NECDET BULUZ
Fethullah Gülen ile AKP iktidarının dershanelerle başlayan kapışması, AKP içinde çözülmeleri beraberinde getirir mi? Bu konuda hem içte hem de dışta çeşitli analizler ve yorumlar yapılıyor. Özellikle, daha düne kadar her konuda anlaşan Erdoğan ile partinin en önemli isimlerinden Bülent Arınç’ın bugün birbirine karşı ters düşmüş olmaları bu çözülmenin ilk halkası olarak gösteriliyor.
AKP içinde etkili bazı isimlerin söyledikleri şu:
“ Cemaatin parti içinde de etkili isimleri var. Eğer bu isimler Arınç gibi davranır ve tavır koyarlarsa, parti kökten sarsılır. Çünkü bu isimler dışarıda da çeşitli grupları yönetiyor. Önümüzde yerel seçimler var. Bu seçimlerde cemaat iktidardan desteğini çekerse istenilmeyen bir sonuç ortaya çıkabilir. Eğer, cemaat desteği olmaksızın parti istediğini elde edebilirse, bu takdirde de cemaatin gücünün olmadığı ortaya çıkar. Sanıyoruz, Başbakan bu yerel seçimlerde bunu test edecektir.”
THE ECONOMİST’İN İDDİASI
Geçenlerde İngiltere’nin en güvenilir ve saygın dergilerinden The Economist, AKP ile ilgili bir yayı yayınladı. Dergi “Arınç’ın çıkışı, Erdoğan’ın tahrik edici söylemlerine karşı giderek artan rahatsızlığı yansıtıyor. Kimsenin açıklayacak cesareti olmasa da Erdoğan’ın buyurgan tarzından bıkmış olanlar var” diyor.
Her ne kadar cemaatin iktidardaki etkisi çoğu çevrelerce tartışılıyorsa da, The Economist, bu konuyu da gündeme taşıyor ve “Hiç kimse şüphe etmesin, bugün için Erdoğan’ın karşısındaki en güçlü siyasi rakibi Fethullah Gülen’dir.”diyor.
Başbakan Erdoğan’ın kutuplaştırıcı ve hoşgörüsüz olduğuna da dikkat çekiliyor. Birçok bakanını, milletvekilini, bürokratını azarlayan, baskıcı tutumu ile etrafını sindirmeye çalışan bir lider olarak da değerlendiren dergi “Bu tavırlardan bıkanlar parti içindeki çözülmeyi hızlandırabilirler “diye yorum yapıyor.
CEMAATİN ETKİSİ NE OLABİLİR?
Burada sorulması gereken sor şu olmalıdır?
AKP içinde cemaatin etkileyebileceği isimler var mı? Varsa, bunlar beklenen adımları atar mı? Arınç, yaptığı çıkışta “Benim bu tavrımı 4 Bakan arkadaşım destekledi ve haklılığımı söyledi. Bu arkadaşlarımın adını vermeyeceğim” diyerek acaba bu isimlere mi işaret etti? Ya da parti içinde Başbakan’ın tavırlarından sadece kendisinin değil, diğerlerinin de rahatsızlık duyduğunu mu ortaya koymaya çalıştı? Kaldı ki, cemaate yakın sadece bakan değil, birçok milletvekilinin de var olduğu biliniyor. Teşkilatlarda da cemaate yakın isimlerin iş başında olduğunu hesaba katacak olursak cemaatin bunları ne derece etkileyeceği, sonucun ne olacağını bekleyip bunları da göreceğiz.
Emniyet ve yargı içinde cemaate yakın isimlerin var olduğu, zaman zaman bunların bazı bilgi ve belgeleri medyaya sızdırdığı iddia ediliyor. Bunlar hızlandırılırsa, iktidar zor günler yaşayabilir.
KASETLER VE BELGELER UÇUŞABİLİR
Bizim bir başka görüşümüz de şöyle:
İktidar-cemaat çekişmesinde şimdi ortalarda birçok kasetler, belgeler, bilgiler uçuşabilir. İki taraf ellerindeki bu kaset ve belgelerle birbirini karalamaya ve yıpratmaya çalışabilir. Geçmişte bunları gördük ve yaşadık. Zaten şimdiden taraflar kendilerine yakın medya aracılığı ile bu yoklamalara başladılar bile. Bunların dozu daha da artırılabilir. Ortadaki bu rant kavgası tavan yaparsa, hiç değilse kamuoyu da gerçekleri daha net olarak görme fırsatını bulur. Bütün bunların önümüzdeki yerel seçimleri etkileyebileceğinden hiç kimse şüphe etmesin.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Geçenlerde konu ile yazdığımız bir yazıda “ Testi çatladı, su sızıyor” demiştik. Bugün gelinen noktaya baktığımızda AKP içinde 11 yıllık iktidarı döneminde yaşanmayan sıkıntıların yaşanmaya başladığını görüyoruz. Parti içinde ve dışında bir kıpırdanma ve başkaldırı var gibi görünüyor. Bu, bir noktada AKP iktidarının sonunu getirebilecek bir adım olabilir bunu hafife almamak gerekiyor.
e.mail: [email protected]