Yeni seçim hesapları…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu aynı dili konuşuyor, diyorlar ki:
“Millet koalisyon demiştir, sonuna kadar bunu zorlarız. Eğer olmazsa yine millete gideriz. Millet, yapılacak yeni bir seçimde en doğru kararı verecektir.”
Seçim sonuçlarının halen içlerine sindirilemediği görülüyor. AK Parti’nin tek başına iktidar olamaması da bütün planları altüst etmiş durumda. Bu nedenle gerek Erdoğan, gerekse Davutoğlu seçim sonrası ard arda anketler yaptırıyor. “Yeni bir seçim yapılırsa sonuç ne olur?” a yanıt aranıyor.
Bazı kamuoyu araştırma gruplarının yaptığı son anket çalışmalarında yeni bir seçimde fazla bir şeyin değişmeyeceği ortaya çıkıyor. Seçmen, verdiği oyun arkasında görünüyor. Birkaç puanlık gelip gitmelerin olabileceği görülüyor. Örneğin, AK Parti’nin oylarının yüzde 42 olabileceğine dikkat çekiliyor.
AK Parti’nin iktidar olmasının önündeki engel olarak görülen HDP oylarında da birkaç puanlık düşüşün olabileceği, bu partinin yine barajı geçebileceği de anketlerde görülüyor.
HDP’ ye barajı aşması için bazı kesimlerce verilen oylar, adreslerine geri dönebilir. Ancak, şu gerçek unutulmasın. Güneydoğu Bölgesindeki Kürt oyları bu partide kemikleşmiş görünüyor. Yine HDP’nin barajı aşması bu oylar sayesinde gerçekleşebilir. HDP, Güneydoğu’da AK Parti’nin oylarının üzerine oturdu. CHP kanadından HDP’ye barajı aşması için giden oyların da yine CHP’ye geri dönebileceği ifade ediliyor. Bu da yeni bir seçimde CHP’nin oylarında birkaç puanlık artışın olabileceğini gösteriyor.
Hemen şunu eklemeliyiz:
HDP’ deki oy düşüşü ile MHP’nin birkaç puan artacağı tahmin edilen oyu ile milliyetçi oylar MHP’yi yine “kilit parti” konumuna çıkarabilir.
Bazı kamuoyu araştırma gruplarının yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde yeni bir seçimin farklı sonuçlar çıkmasına da yol açabileceği görüşünün ağırlık kazandığın izlenimini edindik. Hatta yeni seçimi özellikle AK Parti için çok riskli görenlerin de var olduğunu burada altını çizerek belirtelim.
Seçmen, artık eski seçmen değil. Oyunu verirken çok iyi hesap yapıyor. Yolsuzluk, yasak, yoksulluğa karşı özellikle seçmende bir blok oluştuğunu da gözlemliyoruz. Çeşitli kamuoyu araştırma gruplarının yetkilileri de bunu böyle açıklıyor.
Yanı başımızdaki Suriye bataklığı bugünlerin en önemli konusu haline geldi. Suriye’ye bir askeri harekât yapılması da gündemde. Gerek Cumhurbaşkanı, gerekse Başbakan böyle bir harekâtın gerçekleşmesi ile siyasi prim elde etmeyi düşündüğü iddia ediliyor. Ancak, seçmenlerin bundan da etkilenmeyeceği yine kamuoyu araştırma gruplarının yetkililerince ifade ediliyor.” Suriye’ye bir harekâtın yapılmasında Saray ve AK Parti’den başka hevesli yok. Kamuoyu bu konuda temkinli” deniliyor. Bu da Suriye’ye bir askeri harekâtın bile AK Parti’yi kurtaramayacağı anlamına geliyor.
Millet Suriye’ye askerin girmesine ve savaşa” hayır” diyor. Bizi yönetenlerin yanlış Suriye politikaları nedeni ile bölgenin bu hale geldiğini görüyor. Türkiye’nin Ortadoğu’da mezhep çatışmalarından uzak kalması gerektiği de dile getiriliyor. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bu konuda sakıncaları var ve bunları sivil otorite ile de paylaştılar.
Geçenlerde konu ile ilgili yazmıştık. Yeni bir seçim, hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Artık, millet tek partili bir sistem istemiyor. Bunun ayarını da seçmen 7 Haziran seçiminde verdi. Bu sonuçlarının çok iyi analiz edilmesi ve okunması gerekiyor.
Ortada görünen şu:
Yeni bir seçimde belki AK Parti hükümet kurabilecek sayıda milletvekili çıkarabilir. Ancak, muhalefet bloğu yine güçlü biçimde Meclis’teki yerini alır. “AK Parti bugünkünden daha iyi olabilir” görüşü ile ülkeyi yeni bir seçime götürebilirler, bu da sürpriz sayılmamalıdır.
Bu ne demektir?
Bu, AK Parti tek başına iktidar olsa bile, Anayasa’yı değiştirecek güçte olmayacak demektir. Meclis’ten her kararı tek başına çıkaramayacak demektir. Muhalefet dayanışma ile birçok konuda Meclis’te araştırma açılmasına, yasa çıkarılmasına önde yer alacak demektir.
Özetle, AK Parti artık eskisi gibi olamayacak.
ANDY- AR’ın yaptığı bir anketten çıkan çarpıcı sonuçta seçmenin “beyaz sayfa” istediği ortaya çıktı. Partiler arasında uzlaşma isteyen seçmen 4 Bakan için “Yüce Divan” diyor. Bu gerçekleri görmezden gelmek mümkün mü? Yeni bir seçimde seçmen bu isteğinin ve oyunun arkasında durmayacak mı?
Kaldı ki, aynı araştırmada AK Parti seçmeninin yüzde 61,9’u da aynı görüşleri paylaşıyor. Siyasilerin de seçim meydanlarında verdikleri sözleri yerine getirmesi isteniliyor. Seçmen böyle istiyorsa, siyasi partilerin de bu çizgide hareket etmesi gerekmektedir. Bunun tersinde hareket eden siyasi partilerin yeni bir seçimde hüsrana uğrayabilecekleri de gözlerden uzak tutulmamalıdır.
Bir başka konu da, Türkiye’nin yeni bir seçimi kaldırıp kaldırmayacağıdır. Hem seçmenlerin yeniden sandığa gitmesi, hem harcama kalemlerinin artması, hem de zaman kaybı seçmen üzerinde psikolojik etki de yaratabilir. İç ve dış sorunlar askıda kalabilir. Beklentilerin boşa çıkması da ayrıca tartışılması gereken bir başka konu olarak karşımızda duracaktır.
[email protected]
[email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir