KIRIM TATARINI BU KEZ YENİ TÜRKİYE SEVİYOR

* - crimea 998539 640
 

Ukrayna’nın 2014 itibariyle ödemesi gereken IMF’e 3.7 milyar dolarlık geri ödemesi, Rusya’ya 17 milyar dolarlık doğal gaz borcu bulunuyor.
Bu durumuyla Ukrayna -bir yandan, AB’nin içinde bulunduğu ekonomik krize rağmen umutlandırmasının,
Öte yanda, en büyük ticari partneri Rusya’nın doğal gazına olan bağımlılığı ve Rusya’nın Beyaz Rusya ve Kazakistan ile oluşturduğu Gümrük Birliği’ne katılması halinde kazanacağı  ticari ayrıcalıkların hesabı arasında, iki arada bir deredeydi.
*
Hükümet Kasım 2013’te imzalanması beklenen Avrupa Birliği Serbest Ticaret ve İşbirliği Antlaşması’nı askıya alınca,
Birincisi;AB’nin Ukrayna ile kuvvetli ilişkilerin geleceğine olan iyimser açıklamaları,
İkincisi; Ukrayna ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Rusya’nın Gümrük Birliği’ne katılmasına ilişkin anlaşmayı imzalaması halinde ülkeyi yeni protesto eylemleri başlatmakla tehdit etmesi,
Üçüncüsü;Gümrük Birliği’nde gözlemci statüsüne sahip Ukrayna hükümetinin henüz tam üyeliğe hazır olunmadığı açıklamaları kaosunda, Kiev sokağa döküldü.
Rusya’nın dikkatini Soçi Olimpiyatlarına verdiği o sıralarda -bir anda, ABD ve AB Ukrayna’nın seçilmiş cumhurbaşkanı V.Yanukoviç’e karşı darbenin organizatörlerine verdiği destekle;Ukrayna tükeniverdi…

*
Dışarıdan kışkırtılmayla oluşan karışmada Rusya’nın, Ukrayna’nın Kırım ve doğusunda yaşayan kendi dilini konuşan halklara destek vermesi kaçınılmazdı.
Nitekim,Rus askeri birlikleri yavaş yavaş Kırım Özerk Cumhuriyetine girmeye başladı.
Devlet Başkanı V.Putin ülkesinin 200 yıldır Karadeniz’deki en büyük deniz üssü Sivastopol’daki Rus personelinin can güvenliğinin korunması gerektiği talebiyle,Rus Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi’nden Ukrayna’ya asker gönderme yetkisini aldı.
ABD Dışişleri Bakanı J.Kerry, Rusya’nın Ukrayna’daki olaylara müdahale etme çabalarını kınadı, attığı adımlar için “inanılmaz saldırganlık eylemi” dedi.
Rusya’nın Kırım konusunda tutumunu değiştirmeyi reddetmesi durumunda G8’deki yerini kaybedebileceğini açıkladı.
Karadeniz ısındı…

*
Ukrayna geçici devlet başkanı O.Turçinov, Rusya’yı Kırım’da askeri güç konuşlandırmak ve Kiev’i “silahlı çatışmaya girmeye kışkırtmakla” suçladı.
Silahlı kuvvetleri teyakkuza geçti.
“Ukraynalılar her zaman Çeçen ve Kafkasya’nın diğer halklarının kurtuluş savaşını desteklemişlerdir. Şimdi de Ukrayna’yı sizin desteklemenizin zamanı gelmiştir” çağrısıyla Ruslara karşı savaşan örgütleri yardıma çağırdı.

*
Osmanlı siyasal kültürünün kurumları ve kültürel kodlarının sözde çağdaşlaşmasına yönelik politikaları üzerinde kurumsallaşmaya yönelmiş yeni Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’da Kiev’e davet edildi.
Eski Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve milletvekili Mustafa Kırımoğlu’nun da hazır bulunduğu görüşmede Turçinov,Türkiye’nin Ukrayna’daki olayları anlayışla karşıladığı için teşekkür etti.
Ahmet Davutoğlu, “Kırım’ın statüsünün korunması ve soydaşlarımızın oradaki asli mevcudiyetlerinin güçlendirilmesi bizim için elzemdir” dedi ve Türkiye’nin Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması için her tür çabayı göstereceğini açıkladı.

*
Tunus’ta, Libya, Mısır, Irak,Suriye’de isyan hareketini yürüten İslâmcı örgütlere hem yurt içinde hem yurt dışında stratejik,taktik ve lojistik hizmet sunan Somali,Kosova,Bosna Hersek’te İslâmcı bir medeniyeti kurma iddiasında Türk Dış politikasının bazen ekonomik,bazen ilişkide olduğu halklarla ya da ülkelerle bağlantılarını güçlendiren, bazen yeni nufuz alanları açmak görevi yapan,
Üstelik, 40 İslam ülkesinden 300’ü aşkın sivil toplum ve yardım kuruluşunu da şemsiyesi altında tutan Başbakanlığa bağlı Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı’na (TİKA) yeni bir iş alanının daha çıktığı,
Bir merkezden koordinasyonla ilgili sivil toplum kuruluşlarının Kırım Tatarlarıyla ortak refleksler geliştirileceği  anlaşılıyor.

*
Bu durum Kırım Tatarların başına ilk kez gelmiyor.
II.Dünya Savaşının başlamasından iki yıl sonra  Alman orduları Sovyet topraklarını istila etmiş,Kırım’ın kuzeyinden içeri girerek, 1941’e kadar Akyar (Sivastopol) dışında bütün Kırım’a hakim olmuştu.
Kırım Tatarları,Türkiye Cumhuriyetinin desteği ile  vatanlarının bağımsızlığını elde etmek için Almanlarla temasa geçtiler.
Bu yüzden Alman ordu  birliklerinde Almanların kendilerine ne tür haklar tanıyacaklarını bilmeden “Gönüllü Nefs-i Müdafaa Taburları” olarak da adlandırılan birliklerde yer aldılar.
Bir kısmı da  gerek Sovyet Kızıl Ordusu içinde gerekse partizan  hareketi saflarında Almanlara karşı silahlı mücadeleye katıldı.

*
Sonra 1943′ de Kızıl Ordu Stalingrad’da Alman ordusuna karşı ezici bir galibiyet kazandı, ilerlemesini sürdürerek 1944’te Kırım’a yeniden hakim oldu.
Kırım’ın tekrar Sovyet hakimiyetine girmesinin ardından,Almanlarla işbirliği yaparak Kızıl Ordu ve partizan hareketlerine karşı savaştıklarına inanılan Kırım Türklerine karşı ağır baskılar uygulandı.
Stalin’in  “deStalinizasyon” siyaseti doğrultusunda ve Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin “Sovyet karşıtı unsurlardan temizlenmesi”gereğince üç gün içinde binlercesi katledildi, binlercesi Özbekistan’a ve Rusya Federasyonu’nun çeşitli bölgelerine  sürgün edildi.
Korkunç katliamlar ve sıkıntılar yaşandı..
Tatarların aralıksız olarak sürdürdükleri faaliyetlerin ardından -önce, 1967’de Sovyet devleti tarafından  bu mazlum halkın itibarları iade edildi.
Sonra 1985’de  M. Gorbaçev döneminde yeniden yapılanma ve açıklık politikası sonucunda Sovyetler Birliği’nin hemen her alanında köklü değişikliklerle birlikte Kırım Türklerine yönelik baskılar kalktı,1987’den itibaren vatanlarındadırlar ve 1991’den bu yana Özerk Kırım Cumhuriyetinde yaşıyorlar.

*

Ukrayna Kırım Özerk Cumhuriyeti başkenti Simferopol’da bağımsızlık ve Rusya yanlısı Ruslar ile Kiev’deki yönetim yanlısı Tatarlar arasında gerginlik yaşanıyor.
Parlamento binası önünde toplanan Rusların ellerinde Rusya bayrakları, Tatarların elinde Ukrayna, Kırım ve Tatar bayrakları yer alıyor.. Ortam zaman zaman gerginleşirken, taraflar birbirlerine bayrak sopalarıyla saldırıyor.
Tatarlar, “Ukrayna, Ukrayna” ve “Allahuekber” şeklinde slogan atarken, Ruslar Rusya lehine tezahürat yapıyor.
Sivastopol’da Kırım Tatarlarının temsilcisi  İlnur Asmanov, “durumun kötüleşmesi halinde, yeni hükümetin yanında olacaklarını” açıklıyor.
*
Ukrayna Krizi ABD-Rusya arasında gerginliğe neden olurken,bu gerginliğin ABD-Rusya koordinasyonunda yürütülen Ortadoğu Krizine yansıması kaçınılmaz sonuç olarak görülüyor.
Davutoğlu ellerini sıvazlamaktadır.
Başbakan Erdoğan durumdan vazife çıkarıyor ve sıkıntılı durumundan çıkış için yeni bir stratejiye mi ilişikleniyor?
Nasılsa Kılıçdaroğlu bu işlerden hiiiç ama hiiiç anlamıyor!3.3.2014


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir