Gelin, Bir Kez Daha AKP’nin Suçlarına Ortak Olmayın…

Biz söylemekten, yazmaktan, konuşmaktan bıkmadık, usanmadık. Siz de AKP’ye oy vermekten, sürünmekten usanmadınız, bıkmadınız… - 548137 10151134161784691 1877992985 n

 

548137_10151134161784691_1877992985_n

Biz söylemekten, yazmaktan, konuşmaktan bıkmadık, usanmadık. Siz de AKP’ye oy vermekten, sürünmekten usanmadınız, bıkmadınız…

Hadi kendinizi düşünmediniz diyelim, çoluğunuzu, çocuğunuzu, onların geleceğini de düşünmediniz. Onların geleceğini de kararttınız… Çocuklarınız işsiz güçsüz dolaşıyorlar şimdi… Üniversite bitirenler bile hâlâ elinize bakıyor, sizden harçlık istiyorlar…

Oysa sizin koşa koşa oy verdiklerinizin çocukları daha 20’li yaşlarda gemicik sahibi oldular, han – hamam sahibi oldular… Yedi sülaleleri bir eli yağda, bir eli balda cenneti bu dünyada yaşıyorlar… Sen trene bakar gibi bakıyorsun…

Adam gitti, 40 bin kişinin katili ile kapı arkalarında, gizli gizli görüşmeler yaptı, Türkiye’nin geleceğini bir avuç teröristle belirlemeye çalıştı, dağdan inen PKK’lıları davullarla, zurnalarla karşıladı, ayaklarına seyyar mahkemeler götürdü…

Terörist başına “Sayın”, şehitlerimize “Kelle” dedi. Sonra da tüm yiğit komutanlarımızı, askerlerimizi, gerçekleri yazan, söyleyen gazetecilerimizi zindanlara doldurdular.

PKK’lı katilleri, canileri mahkemelere tanık olarak çıkardılar…

Daha sonraki yıllarda da ordunun harekât yapma, savaşa karar verme yetkisini elinden alarak valilere verdiler. Ve PKK tehlikesini sezen, gören, bilen Türk Silahlı kuvvetleri bu durum karşısında tamı tamamına 290 operasyon talebinde bulundu, ama valilerin izniyle, sadece 8’ini icra edebildiler… Neymiş efendim, “Açılım Süreci zarar görmemeliymiş…”

Ama siz kös dinler gibi dinlediniz. Sandığa büyük bir aşkla, şevkle gidip, oyunuzu yine AKP’ye verdiniz…

Adam Türkiye’de toprak, orman, akarsu, fabrika bırakmadı, sattı… Ayakkabı kutularına dolarları doldurdu. Paraları elle sayamadı, para sayma makineleri ile saydı, çelik kasalara gizledi…

Anlattık, yazdık, çizdik, söyledik… Siz ağzınız kulaklarınızda, ortamdan memnun, pişmiş kelle gibi sırıtarak, “Müslüman kişi, iman sahibi imam hırsızlık yapmaz” dediniz, çoluğunuzla çocuğunuzla gidip, oyunuzu yine AKP’ye verdiniz… Yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında dut yemiş bülbüllere döndünüz…

13 yıldan bu yana, hatta daha önceleri, 2 binli yıllardan da önce vurguladık:

“Türkiye’de tehlikeli bir gidiş var. Türkiye, Siyasal İslam’a koşuyor… Şeriata koşuyor… Onun hedefinde ise Laik Türkiye, Cumhuriyet, Atatürk var…”

AKP 2002’de iktidar oldu. Gene uyarılarımıza devam ettik. “Gelin, yol yakınken, bu tehlikeyi önleyelim. Zararın neresinden dönülürse kârdır… Bu gidiş gidiş değil… APO ve PKK siyasallaştırılmaya çalışılıyor. Türkiye, bölünmeye, parçalanmaya çalışılıyor… Yakında Türk, Atatürk, bayrak, İstiklal Marşı da diyemeyeceğiz…” Yazdık, çizdik, söyledik, konuştuk…

Suya çizik çizdik.

Herkes keyfinde, işinde gücünde, tatilindeydi… Kimse duymadı, görmedi, bakmadı…

Geldiğimiz yer belli. İnsanlarımız aç, sefil, yoksul, işsiz… Hazine tamtakır… Üretim bitmiş…

Uygulanan yanlış politikalar sonucunda PKK Türkiye Cumhuriyetine savaş açmış… Birkaç ay gibi kısa bir dönemde yüzün üzerinde şehit verdik…

RTE hâlâ bir TV programına çıkmış. “Kürt açılımını yeniden başlatabiliriz” diyor, sanki “Açılım sürecinde tüm kentleri silah deposu yapmışlar” sözünü ben söyledim…

Zaten bu gerçeği Oslo görüşmelerinde MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş de dile getirmişti. PKK temsilcisi ile aralarında şu konuşma geçmişti:

SABRİ OK: “Bizim güçler her tarafta var onu söyleyelim. Türkiye’nin her tarafında var, Karadeniz’de de var, Toroslarda da var.”

AFET GÜNEŞ: “Biliyoruz metropolleri de doldurdunuz bu arada, patlayıcılarla doldurdunuz.”

SON SÖZÜMÜZE GELİNCE:

Biz söylemekten, yazmaktan, konuşmaktan bıkmadık, usanmadık. Siz de AKP’ye oy vermekten, sürünmekten usanmadınız, bıkmadınız… Oysa her şey gözünüzün önünde olup, bitiyor…

GELİN, BİR KEZ DAHA AKP’NİN SUÇLARINA ORTAK OLMAYIN…

Akan her damla kanda, gözyaşında sizin de payınız olmasın… Anaların, babaların, çocukların, eşlerin yürekleri şehit haberleri ile yanmasın…

Öksüzlerin, kimsesizlerin, evsiz barksızların, kış kıyamette yersiz yurtsuzların ölümlerini, açları – açıkları, evine bir parça ekmek götüremeyenleri görmezlikten gelmeyin…

Bin yıllık Türk – Kürt kardeşliğinin bozulmasına sebep olup, sevgili yurdumuzun bölünmesine geçit vermeyin…

Laikliğin, Cumhuriyetin, Atatürk’ün, Atatürk devrimlerinin ayaklar altına alınmasına göz yummayın…

Yıllardan beri söylüyoruz bunu… “Ülkemiz uçuruma gidiyor… Tarım bitti, sanayi bitti. Dışarıya canlı hayvan, buğday, pamuk, meyve, sebze, çeşitli tarım ürünleri ihraç ederken, şimdi ithal eden bir ülke durumuna geldik…”

“Yeryüzünde kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik. Şimdi iğneden ipliğe her şeyi dışarıdan almaya başladık. Enerjide bütünüyle dışa bağımlıyız. Yabancı ülkeler şartellerini bir indirseler, Türkiye karanlıkta kalır…”

Bizden söylemesi…

Biz hiç bıkmadan, usanmadan yurtseverlik görevimizi yapmaya devam ediyoruz, bundan sonra da devam edeceğiz…

Siz de gelin, bir kez daha AKP’nin suçlarına ortak olmayın… Bu kez de bir partiden yana değil de vatandan yana oy kullanın.

İki paket makarnaya, 5 paket nohuta, 5 kilo şekere, 500 kilo kömüre, 200 TL paraya kanmayın…

Bakın, sonra kendi düşen ağlamaz.

“Sonra eve ekmek götüremiyorum, çocuğumu okutamıyorum, işsizim, çalıştığım işyerini satıyorlar… Madenlerde şehitler veriyorum…” diye ağlamayın…

Sızlamayın…

Çünkü AKP’ye vereceğiniz her oy size acı, keder, gözyaşı, kan, açlık, işsizlik olarak geri dönecektir…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir