Seçimler ertelenebilir mi?…

NECDET BULUZ

1 Kasım’da yapılacak olan seçimlerin terör olayları nedeni ile ertelenebileceği konuşuluyor. Özellikle HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, günler öncesi yaptığı açıklamada “Seçimler ertelenecektir. Bunu şimdiden söylüyorum” demişti.
Demirtaş’ın bu keskin açıklamalarının altında yatan gerçek nedir? Terörün giderek artması, seçim ve sandık güvenliğinin ortadan kalkması demek, seçimlerin ertelenmesini gündeme getirebilir.
Bir başka önemli konu da seçim öncesi yapılan kamuoyu araştırmalarında AK Parti’nin oylarında bir düşüşün görülmesi de bu ertelemeyi sağlamış olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos nedeni ile yaptığı sohbette açıklamalarda bulundu. Seçim güvenliğinin sağlanacağını belirten Cumhurbaşkanı “TSK, İçişleri Bakanlığı ve istihbarat tedbir alacak. 7 Haziran’da yaşananları 1 Kasım’da yaşanmayacak” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın çevreler, terörün tavan yapması, AK Parti oylarında düğüş yaşanması halinde Cumhurbaşkanı’nın seçimleri 1 yıl erteleyebileceğini söylüyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın savaş halinde seçimleri 1 yıl erteleme yetkisi bulunuyor. Anayasa’nın 78.maddesine göre Cumhurbaşkanı bu yetkisini “savaş halini” gerekçe göstererek kullanabilir.
Bu noktada Başbakan Davutoğlu’nun şu açıklamasına dikkatlerinizi çekmek istiyoruz: Davutoğlu, açıklamasında “4 yıllık icra hükümeti gibi çalışacağız” diyor. Bu sözlerin şifresi seçimlerin ertelenebileceğini gösteriyor.
Seçimler ertelenebilir mi? Evet, ertelenebilir. Şu olasılıklar seçimlerin ertelenmesini gündeme getirebilir:
-Terör olaylarının artması, şehit haberlerinin yoğunlaşması, seçim ve sandık güvenliğinin kaybolması.
-AK Parti oylarının düşmesi. AK Parti’nin tek başına iktidar olabilecek milletvekili sayısına ulaşılmaması.
-Yaptırılan anketlerde seçim sonunda CHP-MHP koalisyonunun belirmesi.
-Yine yaptırılan anketlerde CHP-HDP koalisyonunun belirmesi.
Cumhurbaşkanı’na yakın çevreler, bütün bu olasılıkların masada bulundurulduğunu, durum değerlendirilmesine göre karar verilebileceğine dikkat çekiyorlar. Konu ile ilgili yapılan bazı açıklamalar da böyle bir durumun gündeme gelebileceği ihtimalini gösteriyor.
Şimdi en son yapılan bir ankete ve anketi yapan A&G’nin Başkanı Adil Gür’ün söylediklerine kulak verelim:
“AK Parti yüzde 43-44, CHP yüzde 26-27, MHP yüzde 13-14, HDP yüzde 12-13 oy alacağını düşünüyorum. Evet, oy oranı konuşmanın bir anlamı yok. Yüzde 44 tek başına iktidar çıkarmayabilir. %42 tek başına iktidar getirebilir. Son vekillikleri kimin aldığı önemli. Çankırı’da oyunu 10 puan arttırmanın bir anlamı yok. Zaten 2-0 almışsın. O yüzden yüzdelerin bu seçimde fazla bir önemi yok. Yarın değil bugün seçim olsa diyelim. 24 saat uzun bir süre. Yarın sabah neye uyanacağımızı bilmiyoruz. AK Parti yüzde 43-44, CHP yüzden 26-27, MHP yüzde 13-14, HDP yüzde 12-13 oy alacağını düşünüyorum. Bu benim görüşüm. Bana “4 partili mecliste tek başına iktidar çıkmaz” diyorlar. Çıkar ama dediğim gibi il il çalışma yapmak, az farkla kazanılan ve kaybedilen yerler üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Bu seçimde tek bir şey konuşacağız. AK Parti tek başına iktidar olacak mı? AK Parti tam iktidarın sınırında. Yarım puan bile altın değerinde. Muhalefet partileri de tek başına iktidar yapmamak için büyük bir kampanyayla Ak Parti’ye vuracaktır. Çok sert bir seçim dönemi yaşayacağız. Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Bütün siyasi partilerin üslubuna dikkat etmesi gerekir.”
Tarafsız bazı kamuoyu araştırma gruplarının yaptığı anketlerdeki ortak nokta da şöyle:
Bugün seçim yapılsa, yine 7 Haziran’da çıkan sonuç ortaya çıkıyor, değişen pek fazla bir şey olmuyor. Hatta CHP ve MHP’nin oylarında beklenmedik artışların bile olabileceği söyleniyor.
A&G’nin patronu Adil Gür’ün de ifade ettiği gibi AK Parti yüzde 43-44 oy almış olsa bile bu çok fazla bir şey ifade etmiyor. Son vekilliklerinin hangi partinin alacağı önem kazanacak bir seçim yaşayacağız.
Taraf Gazetesi’nde çıkan bir habere göre AK Parti’de 3 senaryo araştırması yapılıyor. Yazımızı ilgilendirdiği için bu haberden bir bölümü de sizlerle paylaşalım:
“Saray ve AKP yönetimi ise, erken seçimlerinin ertelenmesine yönelik üç ayrı riskten bahsetti. AKP yönetiminden edinilen bilgiye göre, Saray ve AKP, 1 Kasım’da yapılacak seçimlerin sonuçlarına ilişkin üç ayrı senaryoyu baz alan simülasyonlar gerçekleştirdi. Bu senaryoların başında, iyi bazlı verilere dayanan senaryo geliyor. Bu senaryoda, AKP’nin 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidara gelmesini içeriyor. Yani seçimlerden 20 vekil daha kazanılmasını kapsıyor. Orta senaryo ise, AKP’nin seçimlerde oylarını koruması ve birinci parti ünvanını korumasını esas alıyor. Bu senaryoda ise, erken seçimin ardından yeniden koalisyon görüşmelerinin başlatılması öngörülüyor. Üçüncü ve parti içinde felaket senaryosu olarak nitelendirilen bu durumda ise CHP’nin, MHP ve HDP ile koalisyon hükümeti kurmasını sağlayacak sandalye sayısını ulaşmasını amaçlıyor. İşte bu durumda, erken seçimin bir yıl daha ertelenmesinin masaya yatırılacağı iddia edildi.”
Önümüzde daha 2 ay var. Bu sürede köprülerin altından daha çok sular akacak. Siyasette 24 saat bile çok önemli olduğuna göre 2 ayda neler göreceğiz, neler değişecek bekleyip birlikte izleyeceğiz.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz