz hiç düşünmez misiniz; Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?

Okumaya devam et  BANA NE AYN EL ARAB’TAN

___________

1-Döenmin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Suriye Ulusal Konseyi (ÖSO) Başkanı Muaz El-Hatip.

2-http://www.vidivodo.com/video/one-minute-marka-oldu-gazeteport/449323

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir