DİLSEL KANITLARIN IŞIĞINDA SUMERLER TÜRKLERİN BİR KOLU MU?

dilsel

Bu yazımda Sumerlerin dili hakkındaki araştırmaları inceleyeceğiz. Son zamanlarda Türk dili ve Sumer dili arasındaki araştırmalar çok artmıştır. Daha çiviyazılı tabletlerin çözülmeye başlamasından itibaren bir kısım bilim adamları bu dilin Ural-Altay dillerine benzediğini, Sumerlerin Orta Asya’dan geldiklerini ileri sürmüşlerdir. Bunların arasından Fritz Hommel, Diyakonov, Izakar Andereyas gibi bilim adamları Sumer dilini Fin, Uygur, Kafkas dillerine benzetmişlerdir.

Ünlü Sumerologlardan A. Falkenstein, Hartmut Schmökel, Samuel Noah Kramer herhangi bir kapsamlı çalışma yapmadan Sumer dilinin Türk diline benzediğini söylemişlerdir. Ünlü Sumerologlardan B. Landsberger de “Sumer dili hem genel anlamda dil bakımından, hem de bütün Asya boyunca dağlık bölgelerde konuşulan dil olması bakımından önemlidir. Bu türden olup hala yaşayan dil, Türk dilidir” demiştir.

“Sumerologlardan B. Landsberger ve Von Soden, Sumer dilinin Ural-Altay dil grubundan olan Dravida’ların diline benzediğini söyleyerek, Sumerlilerin Hindistan’dan gelmiş olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Dravida’ların Hindistan’daki zengin uygarlığın yaratıcısı olduğunu ileri süren bu bilim insanları, daha sonra bunların M.Ö. 4000 yılları civarında Aryanlar tarafından sürüldüğünü söylemektedirler. Dravida’ların Türkistanlı olduğu söylenmektedir.

Sumerlerin göç etme nedeni olarak bir başka varsayım daha var. O da Türkmenistan’ın Göksuyru denilen bölümünde eski adı Oks, yeni adı Tecen olan ırmağın sularının İran topraklarında kullanılması sonucu kuraklık yaşanmış. Türkmenistan’ın yüzde 80’ini kaplayan ve zamanında iç deniz olan Karakurum çölü oluşmuştur. Türkmenistan’ın Göksuyru bölgesinden 9 oba buradan göç etmişlerdir.

Sözde bu göç edenlerin Sumerler olduğu öne sürülmekte.

Bu bilgileri verdikten sonra gelelim Türkçe ile Sumerceyi karşılaştırmaya. Bu konuda bakınız Muazzez İlmiye Çığ hocamız ne diyor:

Sumerce ile Türkçeyi karşılaştırmakta birçok zorluk var. Sumerce, kendisinden tamamıyla ayrı bil dil grubu olan Akadca yoluyla çözülüyor. Akadcada, Türkçede olan ı, o, ö, ü sesli harfleriyle ç, f, ğ, ng gibi sessiz harfler yok. Bir zorluk da, Sumercede bir işaretin çeşitli okunuşları ve anlamları olmasıdır. Örneğin göğü ifade eden bir işaret hem an=gök, hem dingir=tanrı olarak okunuyor. Diğer taraftan “balık” anlamında ha, kua, peş kelimeleri var. Ayrıca bu dilleri çözenlerin kendi dilleri de başka bir dil grubundan. Türkçe ile karşılaştırmak için, en eski Türkçeyi ve lehçelerinden hiç olmazsa bir kısmını bilmek veya (bu daha önemli) bir kelimenin en eski şeklinden bugüne kadar lehçelerdeki şeklini gösteren etimolojik bir sözlük gerek. Ne yazık ki, Türkçe için şimdiye kadar böyle kapsamlı bir sözlük yapılmadı. Diğer taraftan Sumerce de kuşkusuz, yazılmaya başlandığı M.Ö. 3000 yıllarından konuşma dilinden çıktığı M.Ö. 1800 yıllarına kadar bir hayli değişiklik geçirmiştir. Bu kadar süre içinde bir kelimenin nasıl değiştiğini gösteren etimolojik bir sözlüğü yok. Ondan vazgeçelim. Sumercenin henüz geniş bir sözlüğü bile yapılmadı. Diğer taraftan, Sumerce yazılı belgelerle “Orhun Yazıtları” arasında 4000 yıllık bir zaman aralığı var”.

Hocamız konuyu bu şekilde anlatıyor. Tabii ki araştırmalar hız kesmiş durumda değil. Bahsedilen kişilerden ayrıca bu konuda çalışma yapan Azerbaycan’dan Prof. Atakişi Celiloğlu var. Sumer işaretlerine yeni okunuşlar da vererek eski Türk kelimeleriyle karşılaştırmalar yapmış. Bunun yanında bizden yüksek mühendis Selahi Diker yaşamının büyük bir kısmını Türk dilini karşılaştırmaya adamış ve bütün dillerin kaynağının Türkçe olduğunu gösteren “Anadolu’da On Bin Yıl, Türk Dilinin Beş Bin Yılı” adlı bir kitap yazmıştır. Yine bizden Prof. Osman Nedim Tuna, 165 Sumer kelimesini hem anlam hem de fonetik bakımdan Türkçe kelimelerle eşleştirmiş. Begmyrat Gerey, Sumer ve Türkmen bağları üzerine araştırma gerek yer adları, gerek arkeolojik buluntular ve Sumerce kelimeler ile Türkmence kelimeler arasında bağlantı kurmuştur. Muazzez hocamız yazısında kapsamlı Sumerce-Türkçe sözlük olmadığından bahsediyor. Yazısının üstünden uzun bir zaman geçmiş durumda. Bu süre içinde Nafiz Aydın tarafından hazırlanan “Büyük Sumerce Sözlük” Türk Dil Kurumu tarafından yayınlandı, fakat henüz temin edemediğimden hakkında bir bilgim yok.

Şimdi yeri gelmişken Sumerce ve Türkçe arasındaki benzer kelimelerden örnekler verelim:

SÜMERCE
TÜRKÇE
AÇIKLAMA
Me
men
ben
Ze
sen
sen
Ene
o
o
Mara
bana
bana
Zara
sana
sana
Mage
menki/meniki
benimki
Zage
senki
seninki
Abba
aba
yaşlı
Adda
ata
baba
Ad ad
ata atası
büyükbaba
Ama/anna
ana/anne
anne
Agarin
karın
karın
İkki
iki
iki

üç
üç
U
on
on
Uş.u
üçon
otuz
An
an
gök
Dingir
tengirit
tanrı
Lil
yel
hava
Dumuzi
Tomuz
yaz ayları (Türkmenistan’da)
Dumuzi
Temmuz
senenin yedinci arı (Türkiye)
Silig
elig=prototürk
el
Kasuga
kursak
kursak
Haşgaga
kahkaha
kahkaha
Kagaraşa
kargaşa
kargaşa
Hapkagak
kapkacak
kapkacak
Di
dimek
demek
Sir
çır
cırlamak, şarkı söylemek, şarkı
Silim
silim
selam
Duri
duran
kapı
Duuş
duş
yıkanma yeri
Zalak
alaz
alev, ışıldamak
Duri
dur
durmak
İri
büyük
büyük, yüce
Diri
canlı
canlı, hareketli
Zirdum
zeytin
zeytin
Kumul/gamul
kimyon
kimyon

 

Bu kısacık liste bile, bize Sumercenin bugünkü Türkçeye bile ne kadar yakın gösteriyor. Ayrıca bir de Begmyrat Gerey kitabında Sumerc e kelimeler ile Türkmenistan Türkçesinin kelimeleri arasında karşılaştırmalar yapmış. Onlar da gayet güzel bir şekilde aradaki bağlantıyı gösteriyor. Bir daha ki yazıma kadar esenlikle kalın.
Dip.Ark. Kadir YILDIRIMSAL
e-mail: kyildirimsal@istanbul.com


Yazıları posta kutunda oku