PKK “isyan provası” mı yapıyor?..

NECDET BULUZ - 1437809520747

NECDET BULUZ

 

Güneydoğu’da PKK ve yandaşları karakol inşaatlarına ve yapılan kaçakçılığı önlemeye çalışan güvenlik güçlerine karşı sürekli olarak çatışıyor. Yol kesip, araçları durduran, kimlik kontrolleri yapan yüzü maskeli PKK militanları şimdi yeni bir oyunu sahneye koymanın hazırlığı içine girdi. Zaten Güneydoğu’da dağlar taşlar sözde Bağımsız Kürt Devleti bayrakları ve Öcalan posterleri ile donatılmış durumda.

İşin ilginç yönü, PKK ve sempatizanlarına Meclis’teki BDP’li milletvekillerinin de destek vermesidir. Güvenlik güçlerine taş, sopa ve Molotoflarla saldıran bu karanlık yüzler bazı çevrelerce de destekleniyor. Polisin ve askerin aldığı her önlem de yine bu çevrelerce önlenmeye çalışılıyor. Polis ve askerlerimize karşı adeta amansız bir mücadele veriliyor. Güvenlik güçlerimiz sindirilmeye çalışılıyor.

                                                   Özerklik için gün saydıklarını söyleyenler “Gerekirse isyan çıkarıp, çatışmaya girerek haklarımızı ve bağımsızlığımızı almasını biliriz” demiyorlar mı?

                                                 GÜNEYDOĞU’DA NELER OLUYOR?

Kuzey Irak ile Türkiye arasında hemen her türlü kaçakçılığın yapıldığını bilmeyen mi var? PKK ve sempatizanları bu kaçakçılığı yasal hale getirmeye çalışıyor. Önlem alan güvenlik güçleri ile çatışmaya giriyor. BDP milletvekilleri de her taraftan tehdit savuruyor ve “Barış sürecinin zarar görmemesi için kimse sesini çıkarmasın” diyor.

“Barış süreci” ile başlayan zaman diliminde PKK ve yandaşları Güneydoğu’yu adeta ileride kurulacağını iddia ettikleri Bağımsız Kürt Devleti’nin bir parçası olarak görüyorlar. Kendilerine karşı yapılacak herhangi bir operasyona karşı hazırlıklı olduklarını, kendilerini koruyabilecek güçleri oluşturduklarını bile söylemekten çekinmiyorlar. Hatta çoğu yerde ileride gerekirse yapmayı düşündükleri “isyan provalarını” bile sahneye koyuyorlar. Bütün bu olup bitenlere karşı Hükümetin sessiz kalmasına da bir anlam veremediğimizi vurgulayalım.

                                                    GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ DÜŞMAN MI?

                                                        Geçen gün Hakkari’de meydana gelen çatışmalar bunun habercisi niteliğindedir.

 

Hakkari’de askeri karakol inşa edildiği iddiasıyla Meskan Dağı’nda izinsiz gösteri yapan gruba, asker ve çevik kuvvet ekibi müdahale etmek durumunda kaldı. Yaklaşık bir hafta önce Hakkari-Çukurca karayolunun 50. kilometresindeki Meskan Dağı’nda Türk Silahlı Kuvvetlerince operasyon başlatıldığı ve yeni karakollar yapıldığı iddiasıyla çadır kurarak “barış nöbeti”  bahanesiyle bölgede yığınak yapmaya başlayan grubun kent merkezinden gelen partililerle bir araya geldiği de belirlendi.

                                                       Aralarında Hakkari Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu ve BDP İl Başkanı Mustafa Miraz Çallı’nın bulunduğu grup, basın açıklaması bahanesiyle Mesken Dağı’na çıkmak istedi. Askerin güvenlik ve izin alınmadığı gerekçesi ile kalabalığa izin vermemesi üzerine Belediye Başkanı Hatipoğlu, BDP İl Başkanı Çallı ile sözde sivil toplum örgütü temsilcileri askeri yetkililerle görüştü. Grubun daha fazla ilerlemesine izin çıkmaması üzerine kalabalık ile asker arasında gerginlik yaşandı. Kalabalığın, askere taş, sopa ve havai fişeklerle saldırması üzerine güvenlik önlemi alan asker ve çevik kuvvet ekibi, gruba biber gazıyla müdahalede bulundu. Müdahale ile birlikte dağılan grup, farklı noktalardan dağın zirvesine çıkmaya çalıştı.

                                                      TEHDİT ÜZERİNE TEHDİT

                                                       Yaşanan bu olay, ileride çok daha sıkıntılı bir dönemin yaşanacağının da mesajlarını vermesi açısından önemsenmelidir. Çünkü PKK’nın KCK kolu görüldüğü gibi boş durmuyor. Bu bölgeler sanki kaderine terk edilmiş görüntüsü içerisinde. Terör örgütü istediğini yapıyor. Zaten Türkiye’yi terk etmesi beklenen silahlı grupların halen bu topraklarda olduğu da biliniyor.

KCK Davası nedeni ile tutuklu bulunanların da gruplar halinde salıverilmesi, sırada Öcalan’ın bulunduğu iddiaları, dağdakileri daha da güçlü hale getiriyor. Zaten “Barış süreci” içinde Öcalan’ın serbest bırakılması iddiaları da bulunuyor. Önümüzdeki dönem çok daha kritik ve sıkıntılı bir dönem yaşayabileceğimizi şimdiden görebilmekteyiz.

Bir yandan Kandil, diğer yandan PKK’nın siyasi uzantıları, bir başka yandan da PKK’nın şehir eşkıyaları tehdit üzerine tehdit yağdırıyor. Başlatılan “Barış Süreci”nin zarar görebileceğine vurgu yapılıyor. Güvenlik güçlerimizi “düşman” gibi görüp, her tarafta taş, sopa ve Molotoflarla saldırıyor. Özetle Güneydoğu’da polis ve askerimiz istenilmiyor.

e.mail: [email protected]

[email protected]

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir