KKTCde neler oluyor?

KKTC kamuoyu "TOMA" ile meşgul olurken ya da meşgul edilirken CTP/BG-DP/UG Hükümeti'nin "Ekonomik Programa harfiyen uyacağına dair Başbakan imzalı mektup" Ankara’ya ulaştı. - kktc bayragi

KKTC Başbakanı’nın mektubu Ankara’ya ulaştı: Ekonomik Programa harfiyen uyulacak!

KKTC kamuoyu “TOMA” ile meşgul olurken ya da meşgul edilirken CTP/BG-DP/UG Hükümeti’nin “Ekonomik Programa harfiyen uyacağına dair Başbakan imzalı mektup” Ankara’ya ulaştı.

Sahi bu yeni hükümet  “çok şeffaf” olmayacak mıydı?

Eğer bu şekilde yapılıyorsa bu hükümetin şeffaflığı karşısında artık şapka çıkarıyorum!

Nedense “mektupcuk” unutuldu! Ya da hükümet “bu mektubu halka duyurulmayacak kadar önemsiz” olarak mı değerlendirmekte?

Mektup konusunda “sessizliğin ve aceleciliğin” nedeni ay sonu maaşlarında bir gecikme yaşanmaması olsa gerek!

Maalesef, kamuoyunu aylardır meşgul eden bu denli önemli bir konu yine kamuoyundan saklanarak yapıldı.

Aslında Türkiye Cumhuriyeti tarafı, doğal olarak yeni hükümetten, bu kadar açıklama ve eleştiriden sonra, Ekonomik Programla ilgili “revize teklifi” bekliyordu. Ancak, bu defa yine bir “KKTC klasiği” yaşandı ve söylenen sözlerin hepsi yok sayıldı. Seçmenler için oldukça hazin bir durum!

Şunu öncelikle belirteyim, Ankara KKTC’de yapılan bu siyaseti anlamakta “zorlanıyor” ve aşırı derecede “sıkılmış” durumda!

“Hangi siyasetçinin hangi sözünün gerçek olduğunu” artık bilemiyor. Kendisinin yıllar önce terk ettiği ve hiçbir zaman da “bu seviyeye indirmediği” siyaset yapma tarzına saygı da duymuyor. KKTC halkının bu tarz “siyasetçi taifesinin elinde oyuncak olmasından” dolayı da içi sızlıyor.

Bu noktada bana da gazetecilik görevini yapmak düşüyor. Hatta bir de bunu yaptığım için “utanmayıp” “doğruları dile getirdiğim için” bana “hakaret etmeye” kalkanları da yaşamak zorunda kalıyorum.

Madem hükümet şeffaf değil, o zaman ben sizlere Ankara’nın da, KKTC halkının da son bir hafta içinde olanı biteni anlaması için perdeyi aralayayım.

Birincisi, “TOMA’nın KKTC kaynaklarıyla ve KKTC İhale Komisyonu Kararı ile alındığını”, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile hiçbir ilgisinin olmadığını herkesin bilmesi gerekir!

Okumaya devam et  KIBRIS PAZARI YAZILARI (GECEYARISI MANGALLARI)

Yani ihalenin iptali KKTC hükümetinin yetkisindedir ve gümrük kapısına falan gidilerek engelleme yapılmasına hiç gerek yoktur!

Hükümetin ihaleyi iptal etmesi yeterlidir. Belki birkaç kuruş tazminat doğacaktır, o kadar.

Peki o zaman bu olan biten nedir? Olan biten “cambaza bak” olayıdır!

Aylardır, “Ekonomik Programın iptali veya revizyonu” konusunda açıklama yapanlara “dönüş boşluğu yaratma operasyonudur”. Maalesef “operasyonu” yine CTP-BG kendisi yapamamış, “büyük siyasetçinin himayesindeki eski müdürün ekibi” malum gazete ile birlikte yönetmiştir. Hatta o kadar başarılı yönetmişlerdir ki, hızlarını alamayıp buradan Türkiye iç siyasetini dahi karıştırabileceklerini düşünecek kadar “rotayı şaşırmışlardır”.

Daha önce yazmıştım “bu küçük siyaset oyunları” buradaki siyasetçiler için başarı olabilir.

Ancak adanın dışına çıkıp ve ne olduğunu da bilerek bakınca “ne kadar boş ve köhne olduğu” görülüyor.

Ben son söz olarak, bazı yeni genç ve idealist siyasetçi dostlarıma “hangi zeminde top koşturduklarına ve hangi topa gireceklerine dikkat etmelerini” öneririm.