NE VATAN NE DE VATANDAŞ DÜŞÜNÜLMÜYOR

Mustafa Kemal Atatürk

NE VATAN NE DE VATANDAŞ DÜŞÜNÜLMÜYOR

 

Sevgili okurlar, gerçekleri görüyorsunuz değil mi?

Ülke kavga içerisinde,  her gün şehit haberleri geliyor.

7 Haziran seçimlerinden sonra oh demek istedik, diyemedik.

Bu ne ihtiras, bu ne gaflet ve dalalet. Anlamak mümkün değil.

Allah sizlere verdiği kadar vermiş. Harun gibi zengin olmuşsunuz. Yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda.

Yedi sülaleniz zenginleşti.

Halen, ben, ben, benim. Benden başkası yok. Ben istediğimi yaparım, demenin amacı ne?

Sevgili okurlar, muhalefet partileri de, şu anki iktidar partisi de ve Cumhurbaşkanımız da ülkenin içerisinde bulunduğu zor duruma bakmıyorlar. Üzülüyor gözüküyorlar, ama üzülmüyorlar.

Kim ne derse desin, ben helal olsun diyorum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a. Nasıl hepsini dize getirdi? Nasıl dediğini yaptırdı? 400 milletvekili alıp, Başkan koltuğuna oturamasa da, şu an gene aynı yetkileri kullanıyor, danışmanları devlet adına emirleri yağdırıyorlar, liderlerini tahttan indirmemek için her şeyi mubah sayıyorlar. Böylece de erken seçime doğru gidiyoruz.

C.H.P. M.H.P. ve H.D.P. hani seçim meydanlarındaki atmanız, tutmanız, nerede?

Hadi bir araya gelip Hükümeti kursanıza.

Sevgili okurlar, emirler geliyor ve onlar uygulanıyor. Kimse kendisi kararını veremiyor.

Ne vatan ve ne de vatandaş düşünülmüyor. Hep bana, hep bana deniyor.

Mustafa Kemal Atatürk demiş ki: “ Bir ulus sımsıkı bir birine bağlı olmayı bildikçe, yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.”

Doğru söylemiş Atam. Doğru da be Atam, sımsıkı bağlı olduğumuz, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, ayrıştık be Atam. Bölüp parçaladılar bizleri. Birbirimize düşman olabilmemiz için ellerinden geleni yaptılar. PKK, IŞİD denen belalar çıktı ortaya, gencecik fidanlarımızı öldürüyorlar.

İç savaş körükleniyor, Polisimiz, askerimiz öldürülüyor. Anaların, babaların, yavukluların yürekleri sızlıyor, minik yavrular babasız kalıyor.

Emperyalist güçler ve Ermeni tohumları ülkemizi bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. Kardeşi kardeşe düşman yaptılar.

Sımsıkı olan bağlarımız koptu. Bu nedenle de bizleri dağıtabilecek şer güçler devreye girdi.

Atam, senin bu sözünü bir tek AKP Partisi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan uyguladı. Öyle bağlılar ki birbirlerine ve liderlerine, dünya yıkılsa umurlarında değil. Yeter ki kendileri yıkılıp, dağılmasınlar.

En tepemizdeki sarayda oturan Cumhurbaşkanımız, ekibini ve AKP lileri kendisine öyle sıkı sıkıya bağlamış ki, her şeye rağmen % 41 oy alıyorlar be Atam.

Senin fikirlerini anlayıp, tekrar kuvay-ı milliye ruhunu canlandırabilsek Atam belki kurtuluruz. Ama nasıl ve ne zaman olur bilemiyoruz. Başarabilir miyiz ki Atam! Senin gibi birisi içimizden çıkar da bizleri bu kargaşa ortamından kurtarabilir mi?

Ekonomi çöktü, Dolar 3 bine yaklaştı, ihracat durdu, üretim yok. Et pahalandıkça pahalanıyor. Tohumu İsrail’den alıyoruz. Bizleri uyutuyorlar. Pamuk, buğday ithal eder olduk. Elma, Armut gibi meyveler dışarıdan getiriliyor. Tarım, hayvancılık, sanayi, her şey berbat. Emekli de çalışan da sıkıntıda. Suriyeliler yüzünden işsizlik arttı. Ahlak bozuldu, Dindar’ım diyenler dini dar açıdan görerek, karşılarındakileri dinsizlikle suçluyorlar. Hırsızlık, rüşvet, yalan, dolan, sahtekârlık arttıkça artıyor. Ahlak ortadan kalktı gibi. Hukuk çöktü. Adalet toz duman oldu.

Atam saymakla bitmiyor derdimiz. Bu ülke toparlanır mı, senin 10 yılda yoktan var ettiğin ülkemizi kurtarmamız mümkün olabilir mi?

 

Sevgili okurlar, bakın Mustafa Kemal bir şey daha demiş, bu söze de dikkat edelim.

“TARİHİMİZİ TETKİK EDİNİZ. TÜRK’ÜN ÇEKTİĞİ BÜTÜN FELAKETLER, MARUZ KALDIĞI TEHLİKELER VE MUSİBETLER HEP KENDİ ÖZ BENLİĞİNİ, MİLLİ VARLIĞINI İHMAL EDEREK NEREDEN GELDİKLERİ VE NE OLDUKLARI, HANGİ NESLE MENSUP BULUNDUKLARI BELİRSİZ BİR TAKIM KİMSELERİ KENDİLERİNE REİS TANIYARAK ONLARIN ŞUURSUZ BİR VASITASI OLMAK MEVKİİNE DÜŞMÜŞ OLMASINDANDIR.” (Kılıç Ali, Atatürk’ün hususiyetleri, s.543)

Lütfen bu sözdeki derin manayı anlamaya çalışın.

 

Sözün bittiği yer. Başka söyleyecek kelime bulamıyorum.

20.08.2015

Zekeriya Tümer


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir