Strazbug’da Ermeniler Kaybetti Türkiye Kazandı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen Perinçek-İsviçre davasını izlemek üzere Turgut Özal Üniversite’si adına 28 Ocak’ta Strazburg’da idim. Daha önce de yazdığım gibi keşke YÖK Başkanı, üniversitelerimizi temsilen “öğrenci ve öğretim üyelerinden” oluşan bir heyeti Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetini ortaya koymak için Stazburg’a gönderebilseydi.

Tıpkı TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yaptığı gibi gibi.

Çiçek, İşçi Partisi Genel Başkanı Perinçek’in İsviçre aleyhine AİHM’de açtığı davada verilen kararın son derece önemli bir karar olduğunu bildirerek “İsviçre bu karara itiraz etmeyeceğini söylemişti. Ama ne olduysa oldu, sonradan karara itiraz etti. Ben İsviçre’nin bu tutumunu protesto etmiştim. İsviçre’ye yapacağım ziyareti iptal ederek tepki göstermiştim. Şimdi İsviçre’nin yaptığı itiraz AİHM Büyük Daire’de görüşülecek. Burada verilecek karar çok çok önemli” demiş ve şunları eklemiştir:

“28 Ocak’taki duruşma tarihi önemde. Büyük Daire’nin vereceği karar Ermeni soykırımı iddialarını tamamen bitirebilir. Ermeni diasporası da bu nedenle telaş içinde. Biz TBMM olarak da gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 28 Ocak’ta görülecek dava için 3 siyasi partinin temsilcilerinden oluşan bir heyeti Strazburg’a gönderme kararı aldık. TBMM heyeti orada gözlemci olacak.”

Türk Yüksek öğretiminden Turgut Özal Üniversitesi adına ben ve Araştırma Görevlisi Yunus Akçalı dışında Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Metin Kale ile Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Can Ayday dışında kimse yoktu.
Çiçek’in açıklamasına göre TBMM 24 Nisan’da özel gündemle toplanacak ve Ermeni soykırımı yalanıyla ilgili olarak milletvekillerine bilgi verilecek, bu konuda yapılan çalışmalar ve yaşanan gelişmeler anlatılacaktır.
Ayrıca TBMM, yurtdışı görevlere giden milletvekillerini de kampanyanın içine dahil etmiştir. Yurtdışına gidecek milletvekillerine Türkiye’nin tezlerini anlatan 6 dilde basılmış broşürler verilecek ve muhataplarına iletmeleri sağlanacaktır.

Acaba bu konuda YÖK’ün bir girişimi var mıdır bilmiyorum ama Üniversite Camiası’ndan da yurtdışına öğretim üyesi gitmektedir. Bu hassas konuda YÖK’ün de benzer bir girişim yapmasında ben büyük yarar görüyorum. Strazburg’a gitmeden önce tanıdığım bazı YÖK üyelerine bu konuyu gündeme getiren bir not gönderdim ama somut bir sonuç alamadım.

Şimdi, geçen hafta yazdığım konuyu özetleyeyim.

İşçi Partisi Genel Başkanı, İsviçre’de 2005 Mart ayında katıldığı bir konferansta 1915 olaylarının “soykırım” olarak nitelendirilmesine karşı çıkmış, bu iddialar için ‘uluslararası yalan’ ifadesini kullanmıştı. Lozan’da yargılanan Perinçek ‘ırkçı ayrımcılıktan’ suçlu bulunmuştu. Mahkeme Perinçek’i 90 gün hapis karşılığında her gün için 100 frank hesap edilerek 9.000 İsviçre frangına mahkum etmiş ve cezayı 2 yıl tecil etmişti.

Perinçek’e ayrıca 3.000 frank para cezası verilmiş, ülkedeki Ermeni Cemaatine sembolik olarak 1.000 ve davayı açan Sarkis Şahinyan isimli Ermeni’ye de 10.000 frank ödenmesi istenmişti.

Mahkeme kararında; “Pek çok tarihçinin, Avrupa Parlementosu’nun ve pek çok ülke Meclisinin Ermeni iddialarını kabul etmiş olmasını” gerekçe göstermişti. Perinçek bu karara İsviçre Federal Mahkemesine müracaat ederek itiraz etmişti.

İsviçre Temyiz Mahkemesi de Perinçek’in başvurusunu, “Ermeni soykırımı, Yahudi soykırımı gibi tarihsel bir gerçektir” yorumu yaparak reddetmişti. Federal Mahkeme’nin kararı onaylamasıyla Ermeniler lehinde verilen karar kesinlik kazanmıştı. Bunun üzerine Perinçek AİHM’ne 2008 yılında başvurmuştu.

Perinçek, ”İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10. maddesini ve yasa olmadan suçlama olamayacağına dair 7. maddeyi ihlal ettiğini” savunmuştu. AİHM, 7 Aralık 2013’de açıklanan karar ile ‘Ermeni Soykırımını İnkar Yasası’nı’ ihlal ettiği gerekçesiyle Perinçek’i mahkum eden İsviçre’nin, insan haklarını ihlal ettiğine karar vermişti. Karar, 2’ye karşı 5 oyla alınmıştı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karar tehcir olayının 100’ncü yılına yaklaştığımız şu günlerde Türk tarafının elini son derecede güçlendirmişti. Ancak İsviçre kararı temyize götürmüştü.

28 Ocak da AİHM’de görülen ve 3 saat süren temyiz duruşmasının sonucunun açıklanması sonbahara bırakılmıştır.

Doğu Perinçek AİHM’de yaptığı konuşmada, 1915 olaylarının bir zorla göç ettirme yani “tehcir” olduğunu ve Osmanlı Devleti’nin Ermeni yurttaşlarını koruduğunu belirterek özetle şu savunmayı yapmıştır:

Avrupa insanının özgürlüğü için buradayız. Avrupa insanının bilinci, 1915 olayları konusunda yasaklarla kuşatılmasın. İkinci Daire, Ermeni Patriği dahil, herkesin özgürce konuşmasına güven sağlayan bir karar vermiştir.
Biz, 1915 olaylarının ”soykırım” tanımına uymadığını belirttik ve bu savımızı bilimsel usavurmayla öne sürdük. Görüşlerimiz tartışılabilir, ama bizim özgürlüğümüzü korumak, Avrupa hukukunun gereğidir.

Soykırım hukuki bir tanımdır. Osmanlı devleti, Ermeni yurttaşlarımıza karşı uygulamalarda, Ermeni toplumunu toptan yok etme amacıyla hareket etmemiştir.

Avrupa’da ve Türkiye’de barış ve kardeşliği koruyalım. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları tabulaştırıldı ve Avrupa’da Türkleri aşağılamanın aracı haline getirildi.Türkler ve Müslümanlar, bugün Avrupa’nın kara derilileridir.

Perinçek öğleden sonraki oturumda, CNN Türk’te önceki hafta yayınlanan söyleşisinden sonra Ermeni gazeteci Astrik İgityan ile söyleşisine atıfta bulunmuştur. Kaçaznuni, Karinyan, Lalayan, Pirumyan gibi Ermeni devlet adamlarının ve tarihçilerin Kaynak Yayınları tarafından basılmış kitaplarını gazeteciye armağan ettiğini açıklamıştır.

Özellikle Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok başlıklı kitabının Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İsveççe ve İspanyolca basımlarını İgityan’a verdiğini söylemiştir.
Kaçaznuni’nin 1923 yılında Taşnaksütyun Partisi’nin Bükreş’te yapılan Kurultay’ına sunduğu raporda,“Çarlık Rusyası, İngiltere ve Fransa, biz Ermenileri kandırdılar, ‘Size denizden denize devlet vereceğiz’ dediler ve bizi silahlandırıp ateşe sürdüler. Türkler, savunma amacıyla hareket ettiler. Karşılıklı kırımlar oldu. Müslüman nüfusu katlettik. Taşnak Partisi dışında suçlu aranmamalıdır. Bu durumda Taşnak Partisi’nin yapacağı bir şey kalmamıştır. Parti kendisini dağıtmalıdır” tespitini gazeteciye aktarmıştır.

Perinçek gazeteciye, “Kaçaznuni’nin raporu acaba Ermenistan’da yayınlandı mı, biliniyor mu?” sorusunu yöneltmiş ve “Kaçaznuni bizim Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamımız, çok saygın. Ama bu raporu bilinmiyor. Bizlere bunları öğretmediler” cevabını almıştır.

AİHM büyük olasılıkla Ekim ayında kararının açıklayacak. Ben, Büyük Daire’nin İkinci Daire’nin kararını onaylayacağını ve sözde Ermeni soykırım yalanını “ifade özgürlüğü” kapsamında tarihe gömeceğine inanmaktayım.
AİHM’de sabahki davaya katılan ve de katılamayan katılımcılar ile birlikte Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum başkanlığında genel değerlendirme toplantısı yapılmıştır. Toplantıya katılanlar arasında tüm siyasi eğilimleri temsil eden katılımcılar arasında dikkati çeken isimler arasında eski Ulaştırma Bakanı (MHP)Prof. Dr. Enis Öksüz, eski Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı Yaşar Okuyan, (ANAP) DSP Genel BaşkanıMasum Türker, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz vardı.

Sabahki oturumda eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın yan yana oturarak samimi bir şekilde görüşmeleri dikkatimi çekmiştir.

Türkiye partisi olma iddiasında bulunan bir Parti’ninStrazburg’da bulunmamasını çok yadırgadım. Strazburg’a gelmemelerinin bence en önemli sebebi olarak AİHM’ye en fazla 100 metre mesafede PKK bayrakları olan ve Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyen bir grubun varlığıdır diye düşündüm.

Eğer gelselerdi acaba Öcalan’a özgürlük isteyen gruba mı yoksa Perinçek’e mi destek verirlerdi? Bu Grup mensupları 27 Ocak akşamı Strazburg’da müzikli “Kobani” kutlaması yapıp halay çekmişlerdir.

Diğer dikkatimi çeken bir diğer protesto ise bir Polonyalı Grubun Avrupa Konseyi önünde Rusya ve Putin aleyhine gösteri yapmalarıydı. Bu Grup daha sonra Türklere katkı vermek için Türk Grubuna katılmıştır ama Türk Grup aynı desteği Ukraynalılara vermemiştir.

Üstelik Ukraynalılar arasında Kırım Türkleri de vardı.

Demek ki Türkler arasında uluslararası ilişkilerdeki en önemli faktör olan “dayanışma” henüz oluşmamış. Fakat, bir Azeri Grubu Türk bayrakları ile birlikte etkinlikte yer almıştır. En fazla 30 kişiden oluşan Ermeni Grubu ise seslerini duyurmak için her yolu denemelerine rağmen başarıya ulaşamamışlardır.

Egemen Bağış

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

“Strazbug’da Ermeniler Kaybetti Türkiye Kazandı” için bir cevap

  1. […] Doğu Perinçek’in Vaud Kantonu İstinaf Mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusu  İsviçre Federal Mahkemesi tarafından 12 Aralık 2007 tarihli kararla reddedilmiştir. Doğu Perinçek, 10 Haziran 2008’de ifade özgürlüğü engellendiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş, AİHM İkinci Dairesi, 12 Aralık 2013 tarihli kararıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddenin ihlal edildiğini saptayarak Perinçek’i haklı bulmuş ve İsviçre Devletini mahkum etmiştir. İsviçre Hükümeti 17 Mart 2014 tarihinde   AİHM Büyük Daire’ye başvurmuştur.  Bu süreçte 28 Ocak 2015 tarihinde AİHM’si vermiş olduğu “1915 olayları soykırım olarak adlandırılamaz ve bunu reddetmek suç değildir” kararını Ermeni lobisinin baskısıyla temyize götüren İsviçre, davayı kaybetmiştir. AİHM’de görülen Perinçek-İsviçre davasını izlemek üzere 28 Ocak 2015 tarihinde Strazburg’da idim. Karar duruşmasında  Türk yüksek öğretiminden Turgut Özal Üniversitesi adına benden başka Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Can Ayday dışında kimse  bulunmamıştır. Bu durum, üniversitelerimizin Türkiye için bu çok önemli konuya gerekli önemi vermediğini   göstermektedir. (http://www.turkishnews.com/tr/content/2015/02/01/strazbugda-ermeniler-kaybetti-turkiye-kazandi/) […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?! Hadisler? KUR’AN!? Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere,…

  2. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  3. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  4. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    Yaşanan depremler olası İstanbul’da beklenen depremi gündeme taşıdı. Uzmanlar İstanbul’da yıkıcı depremin olabileceğini söylüyor ve tedbir almada geç kalınmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Prof. Dr. Naci […]


  • Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Turizm sezonunda bu yıl daha çok İngiliz Türkiye’ye gelecek. Özellikle Marmaris, Bodrum gibi tatil yörelerinde bu yaz daha çok İngiliz göreceğiz. Marmaris, Dalaman ve Bodrum’a […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]


Exit mobile version