Tıpkı “intihar etmiş” gibi…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

Bodrum Acıbadem Hastanesi Baş Hekimi Dr. Aydın Aksoy, bu yazı yazılmadan önce bir açıklama yapıyordu. Bodrum’da yaşayan sanatçı Nejat İşler’in, hastaneye müracaat ettiğini, yapılan tetkikler sonunda da sanatçının acilde solunum cihazına bağlı “ağır hasta” olarak yaşam mücadelesi verdiğini açıklıyordu. Önce Dr. Aksoy’un açıklamasına dönelim:

“Muayene ve tıbbi tetkikler sonrasında hastamızda, şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı olarak septik şok tablosu saptandı. Septik şok, çoklu organ yetmezliği ile seyreden ve yüksek hayati riskin oluşabildiği klinik bir tablodur. Bu tanı sonucunda tedavisi, yoğun bakım ünitesinde devam ettirilmektedir. Hastamızda gelişen septik şok sonucunda akciğerleri çok ciddi şekilde etkilenmiştir. Aynı zamanda böbrekler, kalp ve kan hücrelerinin ve karaciğerin de bu durumdan etkilendiği tespit edilmiştir. Solunum cihazına bağlı olduğu için uyutulan hastamızın tedavisi halen yoğun bakım ünitesinde devam etmektedir. Hastamız, göğüs hastalıkları, yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji ve kardiyoloji uzmanları tarafından takip edilmektedir.”

                                                SAĞLIK EN BÜYÜK ZENGİNLİK

Bu açıklamanın açılımı şu:

Aşırı alkol ve sigara bağımlılığı, bir vücudu kısa zaman içinde “enkaz” haline getirebiliyor. Bugün, dünya alkol ve sigaraya karşı çok duyarlı. Sağlıklı nesillerin yetişmesi için, özellikle vücuda son derece zararlı maddeler içeren sigaraya karşı amansız mücadele veriliyor. Son yıllarda Türkiye’de de başlatılan “sigarayla mücadele”nin başarıyla sürdüğünü görüyoruz. Biz de bu mücadeleyi desteklediğimizi defalarca bu köşede dile getirdik.

                                                  Hastane yetkilileri ile görüştük. Bize, bu tür vakalarda vücudun direnişinin düştüğünü, bağışıklık sisteminin çökmesi ile bu hasatlığın tüm vücudu sardığını söylediler. Nejat İşler’in durumu ne acıdır ki böylesine ciddi. Biz, kardeşimizin şifa bulmasını, iyileşip yeniden toplum içine dönmesini istiyor ve dua ediyoruz.

                                       Sağlıklı olmanın en büyük zenginlik olduğunun altını kalınca çizmek istiyoruz.

                                              İNTİHAR ETMİŞ GİBİ

Ancak, insan kendisini ve vücudunu da “intihar etmiş” gibi bu duruma düşürmemesi gerekiyor. Özelikle alkol ve sigarayla yapılan mücadelelerde toplumsal desteğin önemi böylesine vakalarda daha açık biçimde görülüyor. Alkol ve sigara ile ilgili yapılan “yasaklı” düzenlemelere karşı çıkmamak, desteklemek, sağlık için daha önem kazanıyor. Bu tür düzenlemeleri de kesinlikle “özgürlükleri kısıtlamak” anlamında değerlendirmemek gerektiği görüşündeyiz. Bunları yasakçı kafa ile değil, sağlığın önemli olduğunu vurgulamak için yazıyoruz.

                                                 Dünyada sağlıklı nesillerin yetişmesi, özellikle sigarayla mücadelede çok ciddi önlemler alınıyor. Artık sigara içenlere ikinci, üçüncü sınıf insanlar olarak bakılıyor. Sigara içilen mekânlarda Kısıtlamaların sınırları genişletilerek daha az içilmesinin sağlanmasına çalışılıyor. Yasakların uygulanmasında da hiçbir zaman taviz verilmiyor.

YASAKLARA SAHİP ÇIKABİLMEK

Geçtiğimiz yıllarda Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin gazeteciler için düzenlediği İtalya-Fransa gezisine katılmıştık. Fransa’nın Nice Kentinde akşam yemeği için bir restoran’ın ikinci katı bizim gruba ayrılmıştı. Yemek öncesi maslara yerleştik. Sigara tiryakisi arkadaşlar” yorgunluk sigarası” adı altında sigaralarını yaktılar.

Daha sonra garsonlar geldi, sigara içen arkadaşlarımızı uyardı. “Burada sigara içmek yasak” dediler. Arkadaşlarımız “Burası bizim gruba ayrıldı, yabancı yok.”diye itiraz ettiler ama, garsonlar ısrarla sigara içilmeyeceğini söylediler. Daha sonra restoran müdürü geldi. Söyledikleri şu oldu:

“Arkadaşlar, devletimizin koyduğu yasağa herkesin uyması gerekiyor. Eğer hala sigara içmekte ısrarcı olursanız,size servis yapamayacağız.”

Buradaki incelik şu:

Nice’deki restoran yetkilileri “Biz servis yapar, paramızı alırız. İçen sigarasını içsin” demiyor. Devletin koyduğu sigara yasağına sahip çıkıyor. Bunu, para kazancından daha önemli görüyor.

                                                  Bakın şimdi, Nejat İşler’in durumunu görenler bir an önce iyileşmesi ve ayağa kalkması için dua ediyor. Hâlbuki vücudu ve sağlığı bu duruma düşüren nedenlerle mücadele edilmiş olsa, bu acı gerçeklerle de sık karşılaşmamış oluruz. Tıpkı “intihar etmiş” gibi hastanenin acil servisine gelinmesi, daha sonra da solunum cihazlarına bağlanılarak hayata döndürülmesi için çaba gösterilmesi ne ilktir, ne de son olacaktır. Nejat İşler’e “acil şifalar” dileyenlerin çoğu ellerinde içkileri, sigaraları ile ekran başında belki de keyif kuruyor.

e.mail: [email protected]