İsrail’in devlet terörü ve Türkiye’nin duruşu…

israilturkiye

NECDET BULUZ

 

İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’yı işgal etmeleri, postalları ile içeriye girip, ibadet edenleri dışarı çıkarmaları, camideki eşyaları dağıtmaları, Kuran-ı Kerimleri ayaklar altına alıp atmaları hiç kuşkusuz büyük tepkilere neden oldu.

Bugün de aynı tepkiler sürüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, konu ile ilgili olarak İslam Dünyası’nda en gür sesi çıkanların başında geliyor. Erdoğan” Aynı durum bir sinagoga yapılmış olsa, dünya ayağa kalkardı. Mescid-i Aksa’ya yapılanlara sessiz kalınmamalıdır” diyor. Erdoğan “İsrail’in bu yaptıkları alçaklıktır, barbarlıktır” diye de tepki veriyor.

Başbakan Davutoğlu “Mescid-i Aksa, bütün insanlığın, bütün Müslümanların onurudur ve onur korunacaktır” şeklinde tepkilerini dile getiriyor.

AB Bakanı Volkan Bozkır da yaptığı açıklamada “Postalları ile Mescid-i Aksa’ya giren İsrail askerlerine mesaj yolluyorum. Oralardan hemen çıkın. Yoksa postallarınızı ellerine veririz” diyor.

İsrail’in bu barbarlığına, devlet terörüne karşı Türkiye’de de çeşitli gruplar protesto gösterileri ile tepkilerini ortaya koydular. Biz de bu tepkilere ve yapılan açıklamalara katıldığımızı belirtelim.

Ancak, bunlar yeterli oluyor mu? İsrail’i durduruyor, geri adım attırıyor mu, hayır. İsrail, devlet terörü estiriyor, yaptığı her şeyi doğru buluyor ve kimseyi dinlemiyor.

Amerika’nın hiç sesi çıkmıyor. Mescid-i Aksa’ya yapılanlara karşı sessizliğini koruyor. Arap ülkeleri çıkardıkları cılız seslerle kınamadan öteye gidemiyor. Hepsi de koltuklarını kaybetme korkusu içinde bulunuyor. Çokları göbekten Amerika’ya bağlı, bazıları da İsrail ile işbirliği bile yapıyor.

Ortadoğu’da, Müslümanları birbiri ile savaştırıp, güçsüz bırakıp, bölgede genişlemenin ve devlet terörü estirmenin keyfini çıkaran İsrail şimdi de Mescid-i Aksa’yı işgal ederek devlet terörüne yeni bir halka daha eklemiştir.

Müslümanların birbiri ile savaşmaları bugünkü şekli ile bitmeyecektir ve bu savaş başka yerlerde de sürdürülecektir. Dış güçler böyle istiyor, Müslümanlar da bu tuzaklara hemen düşüyor.

Dikkat ediniz, Ortadoğu’da kurulan tuzaklara Müslüman ülkeler balıklama atlıyor. Bugün çevremizdeki savaşlarda birbiri ile mücadele eden ve birbirini kıranlar Müslümanlardan başkaları değildir. Dış güçlerin bu tezgâhları, bir yerde bölgede İsrail’in çıkarları içindir ve İsrail hedeflerine ulaşabilmek için, kendi çizdiği yoldan gitmekten çekinmemektedir.

Şimdi gelelim, konunun ikinci bölümüne:

Bütün bu açıklamalar, çalışmalar, tepkiler İsrail’i durduramadığına göre, demek ki bunlar yeterli olmamaktadır. Türkiye, eğer Filistin davasında ön planda bulunuyorsa ve gücü de yetiyorsa çok daha cesur ve olumlu adımları atmak durumundadır.

Bugünkü AK Parti Hükümeti döneminde İsrail ile ilişkilerimiz tavan yapmıştır. Ticaret hacmimiz ikiye katlanmıştır. Türkiye, bu ilişkileri hemen askıya alabiliyor mu? Tavrı böyle koyabiliyor mu?

Araplar başta olmak üzere, İslam Dünyasını birleştirip, bütünleştirerek İsrail karşıtı blok oluşturabiliyor mu?

Amerika’ya baskı yapıp, İsrail’in uygulamalarında frene basılmasını sağlayabiliyor mu? Batı ile bu konuları masaya yatırıp ağırlığını koyarak İsrail karşıtı bir oluşum sağlayabiliyor mu?

Bunlara verilecek yanıt, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ve gücünü açık biçimde ortaya koyacaktır.

Yoksa atıp tutmakla, kamuoyunun gazını almaya yönelik açıklamalarla İsrail’i durdurmanın mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Türkiye, İsrail terörünü durdurabilir mi? Bir savaşı göze alabilir mi? “Postallarınızı elinize veririz” demek, bir savaşın mesajı mı? Kaldı ki İsrail ile savaş, Amerika ile savaş demektir. Bu açıklamalardan biz pek bir şey anlamadık.

Filistin halkı ile yapılan dayanışma, gönderilen yardım malzemeleri, insani yaklaşımlar da yaşanan sorunlara çözüm getirmiyor. Filistin sorununa köklü çözümün şart olduğunu yıllardır söylüyoruz. Türkiye, bu konuda da bugüne kadar önemsenebilecek bir adımı atamamıştır.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Mescid-i Aksa ile yaptığı açıklamada “Yapılabilecek bir anlaşmada Mescid-i Aksa, İsrail topraklarında kalacaktır” diyor. Aynı Netanyahu “Bizim çizdiğimiz haritaların dışına çıkılamaz” diye de meydan okuyor.

İsrail Başbakanı’nın şu sözlerine de dikkat:

“Uluslar arası camia, Başkentimize inşa ettiğimiz her balkon için bizi kınıyor. İsrail’e karşı yürütülen bir terör kampanyasının tam ortasındayız. Şimdiye kadar terörizmi bertaraf ettik, bundan sonra da edeceğiz. İsrail’in güvenliğini ve büyümesini hiç kimse tehdit edemez, eden de karşılığı alır.”

[email protected]

[email protected]

 

 

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir