“Çözüm süreci”nin şifreleri…

NECDET BULUZ - asker icin cozum sureci bitmistir

NECDET BULUZ

AK Parti Hükümeti ile, terör örgütü arasında yürütülen “çözüm süreci”nin sonuç vermeye başladığı ifade ediliyor. Taraflar “Sürecte anlaşma noktasına gelmek üzereyiz” mesajları veriyor. Hükümet olanlar “Taviz yok, önce kamu güvenliği” derken, karşı taraf “İsteklerimizi teker terek alıyoruz” diyor.
Gelişmeleri herkes izliyor. Bu konuda fazla bir şey demeye gerek yok.
Ancak,biz, böyle bir sürecin terör örgütünce AK Parti Hükümet’ini tehdit ederek sonuç alınmaya yönelik adımlar attığını söyleyebiliriz.
Nasıl mı?
Yapılan açıklamalarda gözlerde kaçan bir detaya değinelim: AK Parti Eski Milletvekili Abdurrahman Kurt bakınız süreçte gelinen noktayı nasıl değerlendiriyor:
“Bundan sonra adımların karşılıklı atılması ve sürecin ilerletilmesine yönelik bir mutabakat oluştu. Bunu, 6-7 Ekim olaylarının, yaşanan o felaketin bir anlamda doğurduğu bereket olarak görmek lazım”
PKK ve yandaşları tarafından başlatılan 6-7 Ekim olaylarını savunuyor. Bu olayların Hükümeti korkuttuğunu, atılan adımlarımların da bunun meyvesi olduğuna anlatıyor.
Zaten, dikkat edilecek olursa Hükümet, “Önce kamu güvenliği” derken yaşanan 6-7 Ekim olaylarının tekrarlanmaması için çağrı yapıyor. Güneydoğu’da yol kesme, adam kaçırma,güvenlik güçleri ile çatışmaya girme,kimlik kontrol gibi olayların son bulmasını istiyor.
Şimdi, konunun İmralı boyutuna da değinelim.
Öcalan, İmralı heyeti ile görüşmeler sonunda “Önemli yol alındı” diyor. İddialara göre de Kandil’e mesaj gönderip “Çözüm yolundayız eylemi bırakın” diyor.
Öcalan’ın sözünü ettiği “alınan önemli yol”nedir bunu kimse bilmiyor. Kulislere yayılan haberlere göre Öcalan’ın serbest bırakılması bu önemli yol labilir. Ancak, konu ile ilgili hem Cumhurbaşkanı,hem Başbakan,hem de ilgili Bakanlar “Öcalan’ı serbest bırakılması diye bir şey söz konusu olamaz, külliyen yalandır,inanmayın” açıklamalaraı yapmadı mı? Ne olursa olsun,kim ne derse desin,kim neyi iddia ediyorsa etsin, biz bizi yönetenlerin sözlerine inanmak istiyoruz.
Burada dikkatimizi çeken bir ayrınıya da deüğinmeden edemeyeceğiz:
Öcalan ile Kandil arasında bir sıkıntının yaşndığını görüyoruz. Bazen Öcalan’ın açıklamaları ile Kandil’in açıklamaları birbiri ile ters düşüyor. Öcalan,bazı kritik konularda Kandil’e söz geçiremiyor. Yaptığı çağrıların çoğuna uyulmadığını da bugüne kadar izlşedik ve gördük. Şimdi “Çözüm yolundayız eylemi bırakın” diyerek neyi hedefliyor bunu da bilemiyoruz.
Çünkü terör örgütü “Önce Öcalan’a özgürlük” diyor. Arkasından “Özerklik” diye ekliyor. Anayasa’da istediği değişiklik, tutuklu KCK ve PKK’lıların serbest bırakılması, ana dilde eğitim terör örgütünün olmazsa olmazları arasında bulunmuyor mu? Demek ki, PKK ve yandaşları bu konularda bir anlaşma sağlandı ki “Çözüm süreci tıkır tıkır işlemeye başladı,isteklerimizi alıyoruz” diyebiliyorlar.
Söyledikleri yalan ve yanlış ise,bizi yönetenlerde ortaya çıkıp, bunları yalanlamalıdır. Yukarıda da vurguladığımız gibi biz Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve bizi yöneten bakanlarımıza inanmak istiyoruz. Böylece kamuoyunun kafasındaki soru işaretleri de giderilmiş olur.
Eğer terör örgütünün istekleri yerine gelmiyorsa, örgüt tarafından “Çözüm yolunda hızla ilerliyoruz” açıklamaları niye yapılıyor. İmralı ve yandaşları “Hükümet bize önce yasal güvence vermelidir. Yoksa adım atmayız” tehdidinde bulunmadı mı? Yoksa bu isteklerden geri adım mı atıldı?
Ya da bunu tersinden okuyalım:
Hükümet tarafından yapılan açıklamalarda “çözüm süreci işliyor” deniliyor. PKK silah mı bıtraktı? Kamu güvenliği mi sağlandı? Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi “Hiçbir pazarlık içinde değiliz, hiçbir konuda da verilmiş sözümüz, ortaya konulmuş bir vaadimiz yok” sözlerini terör örgütü kabul mu ediyor? Hiçbir pazarlık yapılmadan,hiçbir konuda bir şey vaad edilmeden Hükümetin ortaya koyduğu koşullara “evet” mi diyor?
Ancak, daha önce Öcalan’ın hazırladığı “eylem planı”nın hayata geçeceğini,bunun hükümet tarafından kabul edildiğini söyleyen İmralı heyeti “Bu plan yürümezse, süreç biter” diyerek kendilerinin “kırmızı çizgisi”ni açıklamıştı. Bu planın neleri içerdiğini herkes biliyor. Şimdi terör örgütü bu plşandan vaz mı geçmiş görünüyor?
HDP heyetinin, hükümet ile görüşmelerinde de üç önemli başlıkta kararlar alındığı söyleniyor. İmralı heyetinin genişlemesi konusunda herhangi bir görüş ayrılığı yaşanmıyor. Heyete Ceylan Bağrıyanık’ın da eklenmesi konusunda uzlaşı sağlandığı öğrenildi. İzleme Kurulu konusunda mutabakat da sağlandı. Karmaşaya neden olacak şekilde kalabalık bir kurul olması istenmiyor. Toplumda sözü dinlenen, barışa katkı sağlayacak isimlerden oluşacak.İmralı’ya beş yeni mahkumun getirilmesi konusunda da genel bir uzlaşı sağlandığı iddilar arasında yer alıyor.
Özetle biz ne oluyor,ne bitiyor bilmek istiyoruz. Bu bizim hakkımızdır. Kapalı kapılar ardında yapılanlar kafaları karıştırıyor,kamuoyunun da tepkisini artırıyor. O zaman oratlıkta birçok doğru veya doğru olmayan haberler uçuşuyor. Bilgi kirliliği yaşanıyor.
[email protected]
[email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir