Sevgili dostlar, ABD, Türkiye’de ve Ortadoğu’da yeni bir oyun planlamaktadır. Hedef, Türkiye’yi de Irak, Suriye, Libya gibi Ortadoğu bataklığına çekip, parçalamaktır… Konuya dikkat çekmek için bu yazımı yeniden yayınlıyorum… Saygılarımla.
ABD, AKP el ele, sırt sırta vererek IŞİD adlı bir canavar yarattı.
Bir Frankeştayn yarattı.
Bu caniler ordusu, bu vahşi, sapıklar güruhu, pazarlarda kadın satıyor… Irza geçiyor…
Basından okuduğumuza göre bir baba, bu vahşi, Ortaçağ kalıntılarına kızını teslim etmemek için zehirleyerek öldürmüş…
IŞİD gökten zembille inmedi elbette…
ABD, AKP bilerek, isteyerek, planlayarak oluşturdu bu katiller çetesini… Hani “Taammüden (kasten) adam öldürmek var ya hukukta… İşte ona benzer bir plan bu…
Bir program çerçevesinde…
AKP para ve silah yardımı yaptı… Örgüte katılmak üzere sınırımızdan geçenlere kolaylık sağladı…
Şeriatçı terör örgütünün yaralı komutanlarını ve militanlarını hastanelerimizde tedavi etti…
Onları korudu, kolladı, haklarında tek söz söylemedi… Söyletmedi… Hâlâ da Başbakanın, Cumhurbaşkanının ve bakanların IŞİD’e bir kez olsun “Terör Örgütü” dediklerini duymadık…
Peki, böyle bir çağdışı, insanlık dışı katiller sürüsünü destekleyen, besleyip büyüten ABD’nin hedefi neydi? Ne yapmak istiyordu?
YANITI ÇOK BASİT:
Ortadoğu’da yıkıma, çöküşe uğrayan BOP planına yeniden işlerlik kazandırmak, uğradığı Suriye bozgunu karşısında yeniden güç toplamak, bu ülkeye yeniden müdahale etmek…
Hem de bu işi terör çeteleri, terör örgütleri vasıtasıyla yapmak ve Türk ordusunu “İleri Karakol” gibi kullanıp, cepheye sürmek…
Mehmetçiği ateş hattına gönderip, CONİ’lerin canını kurtarmak…
Bu arada PKK’ya, öteki Kürt çetelerine ve şeriatçı örgütlere açıktan yapamadığı silah ve para yardımını IŞİD’le mücadele bahanesiyle“meşrulaştırmak…” Teröristleri besleyip güçlendirerek, İsrail’in ve BOP planının “Vurucu gücü” haline getirmek… Ayrıca,“Suriye’deki IŞİD mevzilerini bombalıyorum…” diye Suriye’nin gücünü kırmak, zayıflatmak…
Moskova’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Lavrov bu gerçeği şu sözlerle açıklıyor:
“Bizim sadece Suriye topraklarında ‘İslam Devleti’ne yönelik alana saldırı yapacakları konusunda şüphelerimiz var. Burada Beşar Esad’ın pozisyonunu zayıflatmak için hükümet güçleri de bombalanabilir.”
New York Times, Lavrov’un bu kuşkusunda haklı olduğunu şu tümcelerle doğruluyor:
“ABD, Irak ve (eğer Başkan Obama Suriye’nin topraklarına saldırmaya karar verirse) Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik hava baskınları dâhil, operasyonlar başlatmak üzere Türk askeri üslerini kullanabilmek de istiyor…”
Şu, yadsınamaz bir gerçek:
Yeryüzünün en büyük terör örgütü ABD, en büyük teröristi Obama’dır…
Saltanatını ve tahtını koruyabilmek için mazlum halkların kanını iliğini sömürmekte, kana doymamaktadır.
Onun en sadık müttefikleri ise Siyasal İslamcılardır.
Bu, her zaman ve her dönemde böyle olmuştur. Şeriatçılar, Ulusal Kurtuluş Savaşında bile milli güçleri sırtından bıçaklamışlardır…
Şimdi Obama yanına Fransa’yı ve aralarında Bahreyn, Mısır, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar ve Birleşik Rap Emirlikleri’ni de alarak, kendi yarattığı bu caniler ordusunu ortadan kaldırmak bahanesiyle, tüm Ortadoğu’yu kana boyamaya hazırlanmaktadır…
Bu Ortadoğu müdahalesine Türk Ordusunun sıcak bakmaması nedeni ile Türkiye, IŞİD bildirisini imzalamamıştır. Genç subayların PKK kalkışmasından ve ülkenin bölünmesinden rahatsız oldukları ve bunu üstlerine bildirdikleri söylenmektedir…
Bu kanlı emperyalist yayılma politikasının içinde DESTEKÇİ olarak Y-CHP de yer almaktadır. Olay duyulur duyulmaz, henüz hedefin ne olduğunu bilmeden, Genel Başkan Kemal Bey, şu sözlerle ABD’nin IŞİD projesine balıklama dalmıştır:
“Ortadoğu’da IŞİD’e karşı uluslararası bir koalisyonda Türkiye’nin yer almasına karşı çıkmayız. Türkiye, savunma açısından Batı ittifakının bir parçasıdır…”
Neymiş?
“Türkiye savunma açısından Batı ittifakının parçasıymış…”
Söz konusu ABD, AB emperyalizmi ve onun çıkarları olunca, Kemal bey hemen “Alıcı kuş” gibi atlıyor üzerine:
“Biz de varız… Biz sizlere AKP’den daha iyi hizmet ederiz… Üstelik biz ona göre daha çağdaş, daha modern bir partiyiz, sakın bizi göz ardı etmeyin, sonra çok yanılırsınız…” demek istiyor…
“İyi komşuluk ilişkileri”, Atatürk’ün “Mazlum milletleri destekleyen antiemperyalist politikası” onun umurunda bile değildir…
Varsa ABD yoksa ABD…
Varsa AB yoksa AB…
Varsa NATO, yoksa NATO… O, bu tavrıyla “Kraldan çok kralcı”kesilmiş, AKP’yi bile sollamıştır…
Çünkü onun politikasında Doğu, Avrasya yoktur… Doğu halkları yoktur…
Hep BATI vardır… Amerika vardır…
AKP gibi o da kıblesini ABD’ye çevirmiştir…
Vatanın parçalanması onun umurunda bile değildir… Irak, İran, Suriye’den sonra Sevgili vatanımızın emperyalistler tarafından hedef tahtasına yatırılacağı gerçeği onun umurunda bile değildir…
ABD, IŞİD’in temizlenmesi, Ortadoğu’nun egemenlik altına alınabilmesi için 3 yıl süre vermiştir…
Üç yılın sonunda sıranın Türkiye’ye geleceğinin farkında değil midir Türkiye’nin Gandi’si?
Bir yanıt yazın