“İç ayaklanmalar çıkabilir,Türkiye parçalanabilir…”

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

 

Türkiye iç ve dış tehditlerin arttığı bir dönemden geçiyor. Böylesine bir tehlikenin içinde olduğumuzu görmezden gelemeyiz. Nitekim geçenlerde Genelkurmay Başkanlığı’nda yapılan ve Başbakan Davutoğlu’na verilen brifingde de bu konunun gündeme getirildiği ifade ediliyor.

İddia şöyle:

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel “İç ayaklanma çıkabilir. Çok ivedi ve güçlü tedbirler almazsanız Türkiye parçalanır” demiş. Sınırlarımızdaki güvensizliğe de dikkatleri çekmiş. Son günlerde sınırlarımızdan PKK’ya silah sevkiyatının hızlanması da aynı toplantıda değerlendirilmiş.

Karargâhtaki 2033 Vizyonu adlı sunumda da Başbakan Davutoğlu’na iç ve dış tehditlerin boyutu, olası gelişmeler ve nasıl önlemlerin alınması gerektiği konusunda da bilgilendirmeler yapılmış.

Brifingde, özellikle sınır güvenliğinin ön plana geldiği, mutlak biçimde sınır güvenliğinin sağlanması gerektiği, gelecekte bunun faturasının ağır biçimde ödenmek durumunda kalınabileceği de vurgulanmış. Ülkenin parçalanma noktasına gelmesinde sınır güvenliğinin olmamasının da büyük rol oynayabileceği anlatılmış.

Zaten uzun zamandır iç çatışmaların olabileceği konusunda Genelkurmay Başkanlığı’nın sivil otoriteyi sürekli uyardığını biliyoruz. 6-7 Ekim olaylarının da bunun bir provası niteliği taşıdığını da yazmıştık.

İstihbarat birimleri, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da PKK ve yandaşlarının şehirlerde bile silahlandığını rapor ediyor. Bazıları “6-7 Ekim olayları ile başlayan provokasyonlarda sadece bir günde Diyarbakır’da 10 bin tane silah satış yapıldı” diyor. Bu silahların sadece PKK ve yandaşları tarafından değil, çeşitli kesimlerce satın alındığına da dikkat çekiliyor.

Sınır güvenliği bu açıdan önemli. Sadece Suriye sınırı değil, Kuzey Irak’a açılan sınırların da tam olarak güvenli olmadığı, her türlü kaçakçılığın yapıldığı, bu kaçakçılığın içinde silahların da olduğu istihbarat birimlerinde defalarca açıklanmıştı. Şimdi, bunların hızlanabileceği de ifade ediliyor.

Konumuzla ilgili olduğu için şunu da vurgulayalım:

Doğu ve Güneydoğu’da IŞİD’ın tabanının var olduğu, Hizbullah’ın da güçlendiği söyleniyor. Adı geçen grupların da birbirleri ile çatışmasının da olasılıklar içinde olduğu görülüyor. Bu grupların her an patlamaya hazır birer bomba niteliği taşıdığı da ifade ediliyor.

Bizim bu konudaki görüşümüz de şöyle:

Bilindiği gibi “Çözüm süreci” uzun zamandır tartışılıyor ve çökme noktasında bulunuyor. Sonucun da ne olacağını kimse bilmiyor. PKK’nın yeniden silahlı mücadeleye gireceğini sanmıyoruz. Ancak, KCK’nın faaliyetlerini de görmezden gelmemek gerekiyor. Eğer, süreç sona ererse, iki tarafın da bunun altında kalacağını söylemeliyiz.

Kaldı ki, süreçte ne yapılacağı, Hükümet olanların hangi adımları atacağı da bilinmiyor. PKK’nın siyasi uzantıları, isteklerini açık biçimde ifade ediyor. Hükümet ise, bu isteklere ne “evet”,ne de “hayır” diyor. Kamuoyuna tatmin edici bir açıklama da yapılmıyor.

Bu konuda bazı AK Partili milletvekillerinin ve yönetim kadrosundakilerin de rahatsızlık duydukları görülüyor. AK Parti’nin Afyon’daki kampında yapılan toplantılarda bu konuda sert eleştirilerin yaptığı da söyleniyor.

PKK, yeniden silaha sarılmaz ama Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere, 6-7 Ekim’deki olayları gölgede bırakabilecek yeni eylemlerin başlayabileceğini de görebilmeliyiz. Sanıyoruz, Genelkurmay Başkanlığı’ndaki brifingde bu konular da gündeme gelmiş ve tartışılmıştır.

Pusuda bekleyen iç ve dış düşmanların böylesi zamanlarda ortaya çıktığını biliyoruz. Birçok provokasyonların sahnelenebileceği bu tür olaylarda bölgedeki diğer grupların da ortaya çıkması sürpriz olmayacaktır. İşte, bizi endişelendiren de böylesi bir iç çatışmanın başlayabilecek olmasıdır.

Böyle bir durum karşısında dış güçlerin nasıl bir pozisyon içinde olabileceğini söylemeye ve tahmin etmeye gerek var mı? Hedefteki ülkelerde önce iç karışıklık çıkarıp, daha sonra planlarını uygulayanlar bunları başarı ile yerine getiriyorlar. Çünkü artık ülkeleri iç karışıklıklarla çökertme yöntemi uygulanıyor.

Son yıllarda çöken iktidarlar ve ülkelere dikkat edilecek olursa, buralarda önce ayaklanma, iç karışıklık ve çatışmalara zemin hazırlanıyor, sonra belirlenen planlar uygulanıyor. Sanıyoruz Genelkurmay’daki brifingde de bu konular bizi yönetenlere detayları ile anlatılmıştır.

Son derece kritik bir konumdayız. İç ve dış düşmanlarımızın da tam hedefinde olduğumuzu unutmayalım. Türkiye, bu sıkıntılardan çıkabilecek, etrafını saran kara bulutları dağıtabilecek konumdadır. Yeter ki, geçmişte yapılan hatalar yinelenmesin.

[email protected]

[email protected]

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir