Diktatörler nasıl yıkılır?

1) Erdoğan’ın kararları tek başına aldığı ortada. Öyle ki bilgisi dâhilinde olmayan kimi bakan açıklamalarına bile müdahale edip “öyle değil böyle olacak” demektedir. Sıradan bir müdürlüğün yapacağı iş bile “reisin onayına” göre yapılmaktadır. Nitekim Bakan Bayraktar da yolsuzluk iddiaları sürecinde istifa ederken, “her şeyi Başbakan’ın onayıyla yaptım” demiştir! - gunbatimi asker ucakgemisi

Mehmet Ali Güller
 Kadın ve Demokrasi Buluşması’nda konuşan Erdoğan “diktatörsem sandıkta devirin” dedi (Türkiye, 9 Şubat 2014).
Siz hiç sandıkla devrilen diktatör duydunuz mu?
Ya da şöyle soralım: Diktatörler nasıl yıkılır?
Geleceğiz ama önce diktatörlerin belirleyici özelliklerini inceleyelim:

Diktatörlerin özellikleri

Sözlükler diktatörlüğü en basit ifadeyle “tek kişinin yönetimi” diye açıklıyor.
Diktatörün belirleyici bazı özellikleri şunlardır:
1) Kararları tek başına alır, zaten diğer karar alıcılar da kendisine bağlıdır.
2) Toplum hayatını sınırsızca kontrol altında tutmak ister. Farklı yaşam tarzlarını sürekli baskı altında tutar.
3) Çoğunluğun sözcüsü ve iradesidir. O iradeye dayanarak sınırsız yetki kullanır.
4) Hedefi için her türlü meşru ve gayrimeşru yöntemi kullanmayı kendine hak görür.

Erdoğan diktatör mü?

Şimdi gelin bu dört özelliği Erdoğan açısından inceleyelim:

1) Erdoğan’ın kararları tek başına aldığı ortada. Öyle ki bilgisi dâhilinde olmayan kimi bakan açıklamalarına bile müdahale edip “öyle değil böyle olacak” demektedir. Sıradan bir müdürlüğün yapacağı iş bile “reisin onayına” göre yapılmaktadır. Nitekim Bakan Bayraktar da yolsuzluk iddiaları sürecinde istifa ederken, “her şeyi Başbakan’ın onayıyla yaptım” demiştir!

Bırakın bakanlıkları, belediyeler bile Erdoğan’dan sorulmaktadır. Bunu en iyi Gezi Parkı konusunda yaşadık. Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın sözünü, belediye meclisinin kararını çiğnemiş ve “bu park AVM olacak” demiştir!

2) Erdoğan’ın toplum hayatını sınırsızca kontrol altında tutmak istediği sözlerinden anlaşılmaktadır. Bir kadının kaç çocuk doğuracağına, sezaryen yapıp yapamayacağına, o çocukların hangi okula gidebileceğine, neyin sanat neyin ucube olduğuna, saat kaça kadar alkol alınabileceğine hep kendisi karar vermek istemektedir.

Neyin giyilebileceğine, neyin ahlaki olduğuna da o ölçüttür! Örneğin oturduğu Dolmabahçe Sarayı’nın penceresinden vapurlara bakar ve kıyafet kontrolü yapar!
Kendisine benzemeyenleri marjinal ilan eder, çoğunluğa hedef gösterir!

Okumaya devam et  Karabekir Paşa’nın kızından Erdoğan’a Ermeni sitemi

3) Kendisini çoğunluğun sözcüsü görür ve milletin iradesinin tek başına kendisinde toplandığını iddia eder. Açık açık “millet sandıkta iradesini bana verdi, istediğimi yaparım” der.

Bu onun zihniyetinde vardır zaten. Nitekim 23 Nisan törenlerinde koltuğuna oturttuğu çocuğa “artık başbakan sensin, ister asar, ister kesersin” demiştir. Ona göre demokrasi bir tramvaydır, demokrasiden yararlandıktan ve sandıktan çıktıktan sonra, istediği durakta iner!

4) Her türlü yöntemi kendine hak görür. Örneğin muhaliflerini tasfiye etmek için “özel” mahkemeler kurar, o mahkemelerdeki hukuka aykırı davalara siyasi destek verir, yetinmez o davanın savcısı olduğunu iddia eder, o dava için emrindeki kollukların hukuka aykırı dinleme yapmasına yol verir! (Şartlar değiştiğinde kendi kurduğu mahkemeyi yeni bir yasa çıkararak ortadan kaldırır, savcısı olduğu davayı kumpas ilan eder, yasadışı faaliyetlerine göz yumduğu kolluk kuvvetlerini çete ilan eder.)

Türkiye’nin önündeki iki yol

Gelelim başlıktaki sorunun yanıtına…

Diktatörler sandıkla gelir ama genelde sandıkla gitmezler!

Dünyadaki örneklerine bakıldığında diktatörler halk hareketleriyle, halkın anayasal hakkı olan direnme hakkını kullanmasıyla, ordu-millet birliğiyle yıkılır…
Ya da emperyalistler, rejimi kurtarmak adına o diktatörleri feda eder, deliğe süpürür, hatta darbe yapar!

Türkiye’nin önündeki gerçek seçenekler de aslında bunlardır: Ya halk Erdoğan’ı ve rejimini yıkacaktır ya da ABD rejimi kurtarmak adına Erdoğan’ı danışmanının ifadesiyle deliğe süpürecektir.

Ya halk sandıkta Erdoğan’a karşı yeni bir devrimci seçenek yaratacaktır ya da ABD sistemi ayakta tutabilmek adına darbeye teşebbüs edecektir!

Mehmet Ali Güller
ulusalkanal.com.tr


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir