Kürt gruplarda da bölünme başladı…

NECDET BULUZ - silahlikurtlerazerbaycan

NECDET BULUZ

 

Kuzey Irak’taki Peşmergebaşı Barzani’nin Diyarbakır’a gelmesi özellikle PKK’nın silahlı kanadı Kandil’de ve PKK’nın siyasi uzantısı BDP’de büyük rahatsızlık yarattı. Yapılan açıklamalar, Barzani gelmeden önceki çalışmalar Kürt grupları arasındaki cepheleşmeyi ortaya koymuş oldu. Peşmergebaşı için “hain” diyen Kürt gruplarının Diyarbakır’da alternatif kutlamalar yaptığını da burada vurgulayalım.

Biz, Başbakan’ın Türk ve Türkiye düşmanı Barzani’yi ayaklarının altına kırmızı halılar sererek, hem de Diyarbakır’da konuk etmesinin zaten karşısında olduk. Ancak, Kandil ve BDP’nin Peşmergebaşı’nın gelişinden duyduğu rahatsızlık da önemsenmelidir. Çünkü, kim ne derse desin, şimdi Kürt gruplar arasında da gelecekte çatışmalara varabilecek ayrışmaların ve düşmanlıkların olduğunu da unutmamak gerekiyor.

                                                 KÜRTLER DE BÖLÜNÜYOR

                                                     Barzani gelmeden önce BDP’liler, bir ön çalışma yapmış ve “Türkiye’ye gelme” çağrısında bulunmuşlar. Bunun iki nedeni var:

1.- Kürt sorunun çözümünde Kandil ve BDP’liler ellerindeki kozu kaptırma telaşı içine düştüler. Çünkü kendilerini sorunda tek ve vaz geçilmez bir muhatap olarak görüyorlardı. Başbakan Erdoğan, Barzani’yi konuk edip, gövde gösterisi yaparak Kürt sorunu konusunda istediği zamanı da kazanmış oldu. Buna önümüzdeki seçim sürecinde oy kaygısını da eklersek yanılmamış oluruz.

                                                    2.- Barzani, bölgede “tek” olma yolunda iddiasını sürdürüyor. “Bu topraklar ve Kürt oluşumu, gruplar benden sorulur” havasında. Bu nedenle PKK’nın Suriye kolu PYD’yi suçluyor ve Suriye’deki oluşumda tek başına hareket etmekle hedef gösteriyor. Özetle PYD, Peşmergebaşı Barzani’yi dinlemiyor. PYD Lideri Müslim ile Barzani’nin arasının açık olduğunu da belirtelim. Rojava’ya karşı çıkan, KCK’ya karşı duvar ören Barzani şimdi karşısındaki kürt gruplarının da hedefi haline gelmiş durumda.

                                                PYD DE GÜÇLENİYOR

                                                   Aslına bakılacak olursa, PKK Kuzey Irak’da da gücünü artırıp, sesini yükseltmek ve “Bölgede oynanan oyunun içinde ben de varım” demek istemektedir. İşte, Kuzey Irak’taki PKK varlığı şu anda Barzani’yi çok, hem de pek çok rahatsız ediyor. Bu durum da, Kürtler arasındaki sorunun var olduğu ve gruplaşmaların gelecekte çatışmalara varan boyutlara uzanabileceği de görülmelidir.

Şu konunun da altını çizelim:

PKK’nın Suriye’deki kolu PYD, Esad yanlısı olarak, muhaliflerle de çatışıyor. El Nusra, El Kaide gibi Cihatçılarla çeşitli bölgelerde çatışan ve birçok bölgeyi adı geçen gruplardan temizleyen PYD, aynı zamanda Rusya’dan da destek görüyor. Daha da açıkçası, Esad’ın himayesinde bulunan bu grupların daha da güçlenerek gelecekte Barzani’ye meydan okumaya başlamaları sürpriz olmayacaktır.

                                                 Yine bu konuyu enine boyuna tartıştığımızda, bizi yönetenlerin yanlış Suriye politikaları nedeni ile PYD’nin ortaya çıkmış olduğunu da görüyoruz. PYD ile birlikte El Kaide gibi Cihatçı grupların da bölgede kendi “kurtarılmış Bölgeleri”ni oluşturmaya başlamış olmaları bizim için tehlikeli günlerin yakın olduğunu göstermiyor mu?

BARZANİ’YE KÜRTLER DE “HAİN” DİYOR

Barzani’nin Türkiye ziyareti üzerine PKK, PYD ve KCK kanadından gelen tepkilere bakacak olursak, adı geçen bu gruplar Barzani için “Hain” kelimesini kullanmaktan kaçınmadıklarını da görüyoruz. Buna bazı BDP milletvekillerinin de katıldığını gözlemlemekteyiz.

                                                  Barzani, her telde oynuyor. Bir yandan Amerika ve İsrail’in desteğini alarak siyasi açıdan, yerleştiği bölgede petrol bakımından da ekonomik güç olarak kendisini bir yerlere oturtmaya çalışıyor. Ancak, şu kadarını yineleyelim, Barzani tam bir Türk ve Türkiye düşmanıdır, bundan da kesinlikle şüphe etmiyoruz.

                                                  Konuya geniş açıdan baktığımızda, önümüzdeki Kürt sorunu konusunda sürece dayalı bir çözümün şu an için mümkün olmadığını da görürüz. Burada, Başbakan, Kürt sorunu konusunda zaman kazanmış, seçim arifesinde oy potansiyelini artırma çabası içine girmiştir. Dağdakilerin silahlarını bırakıp teslim olacaklarını, cezaevlerinin boşalacağını söyleyerek de bu tezini güçlendirmek istemiştir. Bunda ne kadar başarı elde eder bunu şu an bilemiyoruz. Ancak, bu girişimin hiçbir zaman AKP’ye oy olarak dönüşmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

e.mail: [email protected]