Muhalefet askere sahip çıkmıyor

twitter

 

 

 

 

Paylaş
Share

İSTİFA EDEN ORAMİRAL NUSRET GÜNER AYDINLIK’A KONUŞTU

 

GAMZE ÇINLAR

‘Yargıya inancım sıfır’ diyen emekli Oramiral Nusret Güner, Türkiye’de ‘yandaş medya’nın yanı sıra ‘yandaş muhalefet’ olduğunu söyledi. ‘Darbeye karşıyım diyerek askere tavır alınıyor’ dedi

Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılırken, Donanma Komutanlığı görevinden istifa eden emekli Oramiral Nusret Güner daha önceki celsede olduğu gibi dün yine Poyrazköy  davasını izlemeye geldi. Güner, duruşma arasında Aydınlık’ın sorularını yanıtladı.

*İstifanızın ardından geçen celse de duruşmayı izlemeye gelmiştiniz. Bu davaları nasıl  değerlendiriyorsunuz?
Türk Deniz Kuvvetleri’nin şu anda mensuplarının büyük bir kısmı, amirallerinin çoğu ve kurmay albaylar, binbaşılar, yüzbaşı ve teğmenlerin bir kısmı mahkûm edilmiş.
Bu beni Donanma Komutanı olarak çok üzmektedir. Zaten istifamın sebebi de, daha evvel de izah ettiğim gibi Deniz Kuvvetleri’nin düşürülmüş olduğu durumdur. Arkadaşların yüzde 95’ini tanıyorum ve pırıl pırıl insanlar olduklarını biliyorum. Türk Deniz Kuvvetleri’nde 6 yıl öğrencilik, 41 yılı hizmet olmak üzere 47 yıl görev yaptım. Deniz Kuvvetleri her zaman çağdaş bir donanma olmuş, ülkemizin güvenliğine büyük katkılar sağlamıştır.
Askerlerin, generallerin yüzde 15’i tutuklu diyoruz, ancak Deniz Kuvvetleri’nde bu oran amirallerde yüzde 60-70’e, kurmay albaylarda yüzde 80’e ulaşmıştır. TSK, Deniz Kuvvetleri üzerinden etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır.

‘Ana muhalefet imaj peşinde’

Beni esas üzen milletimizin sessiz kalmasıdır. ‘Yandaş basın’ deniyor, ben burada bir de ‘yandaş ana muhalefet’ ifadesini kullanıyorum. Bizi ne bağlı olduğumuz komutanlar ve amirler ne de muhalefet kesimi korumaktadır. Herkes ‘askeri darbeye karşıyım’ derken, askere karşı tavır almaktadır. Ana muhalefet ‘bugüne kadar asker yanlısı göründük’ endişesiyle imaj peşinde. Maalesef meclisteki muhalefetimiz yandaş muhalefettir. Askerini korumamaktadır. Bunlar baştaki birkaç kişiyi koruyor gözükmektedir. Bu Türk milleti için çok tehlikelidir. Bu durum Türkiye’nin
geleceğini 50 yıl etkileyecektir.

Ne yapması gerekiyor milletin?
Ne yapması gerektiği benim konum değil. Yetkililer var. Ancak ana muhalefet partisi liderinin gidip
eski Genel Kurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ’u ziyaret etmesi bana göre bir anlam ifade etmemektedir. Öyle göstermelik ziyarete gitmek olmaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay
Başkanı içerdedir. Böyle bir şey kabullenilemez. Ben buna vefasızlık, inançsızlık diyorum.

‘Deniz Kuvvetleri 30 yıl kendine gelemez’

En çok üzüldüğüm nokta, üç tane ağaç için gerçekten çok güzel bir başarı gösteren milletimiz, buradaki fidanlara sesini çıkartmamaktadır. Deniz Kuvvetlerimiz 25-30 yıl kendine gelemeyecek
şekilde yıpranmıştır. Donanma Komutanı istifa etti, kimsenin umurunda olmadı. Türkiye Cumhuriyeti Donanması dünyanın ilk 10 donanması arasındadır. Birisi açıp da ‘komutanım
nasıl yaptın’ demedi. Ben 5 yaşında bahriye üniforması giydim, 13 yaşında da askeri okula girdim. ‘Allahım eğer Deniz Kuvvetleri’nde subay olamayacaksam öleyim’ diye dua ederek geldim bu mesleğe. 41 yıl eşimi, çocuğumu, sağlığımı, her şeyimi bir kenara attım ve karşılaştığım tablo ortada. Benim kızım 14 yaşındayken ismini iddianameye yazmışlar. Kızım şimdi 16 yaşında. Hadi bunu ahlaksız bir adam yazmış diyelim, ya sen devletin savcısı olarak bunu nasıl iddianameye koyabiliyorsun? Bin defa söylüyorum, yargıya inancım sıfır.

‘Gider Taksim’de soyunurum dedim’

21 Eylül’e kadar dayandım, sonra bir karar çıktı (Balyoz davası kararı). PKK bile bu kadar ceza almıyor. İstifa etmemem için uğraştılar. Sonra kızıma komplo yaptılar. Başbakan’a, Genelkurmay’a, Deniz Kuvvetleri Komutanı’na söyledim; ‘İstifamı böyle şeylere bağlamayın. Gider Taksim’de anadan doğma soyunurum’ dedim. Bitirdiler Deniz Kuvvetleri’ni, halkın haberi yok. Böyle bir hainliği düşman dahi yapmaz. Bir insan kendi ayağına kurşun sıkar mı? Ama biz sıkıyoruz.

Deniz Kuvvetleri neden hedef alındı?
Deniz Kuvvetleri tam zirveye çıkmıştı. Sayın Başbakanımız araba tasarlayalım diye uğraşıyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nin yaptığı korvet onun bin 500 katı daha zordur. Benim mühendislerim yaptılar korveti. Ticari gemiden bin misli zordur o korveti yapmak. Bu korveti yapmaya karar verdiğimiz komutanlarım, arkadaşlarım hapiste şimdi.

Deniz Kuvvetlerini bu hale düşüren kimler peki?
Ben burada siyasi polemiğe girmek istemiyorum. Görüp de bir şey yapmayan yetkililer, Deniz Kuvvetleri’nin başındaki kuvvet komutanı, en başta Genelkurmay… Toplum bunu biliyor. Artı ilgililer. Örneğin medya. Deniz Kuvvetleri’nin gerçek yüzünü yansıtmazsanız medya olarak, siz de suçlusunuz.

‘Darbeyi denizde mi yapacaktık?’

Şimdi bakıyorum, benim deniz kuvvetlerim ya casusluk yapıyor, ya fuhuş yapıyor, ya darbeler planlıyor. ‘Ben darbeyi nerede yapacağım?’ diye sordum hep. Denizde mi darbe yapacaktık?

Siz bunları istifa etmeden önce dile getirdiniz mi hiç?
Getirmez olur muyum. Her koşulda dile getiriyordum. Ben çoğunda kellemi koltuğumun altına alma vaziyetindeydim. Hayatta alabileceğim en büyük şeyleri terk ettim. Bunu ne arkadaşlarıma ne aileme kabul ettiremiyorum. Bir tek ben en iyisini yaptığımı düşünüyorum. İçim o kadar huzurlu ki…

İstifa ettiğinize pişman değilsiniz yani, öyle mi?
Pişman olmam mümkün mü? Bin defa bu olay olsa, bininde de aynı kararı verirdim. Ben evlenirken
bile 5 dakikada karar verdim. Bugüne kadar hiç yanlış karar vermedim. Büyük bir kısmı emrimde çalıştı bu arkadaşların. Ben onlara ‘şuraya git’ dediğimde çoluğunu çocuğunu geride bırakıp giderlerdi. Benim onlara bir vefa borcum var. Beni yetiştiren komutanlarım var, saygı duymamam
mümkün değil.

Başka bir konuya; Suriye meselesine değinmek istiyorum. Türk askeri emperyalizm saflarında savaşır mı?
Büyük resim nedir? Benim 160 subayım mahkûm olmuş. Bu mahkûmiyeti veren de ‘Türk Milleti’ adına karar veren mahkemeler. Demek ki ‘Türk Milleti artık bana güvenmiyor’ dedim. Suriye konusunda da, büyük resme bakmak lazım.

Yüksek Askeri Şûra kararlarını nasıl değerlendirdiniz?
Tamamen kendine uygun bir YAŞ (Yüksek Askeri Şûra) olmuştur. Biz bugüne kadar siyasete girmemiş bir orduyuz. Asıl bugün bizim ordumuz siyasete girmiştir. Maalesef, o yüzden de bittik
diyorum.

HABERİN TAMAMI GAZETENİZ AYDINLIK’TA

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Eylül 2013 15:23