VE VATAN VE MİLLET VE ŞEHİTLER..

VE VATAN VE MİLLET VE ŞEHİTLER.. - 377103

377103

 

VE VATAN VE MİLLET VE ŞEHİTLER..

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

Beynimin içi ve dışındaki sıcaklık bunalttı bir hayli zamandır.

Saz sustu, söz bitti, kelâm gitti.

Bilgisayarın başına oturma(ma)ya bahane arıyorum. Salon çok sıcak, balkon çok parlak, ekran görünmüyor. Çalışma masasındaki koltuk çok dik, kanepe çok alçak..

Düşünmeye çekiniyorum.

Yazılmadık ne kaldı, yazdık ne oldu?

Ama “sussam, gönül razı değil”.

Ülke yangın yeri. Devir fetret devri. Ateş bacayı sarmış. Her gün şehit cenazeleri, her gün ülke dışında ölen teröristlerin ülke içindeki “görkemli” gömme törenleri..

Sınır dışına canlı çıkarken pasaport mu göstermişlerdi ki, ölünce kimliklerini hatırlıyor, ille de geri gelmek, girmek istiyorlar?

Sınır var mı? Sınır mı var?

Yollar kesiliyor/kapatılıyor, araçlar yakılıyor, havaalanlarının uçak iniş sistemleri uçuruluyor; kışlaya, karakola, emniyet müdürlüklerine saldırılıyor.

“Saldırılınca” ancak “kışla/karakol” dışına çıkılıp, “anında karşılık” veriliyor.

“Saldırılmazsa” herkes “kendi bölgesinde” gayet mutlu!

Kanton, özerklik ilan ediliyor. Şırnak’tan sonra Yüksekova’da da “devletin kurumlarını tanımıyoruz” diyorlar.

“Ağrı Dağı” kanton oluyor..

Güpegündüz caddenin ortasında roketatar, kanasla dolaşılıyor, kimse ses çıkarmıyor, karışmıyor.

Silvan’da Sağlık Merkezi’ndeki Türk bayrağı indirilip yerine paçavra asılıyor.

Dışişlerinin de kafası karışık.. “Kudretli adam” Sinirlioğlu; ABD ile “güvenli bölge” konusunda anlaştıklarını söylüyor, sözcü Mark Toner “tanımlama yapmadık” deyince bizim Dışişleri, Sinirlioğlu’nun açıklamalarına “açıklama” getiriyor.

CENTCOM, İncirlik’te konuşlu Amerikan F-16 uçaklarının dün akşam Suriye’de IŞİD hedeflerine yönelik hava operasyonu yaptığını açıklıyor; Bakan Çavuşoğlu, Habertürk TV’de yaptığı açıklamada yalanlıyor, IŞİD’e karşı bir operasyon yapılmadığını söylüyor.

Ruhum sıkılıyor..

“Şehitler ölmez/vatan bölünmez“ şu sıralar en rağbet gören slogan ama…

“Şehitler ölüyor, vatan bölünüyor”..

Bu başlıkla 2006’da yazdığımız yazı okuyuculardan hayli yorum almıştı.

Konuya sadece dinsel motifler açısından yaklaşırsak “şehitleri bizim öldü zannedeceğimizi, aslında ölmeyip yaşamaya devam ettiklerini” ben de biliyorum.

Okumaya devam et  Sinan MEYDAN: Gözlerimizin içine bakarak Birileri Türkiye Cumhuriyetini Tasfiye ediyor..!

O zaman da diyorum ki; “Bu dünyada yaşarken vatanın bölünmesini engelleyemediler, şimdi yaşadıkları yerde nasıl engelleyecekler?”

Ama konu o değil..

Her şehit cenazesinde galeyana gelen halk temiz duygularla yine haykırıyor; “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”..

Ama bölünüyor kardeşim.. Şehitler ölmeye, vatan da bölünmeye devam ediyor. Heyecanlanıp slogan atmak bir işe yaramıyor. Ya bu slogandan vaz geçin, yahut daha ciddi işler yapın..

İstanbul’da gördüm, adam aracının arka camına kocaman Atatürk’ün imzasını atmış geziyor; Trabzon’da dolmuşlar şehitler için Türk bayrakları asmışlar.

Memleketin, son beş seçimde farklı renklerle gösterilen oy oranlarına göre “farklılaştığı” iyice belirginleşen doğusunda aynı imza ve bayrakla dolaşabiliyor musunuz?

Yukarıda ne dedik, Silvan’da Sağlık Merkezi’ne paçavra asılıyor.

Diyarbakır’da hava kışlasındaki bayrak bile indirilip yere atılmamış mıydı?

Mesele işte “bu”dur.

Memleketin en doğusundaki karakola moral ziyaretine gidiyor başbakan; en güvenli, kendisini en emniyette hissetmesi gereken yer olan Türk askerlerinin yanında fotoğraf çektiriyor….

Türk Askerlerinin silahları şarjörsüz…

Okul müsameresi mi bu?

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez” aslında kendi içinde “zıt anlam” da barındırıyor.

“Vatan” neresidir?

“Ne Türkiye, ne Türkistan; büyük ve müebbet bir TURAN” mıdır?

Misak-ı Milli hudutları mıdır? (Neresidir o hudutlar?)

İstanbul ve Trabzon’daki Türk bayraklı, Atatürk’lü araçlar güneydoğu’da öyle dolaşamayacaklarına göre “vatan” denilen yer; yaşanılan mahalle, köy, kasaba, vilayet midir?

Yoksa Samsun’a çıkan “Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa”nın Havza yolunda rastlayıp sohbet ettiği çift süren köylünün dediği gibi “tarlasının sınırları” mıdır vatan?

Demek ki sonuçta vatan ancak bölünmezse, şehitler ölmeyecektir….

Peki ya bölünürse?

Bu saatten sonra yazmak hiç içimden gelmiyor ama susmaya da gönül razı değil..13.08.15

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

Okumaya devam et  Rusya krizinin perde arkası /A Russia expert explains how Putin will likely respond to his downed plane

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir