KEPÇE KULAK

3.11.2013 - mossad agent

Edward Snowden Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) ve Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) sistem analistiydi, siber casusluk üzerinden yürütülen devletlerarası istihbarat mücadelesini açıkça gösteren ilk ajan oldu.
İzleme ve istihbarat servislerine ilişkin gizli bilgileri İngiliz The Guardian’a sızdırması -ardından, ABD’den kaçarak önce Hong Kong’a sonra Rusya’ya gitmesi büyük bir diplomatik hareketliliğe yol açtı.
ABD’nin terörizm gerekçesiyle kitle takip programlarını ya da NSA tarafından yönetilen PRISM ve TEMPORA adlı programlarla tüm dünyada telefon ve internetle yapılan görüşmeleri takip ve kayıt ettiğine ilişkin açıklamaları uluslararası krize dönüştü.

*
NSA Başkanı Amerikan Kongresi’nde bir komisyona gizli programla ilgili bilgi vermek zorunda kaldı.
Google, Facebook ve Microsoft kendilerinden istihbarat kurumlarına kullanıcı bilgilerini teslim etmesini isteyen federal mahkeme emirlerini yayınlabilmek için izin verilmesi ve herşeyin açığa çıkarılması talebiyle Obama yönetimine başvurdu.
Amerikan Sivil Haklar Sendikası (ACLU) ABD hükümetini gizli izleme programının özel yaşamı ve bireysel özgürlükleri ihlâl ettiği ve bunun anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dava etti.

*
ABD kamuoyu Snowden’i demokrasi savaşçısı olarak destekleyenler ve onu vatan haini olarak reddedenlere ayrıştı.
Başkan Obama zor durumda kalınca bu gibi sistemlerin Amerikan halkını değil, terörist saldırılarından korkulan yabancıları izlemek için kullanıldığını açıkladı!
Bir yandan da çok şey bilen ve bildiklerini açıklaması halinde ABD’nin küresel ve bölgesel müttefikleriyle arasını açabilecek olan Snowden’ı bertaraf etmenin çarelerini aradı!

*
Nitekim,Snowden bilgilerini değişik yerlerde çeşitli sunuculara yüklediğini açıklayınca, ABD’nin rakipleri Çin,Rusya, Fransa ve Almanya yönetimlerine koz verilmişti, yönetimler hareketlendi…
Sonra Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rosef casusluk faaliyetleri yüzünden Amerika’ya planladığı ziyaretini iptal etti,kamuoyları bir kez daha Amerika’nın casusluk faaliyetleri üzerine odaklanmıştı-ki,
Ekim’de Alman Der Speigel’de, ABD yönetiminin NSA ve CIA vasıtasıyla AB’nin ve özellikle Almanya’nın Amerika’daki bürolarında ve BM merkezindeki temsilciliklerinde casusluk yaptığına dair yayınlar çıktı.

*
Sonra İngiliz The Guardian gazetesi Snowden’in sunduğu belgelere dayanarak ABD’li bir yetkilinin hepsinin dinlenilmesi kaydıyla NSA’ya verdiği ve içinde 35 ülke liderinin de bulunduğu 200 telefon numarasını yayınladı.
CIA’nın söz konusu liderlerin telefon numaralarını Beyaz Saray ve Pentagon’dan aldığının belirtilmesi,ABD’nin casusluk faaliyetleri ile ilgili tepkilere yeni boyut kazandırdı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Başkan Obama’yı aradılar, telefon görüşmelerinin dinlenmesine itiraz ettiler,bunun asla kabul edilemez olduğunu vurguladılar.
Edward Snowden’in açıklamaları ABD’nin başına dert çıkardı, dünyanın çeşitli bölgelerinde geniş kapsamlı diplomasi yürüterek operasyon alanını genişletmeye çalıştığı bir süreçte hemen her ülkeyi dinlediğinin ortaya çıkmasıyla zora girildi-nitekim,Obama yönetimi eleştirilere açık ve net bir cevap bulamıyor.

*
Fakat-bir kez daha, dünya kamuoyları, ABD’nin güçlü bir merkezi hükümet buyruğunda “Zengin azınlığı çoğunluktan korumak ilkesi üzerine kurulmuştur” temelindeki anayasasının gereği,zenginlerin monarşiden kaçınmak için birbirini dengeleyen üç ayrı yönetim alanı yasama,yürütme ve yargıyı oluşturması -sonra, bu alanları özel mülkiyet,özel sözleşmeler ve bilumum çıkarlarında mütemadiyen kendilerini koruyan ve nesilden nesile geçen hizmetkârlarıyla doldurması geleneğinden,
Modern zamana yansıttığı sömürü birikiminin ulus devletin ötesinde dizayn edilmesi -karşıtların, eşitlik mücadelesi ve insanın temel hak ve özgürlüklerini talep etmesini de küresel emperyal demokrasi sayan yaşanan şu süreci tartışıyor.

*
Tartışanlar hızlı ve hep daha fazla kâr için disipliner teknikler, işlevsel ve esnek mekanizma ve değişim-geçicilik-değişim ardışık karakteri ile gelişmişlikle doğru orantıda bireylerden toplumlara geliştirilen karşılıklı bağımlılıklarla,devletlerin sosyal yanı tahrip olurken karakterleri aşınan insanlardır-ki;şimdi özel yaşamları ve bireysel özgürlüklerinin de ihlâl edilmesine tahammül edilemiyor.
Bu çerçevede küresel ekonominin güvenliği, istikrarı ve büyümesinin sağlanması çok zorlu hale geliyor.

*
İşte Brezilya, dünya liderlerinin Amerika tarafından dinlendiğinin ifşa edilmesinin ardından Almanya’nın yardımı ile siber casusluk faaliyetlerinin yasaklanması ve özel yaşam alanlarının güvence altına alınması ile ilgili hakların genişletilmesini öngören bir karar taslağını BM Genel Kurulu’nda onaylatmaya çalışıyor.
Ya da Rusya! Çevresinde farklı gelenekler ve ilgilerdeki toplumlarıyla bir takım genel modellere göre yaşayamayan ülkeleri, birbirine bağlı yapıda benzer yaklaşımlarda değil,kendilerine en uygun seçeneği yükümlenecekleri radikal bir değişime yöneltiyor.

*
Ya Türkiye? Edward Snowden’ın sızdırdığı son belgeler, ABD’deki Türk elçiliğinin de dinlendiğini ortaya koyuyor.
Ne ki, ABD ve İsrail’in desteği ile AKP/Cemaat’in İslam ülkelerine yayılmacı felsefede merkezi,yerel, özerk idareler, yargı,siyasi partiler, üniversiteler, medya,sermaye ve TSK üzerinden henüz anayasası eksik 2.Cumhuriyeti oluşturdukları biliniyor.
Yeni Türkiye’de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) türlü süreci belirleyen,içinde askeri gücün pasifize edilerek operatif fonksiyon yerine istihbarat fonksiyonu kuvvetlendirilmiş yeni merkezdir.
Bu merkez -bir tarafta, demokratikleşmeyi kurgulayan ABD/CIA-NSA -öte tarafta, Kürtlerin demokratikleşmesini denetleyen İsrail/MOSSAD ile istihbarat paylaşarak yeni Türkiye’yi belirliyor,siyaseti ve askeri yönetiyor.

*
Türkler kıymet-i harbiyeleri için savaşmalıdırlar…

3.11.2013