Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç buyurmuş ki:
“Nerede, öyle yüzüne baktığımız zaman yüzü hafifçe kızarabilecek, boynunu öne eğebilecek, gözünü bizden kaçırabilecek, iffet sembolü, hâyâ sembolü kızlarımız…
Kadınsa, o da iffetli olacak. Mahrem, namahrem bilecek.
Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak…”
Sanki Türkiye’nin başka sorunu kalmamış gibi, bu kez de kafayı kadınların kahkaha atmasına taktılar. Bir kadının “iffetli”, yani namuslu olabilmesi için “Herkesin içinde kahkaha atmaması, yüzüne baktığın zaman, yüzünün hafifçe kızarması gerekirmiş…”
Falan filan…
Yüzüne baktığın zaman, ya kadın, boynunu öne eğip, gözünü bizden kaçırmıyorsa, üstüne üstlük, bir de kahkahalar atıyorsa… O zaman ne olacak?
Yandı gülüm keten helva…
İşte o zaman, onun ne bu dünyada, ne öteki dünyada yeri vardır…
Çünkü “Kahkaha atan kadın ne “hâyâ, ne iffet, ne namus” sahibidir!!!…
Gördünüz mü, “Akıl, bilim, uygarlık çağı”nda, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan yardımcısı nelerle uğraşıyor? Onlara göre:
Kadın gülmemeli…
Kadın eğlenmemeli…
Sokağa çıkmamalı…
Kadın bir işte çalışmamalı…
Kadın evinde oturmalı, sadece kocasına hizmet etmeli… Aşına, işine, eşine, çoluğuna çocuğuna bakmalı… Başını yerden kaldırmamalı… Politikadan, sosyal yaşamdan uzak durmalı…
Kadın, toplum içerisinde asla insan yerine konmamalı. Çünkü o eksik etektir, yarım akıllıdır… Onların tanıklığı bile geçerli değildir… Onların miras hakkı da yoktur…
Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemeli…
Ama erkekler gülebilir… Erkekler eğlenebilir. Erkekler dilediğini yapabilir… İsterse karısının üzerine imam nikâhı ile üç kadın daha alabilir…
Siyasal İslamcılara göre kadın o kadar değersiz bir nesnedir ki onun köpekten, eşekten, domuzdan bir farkı yoktur…
Çünkü namaz kılanın önünden üç varlık geçince ancak namaz bozulur: Bunlar köpek, eşek ve kadındır…
Bugünlerde kadına cinsel ilişkiden zevk almak da yasaklanmak üzeredir.
Başbakan’ın bir türlü “Terör örgütü” diyemediği, Müslümanların başı ile top oynayan, ciğerini yiyen, ama konu İsrail saldırganlığına gelince kaçacak delik arayan IŞİD katilleri, IŞİD sapıkları işte bu nedenle, şu sıralar kadınları “sünnet” etmeye hazırlanmaktadırlar…
Neden?
Çünkü “Zina”nın önlenebilmesi için kadınların cinsel ilişkiden zevk almaması gerekiyormuş…
Ama kendileri “Seks Cihadı” için kapı kapı dolaşıp evlerden genç kız, kadın topluyorlar… Bu işe gönüllü katılacakların da “Cennetlik” olduklarını ilan ediyorlar…
Bizim AKP’liler de hayranlık duydukları, silah ve para yardımı yaptıkları IŞİD’in yolunu izlemektedir günümüzde…
Bugün “Toplum içinde kadınların kahkaha atmasını” yasaklayan düşünce, yarın neler yapmaz, kim bilir…
Ey politikacılar, ey AKP’liler, onun bunun giyimi – kuşamı, saçı başı, türbanı, kahkahası ile uğraşacağınıza, önce yanı başınızdaki, en yakınınızdaki yolsuzluklara, hırsızlıklara dönüp bir bakın…
SAÇLA BAŞLA, GİYİMLE KUŞAMLA, KAHKAHAYI YASAKLAMAKLA, BİLMEM NEYLE AHLAKLI OLUNMAZ…
Önce kendiniz “iffetli” olun ve bakan arkadaşlarınızın çocuklarının evlerinden çıkan para kasalarını, para sayma makinelerini, ayakkabı kutularından çıkan milyonları görün…
Onurunuza, iffetinize sahip çıkın… Böyle bir ortamda, bu mesai arkadaşlarınızla çalışmayı reddedin, protesto edin…
Koskoca Milli Eğitimi Başbakan çocuğu yönetiyormuş… Yeni öğrendik… CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin açıkladı…
Onurunuza, iffetinize sahip çıkın… Böyle bir ortamda, bu mesai arkadaşlarınızla çalışmayı reddedin, protesto edin…
Musul’da konsolosluk binamızı 11 Haziran günü basıp 30’u özel harekât polisi, 49 vatandaşımızı esir alan IŞİD, hâlâ rehineleri elinde tutmaya devam ediyor… Bir yandan da Türkmen kardeşlerimizi çoluk çocuk demeden öldürüyor…
Sınırlarımıza gelip, ülkemize sığınmak isteyen Türklerden pasaport istendi… Ama 1,5 milyon Suriyeliden istenmedi…
Şu bir avuç caniler çetesi karşısında, koskoca Türkiye Cumhuriyetinin düştüğü aczi, çaresizliği görün…
Onurunuzla, iffetinizle bu mesai arkadaşlarınızla çalışmayı reddedin, protesto edin…
Ahlakı, namusu yanlış yerlerde arıyorsunuz…
Bu protestoları gerçekleştirip onurunuzla, iffetinizle devlet kapısından çekilirseniz, doğruluğunuzu ve dürüstlüğünüzü kanıtlamış olursunuz. Yoksa siz de talancıların suç ortağı, destekçisi, yandaşı olmaktan kurtulamazsınız…
Bir kez daha yineliyoruz:
SAÇLA BAŞLA, GİYİM KUŞAMLA UĞRAŞMAKLA, KAHKAHAYI YASAKLAMAKLA, BİLMEM NEYLE AHLAKLI OLUNMAZ…
Ahlaklı, namuslu olmak istiyorsan eğer, önce haksızlıklara, hukuksuzluklara, yalana – dolana, talana karşı çıkacaksın… Yetim hakkı yemeyeceksin, yedirmeyeceksin…
Gerisi laf-ı güzaf, yani boş laftır
Bir yanıt yazın