SOL ELİM, ACEMİ ELİM SÖYLE, İKTİDAR OLMAK YILDIZLARDAN DAHA MI IRAK? Ali Eralp

Devrim yapan çok lider var dünyada.

Teori ile pratiği birleştirip, hedefini iyi belirleyen…

Halkı ile omuz omuza, öncü kadrolarla uyum içerisinde günün koşullarına ve ihtiyaçlarına göre hareket eden…

Başaran… Hırsızları alaşağı eden…

İktidarı sömürücülerden, talancılardan kurtarıp… Halkını kurtuluşa götüren, aydınlığa çıkaran…

Küba’da Fidel Castro.

Venezüella’da Hugo Chavez

Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk… Daha niceleri…

Ama…

Sosyal demokratların bir iki kısa dönem iktidara gelip gitmelerini saymazsak, sol, 1950’lerden bu yana yurdumuzda iktidar yüzü görmedi…

Dile kolay…

Tam 64 yıl…

Orhan Veli Kanık bir şiirinde: “Sol elim, acemi elim…” der… Haksız da değil hani…

Peki, nereden kaynaklanıyor bu acemilik? Başarısızlığın temelinde hangi sorunlar yatıyor?

Başarısızlığın nedenleri ne?

Mevcut partiler içinde, emeği, alın terini, özgürlüğü, adaleti savunduğu halde, neden sol derdini kitlelere anlatamıyor? Neden onları peşinden sürükleyemiyor? Neden halk kendisini savunanları, ulusunun, halkının çıkarları için hapishaneleri, ölümü bile göze alanları bırakıp da ezenlerin, sömürenlerin peşinden gidiyor?

Neden celladına âşık oluyor?

Bu konu uzun uzun araştırılmalı, tartışılmalı, eleştiri – özeleştiri yapılmalı…

Hatalar, yanlışlar ortaya konmalı… Sol’un çocukluk hastalıkları açıkça sergilenmeli…

Neden dünya devrimci liderleri halkı ile birlikte, kısa sayılabilecek dönemlerde başarıya ulaştılar? Biz yıllardan bu yana havanda su dövüyoruz?

40’lı, 50’li yıllardan bu yana bir arpa boyu yol alamadık?

Söylüyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz, anlatıyoruz… Ama ne yazık ki herkes yine bildiğini okuyor…

Kimse hatasını, yanlışını kabul etmiyor… Hep zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkıyor…

“Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur…”

Kimse eleştiriye özeleştiriye yanaşmıyor.

Neden?

Çünkü sol tarikatçılık, sol müritlik teslim almış kadroları, üyeleri… Partileri…

Birisinin seçilip, sandıktan çıkması, başkanlık koltuğuna oturması yetiyor onlara… Ondan sonra başkanlarına toz kondurmuyorlar… Ondan sonra başkanlarına söz söyleyenler hain oluyor, casus oluyor, karşı tarafın adamı oluyor, fırsatçı oluyor…

Hani derler ya “Şeyh uçmaz, mürit uçurur…” Sağ müritler gibi, sol müritler de şeyhlerini göklerde dolaştırıyorlar… Ayakları bir türlü yeryüzüne basmıyor…

Sol müritler,  “En iyi başkan benim başkanım, en iyi, en doğru yolda olan benim partim…  Ötekiler devrimci hareketi yolundan saptırıyorlar… Yanlışlar yapıyorlar… İhanet içerisindedirler…” teranesini papağanlar gibi tekrarlıyorlar…

Ve…

“BAŞARI”, “Başarmak”, “İktidar olmak”  diye bir kavram hiç akıllarına gelmiyor…

Neden iktidar olunamadığı, neden hep muhalefet rolü oynandığı, neden geçen onca yıla karşın bir sonuca ulaşılamadığı hiç sorgulanmıyor…

Hele hele ortak düşmana karşı “Asgari müştereklerde birleşme” diye bir çaba akıllarına hiç mi hiç gelmiyor… Ben hala DSP’nin varlığını niçin devam ettirdiğini anlamış değilim…

Devrimci partiler, kadrolar da yılların ötesinden taşıdıkları sol hastalıklarla “Devrim yapmaya” kalkışıyorlar… Uzun yıllardan bu yana bir kısır döngüdür sürüp gidiyor.

Peki, bu konuda temel eksikliğimiz, yanlışımız nedir?

Hem sosyal demokrat, hem sosyalist cephede Türkiye’nin koşullarına uyan bir parti programı konamamakta, hedef açık seçik belirlenememektedir.

Oysa siyasal İslam, gideceği yolu, varacağı menzili çok iyi biliyor… Ne diyor o?

“Ben bir şeriatçı İslam Cumhuriyeti kuracağım. Laikliğin, Atatürk’ün, Cumhuriyetin altından girip üstünden çıkacağım. Ulusal olan ne varsa yerle yeksan edeceğim. Ulusalcılık, milliyetçilik düşüncesi yerine “ümmetçilik” anlayışını yerleştireceğim. “Vatandaşlık” kavramını silip atacağım, yerine kul, tebaa kavramlarını getireceğim…”

Ondan sonra mücahitlerini salıveriyor dört bir yana… Türbanlı bayan fedailer sokak sokak, apartman apartman, kapı kapı dolaşarak sadaka dağıtıyor… Oy topluyor…

Sol elim, acemi elim ne yapıyor bu arada, halkı kazanabilmek için? “Ben de İslamcıların dilini kullanayım, onların konuştuğu gibi konuşayım, gittiği yoldan gideyim, halka şirin görüneyim…

Tarikatları öveyim. Kuran kurslarına, imam hatiplere, ‘Öğretim Birliği’nin ayaklar altına alınmasına ses çıkarmayayım… Türbanı savunayım. Hatta mecliste, Atatürk’ün meclisinde türban takan milletvekillerine göz yumayım. Cemaatlerle Güç birliğine gideyim. Oylarım artsın…”

Zaman zaman Atatürk dönemini kötüleyeyim. Onu halka zulüm uygulayan, cinayetler işleyen bir diktatör gibi göstereyim…”

Umarım bu yolun çıkar bir yol olmadığını, bu son yerel seçimlerden sonra anlamışlardır… Sosyalist olsun, sosyal demokrat olsun, programını iyi düzenlemeli, hedefini iyi seçmeli, yalpalama yapmamalıdır…

Atatürk ulusal kurtuluş mücadelesinde hedefini iyi belirlemişti. İdeolojisini “tam bağımsızlık” ilkesi üzerine kurmuştu. Hedefinde emperyalist güçler vardı. Asla bölücü, şeriatçı Ortaçağ kalıntıları ile işbirliğine girmedi…

Daha Samsun’a çıkmadan önce, düşman donanmaları için söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü, onun bu konudaki kararlılığını ortaya koyması açısından çok önemli bir ipucudur.

Gerçekleştirmek istediği ikinci değişim ise saltanat ve hilafetin yerine Cumhuriyeti kurmaktı. Gideceği yeri çok iyi saptamıştı. Devrimin adresi belliydi.

Siyasal partiler ve liderleri ideolojiler ve hedef seçmede serseri mayınlar gibi dolaşıp vakit öldürdükleri sürece asla iktidar olamazlar, halka güven vermezler…

Sonsuzluğa dek muhalefette kalmaya mahkûm olurlar…

([email protected])

Haberi paylaşın
Mustafa Kemal Atatürk

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  2. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  3. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  4. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva üzerinden Türklük şuurunuzu ve samimiyetinizi müşahede ettik! İsmail bey Gaspıralının işte,dilde,fikirde birlik ülküsünün uygulayıcısı, Türk dünyasının Tomris Hatunu, Türk birliğinin rol modeli Ganire […]


  • “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ersin Tatar’ın inatla üzerinde durduğu bir konu var: KKTC’nin artık tanınması gerektiğini söylüyor. Bu konuda bazı ülkelerle de teması var. […]


  • ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin şöyle anlatıyor;                 “24 Nisan günü Hareket Ordusu İstanbul’u işgal etti. Abdülhamit direnilmemesi için askere emir vermiş olmasına rağmen, […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]



Posted

in

by

Tags: