İLK TÜRK CUMHURİYETİNİN 100. YILI KUTLU OLSUN…

Şimdi sizlere bir masal anlatacağım. Evvel zaman içinde, bir varmış bir yokmuş. Adına “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti” denilen bir devlet varmış. Ve bu devlet 31 Ağustos 1913’te kurulmuş... - bati TRAKYA

bati trakya

 

Şimdi sizlere bir masal anlatacağım. Evvel zaman içinde, bir varmış bir yokmuş. Adına “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti” denilen bir devlet varmış. Ve bu devlet 31 Ağustos 1913’te kurulmuş…

Bahsettiğimiz devlet, pek bilen olmasada tarihte bilinen ilk Türk Cumhuriyeti imiş. Sınırları bu günkü Bulgaristan ve Yunanistan arasında kalırmış.  Üzerinde ayyıldız olan ve yeşil, beyaz ve siyah renklere sahip çok anlamlı güzel bir bayrağı varmış. Resmi binalara, devletin kurulması ile hemen bu bayraklar çekilmiş. Hatta yargı sistemini de oluşturarak davalara “Garbi Trakya Adliyesi” bakmaya başlamış.

Bunlar yetmemiş, Anadolu Ajansı benzeri resmi bir ajans kurulmuş ve resmi gazete hüviyeti taşıyan “Müstakil” isimli neşriyat Türkçe ve Fransızca olarak yayınlanmış.

Daha da ileri gidilerek devlet adına pul bastırılmış ve pasaport uygulamasına geçilmiş…

Hatta adı çoktan unutulmaya yüz tutmuş, gerçek bir Türk vatanseveri olan Süleyman Askeri, bu masal devletinin “Milli Marş”ını bile yazmış…

Bu marşın son dizeleri bu Cumhuriyetin halen sürdüğünün en bariz göstergesi:

“Ey düşmanlar!.. Sanmayın savaşlardan bu millet yorgun

                  Cumhuriyetin yüce bayrağı her an bu yurtta dalgalanacak,

                  Şu bütün Batı Trakyalılar kıyamete kadar hür yaşayacak…”

Gerçi Süleyman Askeri bugün Batı Trakya Türklüğünün tutsaklığını görse, her halde hemde defalarca yeniden ölürdü, diye düşünüyorum!

Her neyse konumuz farklı… Tarihte ilk Türk Cumhuriyeti olan ve bizim ironi yaparak “masal devleti” olarak nitelediğimiz Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin, 31 Ağustos 2013 günü, kuruluşunun 100. yılıdır.

Bize bir çok şeyde olduğu gibi, Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’ni de unutturdular. Zihnen öyle köreldik ki; Batı Trakyalı olan ve Bulgaristan’da yaşayan Türkler bile kendilerini Batı Trakyalı gibi görmediler. Oysa burası Yunanistan ve Bulgaristan arasında paylaşılmış tek bir coğrafyadır. Bilmeliyiz ki; bugün Bulgaristan’da bulunan Kırcaali, Eğridere, Haskova, Cebel, Koşukavak, Mestanlı gibi Türk yerleşim bölgeleri Gümülcine, İskeçe, Dimetoka, Dedeağaç gibi Batı Trakya’nın içindeydi.

İlk önce Osmanlı – Türk İmparatorluğu’nun çöküşü ve ilaveten siyasi kavga ile entrikalar sonucu, Batı Trakya’yı elimizden aldılar. Ondan sonra Yunanistan ve Bulgaristan arasında parçalayarak Türk’ün gücünü böldüler ve asimilasyon ile zorla göç projelerini uyguladılar. Ama aradan 100 yıl geçmesine, konuyu Türkiye’de unutturmalarına ve her türlü zulmü uygulamalarına rağmen Batı Trakya’nın Türke ait olduğu gerçeğini, o topraklardan silemediler.

Batı Trakya, Bulgaristan ve Yunanistan arasında pay edilsede, onca sıkıntıya ve bıçağın kemiğe dayanmasına rağmen Türkler, günümüzde de Batı Trakya topraklarında varlıklarını sürdürüyorlar. Minarelerden ezan sesi duyuluyor… Türk kültürü ve gelenekleri yaşatılıyor. Her yerde Türkçe konuşuluyor.

Biz Türkiye Türkleri ve adına “Türk Milleti” dediğimiz aziz kardeşlerimiz onlara yani Bulgaristan ve Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türkleri’ne burada saymakla bitiremeyeceğimiz bir çok nedenle minnet borçluyuz.

Bu sebeble hepinizi “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin 100. Yılını” ve bu devleti kuran Türk Milletinin kahraman evlatlarını ve de halen Batı Trakya’da “Türküm” diye direnen kardeşlerinizi anmaya ve hatırlamaya davet ediyorum.

“Selam duruyor milletler senin şu milli bayrağına.

                  Şanlı şehitler sarılmış kurtuluş bayrağına.”

diyor milli marşın bazı dizelerinde Süleyman Askeri…

Ancak bize de bir görev yüklüyor: “Bu bayrak dalgalanacak, cumhuriyet yaşayacak!”

Bazıları için bir masal gibi gelen tarihin şanlı bir sayfasını size hatırlatayım dedim. Ancak biz Türk Milleti’nin evladları; Süleyman Askeri’den ve Mustafa Kemal’den devraldığımız emanetleri yaşatma kararlılığındayız!

Okumaya devam et  Avrupa seçime gidiyor

Bu nedenle söz veriyoruz ki; “bu bayrak dalgalanacak, cumhuriyet yaşayacak!”

Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin 100. Yılı kutlu olsun ve devletimiz ebediyen var olsun.

 

Özcan PEHLİVANOĞLU

[email protected]

=================================================

Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Atla: kullan, ara
Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti
غربی تراقیا حكومت موقته‌سی
Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi
غربی تراقیا حكومت مستقله‌سی
Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi

Başkent Gümülcine
Dil(ler) Osmanlıca
Din İslam
Yönetim Cumhuriyet[3][4]
Başkan[5]

Yüzölçümü 8578 km2
Nüfus
– 35000
Yoğunluk 4.1 /km2

Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti(Osmanlıca: önce غربی تراقیا حكومت موقته‌سی; Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi / Batı Trakya Geçici Hükûmeti[6][7], sonra غربی تراقیا حكومت مستقله‌سی; Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi / Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti; günümüzde Batı Trakya Türk Cumhuriyeti[8][9] olarak adlandırılmaktadır), 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştur.

Balkan Savaşları sonrasında Batı Trakya’da Türkler ve Pomaklar[10] başta olmak üzere çoğunluğu Müslüman ahali tarafından kurulan 3 ay yaşamış bir devletti. Kuva-yi Milliye tabiri ilk defa Batı Trakya mücadelesinde kullanılır. Bu hükûmet Osmanlı Devleti tarafından tanınmamıştı.[11] Batı Trakya bölgesinin henüz kendine ait olmayan Yunanistan siyasi sebeplerden dolayı böyle bir devlete sıcak bakıyordu, hatta kendi iradesi ile Dedeağaç’ı bu devlete teslim etmişti. Bulgaristan ve Osmanlı Devleti ise yine siyasi sebeplerden dolayı bu devletin sonunu istediler. Devlet sadece 55 gün yaşadı.

Konu başlıkları

  • 1 Sınırlar
  • 2 Tarihi
  • 3 Devlet yapısı
  • 4 Nüfus Yapısı
  • 5 Ayrıca bakınız
  • 6 Kaynakça
  • 7 Ek okuma
  • 8 Dış bağlantılar

Sınırlar

Tüm Batı Trakya (Doğuda Meriç, batıda Makedonya, Kuzeyde Bulgaristan – Rodopların karlık dağları ve güneyde Ege Denizi (Ortaköy köprüsü – Kırcaali – Eğridere – Paşmaklı, Eşekkulağı geçidi – Makas – Mesta Karasu ve İskeçe üzerinden Akdeniz’e, Enez’den Gümülcine – İskeçe – Dedeağaç – Karaağaç – Fere’ye- Koşukavak- Mestanlı ile çevrilidir.)

Tarihi

Osmanlı Devleti, Balkan Savaşı ile ilgili olarak son antlaşmayı da 13 Mart 1914’de Sırbistan ile yapmıştı. İki devletin ortak sınırı kalmadığından, bu antlaşmada daha çok Sırbistan’da kalan Türkler’in durumu konusuna yer verildi ve “Batı Trakya Geçici Hükûmeti” kuruldu. Ancak 3 ay sürebildi.

Hükûmet 31 Ağustos 1913 tarihinde kuruldu. Hükûmetin Enver Paşa’nın emri ile Teşkilât-ı Mahsusa tarafından bölgenin Bulgarların eline geçmesini önlemek amacıyla kurulduğunu belirten kaynaklar mevcuttur.[12][13]

Arada geçen sürede devletin içinde yaşanan gelişmeler devlet yapısı bölümünde belirtilmiştir.

29 Eylül 1913’te Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında yapılan İstanbul Antlaşması ile Edirne dahil Doğu Trakya’nın Osmanlı Devleti’ne verilmesine karşılık Batı Trakya Bulgaristan’a bırakılmıştı. “Batı Trakya Geçici Hükûmeti” bu duruma karşı çıktı ve antlaşmayı tanımadığını ileri sürdü.

Bu gelişmeler üzerine Bulgaristan, bölgede yığınak yapmaya başladı. Ancak o dönemde Osmanlı Devleti, yeni kurulan bu devlete dış baskıların da etkisiyle olumlu bakmıyordu. Buna ilaveten İstanbul’daki siyasi iktidar kavgası ve kargaşası Batı Trakya’da böyle bir bağımsız devletiyle ilgilenme olanağını ortadan kaldırmıştı. Bunun üzerine Sadrazam Sait Halim Paşa hükûmeti, “Batı Trakya Geçici Hükûmeti” üzerine baskı yaparak bölgenin boşaltılmasını sağladı. Nitekim 29 Ekim 1913 tarihinde imzalanan İstanbul Antlaşması’yla Osmanlı hükûmeti, Batı Trakya’yı bütünüyle Bulgaristan’a bırakmıştır. 14 Kasım 1913’te Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalanan Atina Antlaşması, Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk azınlık açısından Yunanistan’a en fazla sorumluluk getiren antlaşmadır. Buna göre Yunanistan’a bırakılan topraklarda kalanların yaşam, mal, din ve gelenekleri güvence altına alınacak ve bu insanlar Yunan kökenli vatandaşlarla aynı haklara sahip olacaktır. Ayrıca dinlerinin gereklerini de açık bir şekilde yerine getirebileceklerdir.[14] Ayrıca 1913 Atina Antlaşması Yunanistan topraklarının hepsinde Müslüman cemaatlerin tüzel kişiliğinin tanınması açısından büyük önem taşımaktadır.[15]

Okumaya devam et  TURKLERİ SEVMEYEN OSMANLI . . .

Ekim 1913 başlarında Osmanlı Devleti Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti’nin Bulgarlara direnişi bırakması için Miralay Cemal Bey’i bölgeye gönderdi.[16] “Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti”‘nin toprakları, General Lazarof komutasındaki Bulgar kuvvetlerince 30 Ekim 1913 tarihine kadar tamamen işgal edilir ve bu devlet sona erer. Böylece Ağustos 1913’ün ilk günlerinde, Batı Trakya’da büyük ümitlerle başlayan bu kurtuluş mücadelesi de üç ay sonra Ekim sonlarında acı bir düşkırıklığı ile sona erdi. Bölgede bir yoğunluk oluşturan Türkler ve yüzyıllardır Türk hakimiyeti altında kalan bu topraklar da Makedonya gibi hudutlar dışında bırakıldı.

1912 Ekiminde başlayan, sonradan Romanya’nın da katılmasıyla bütün Balkanları kapsayan büyük kavga, Ağustos 1913’de yani 10 ay gibi kısa bir süre sonunda bitti. Bu büyük kavga neticesinde mirastan en büyük payı Yunanistan aldı.

Osmanlı Devletinin Balkanlardaki 5 vilayeti, Selanik, Manastır, Kosova, Yanya ve İşkodra’nın paylaşılması sonucunda;

  • Yunanistan: 50.000 km², toprak ve 1.600.000 nüfus;
  • Sırbistan: 30.000 km², toprak ve 1.200.000 nüfus;
  • Bulgaristan: 18.000 km², toprak ve 1.000.000 nüfus;
  • Karadağ: 5.000 km², toprak ve 150.000 nüfus kazandılar.

Ayrıca Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti ve İşkodra’yı da topraklarına kattı. Balkanlı diğer uluslar, büyük mirası aralarında pay ederken ve Makedonya’yı adeta yutarlarken, buranın asıl sahibi olan Makedon halkından hiç bahsedilmedi. Ege adaları hakkında, büyük devletler Londra’da Şubat 1914’de şu esasları tespit ettiler: Meis hariç İtalya’nın işgal ettiği adalar onda; İmroz, Bozcaada hariç diğerleri Yunanistan’da kalacaktı. Ancak bu karar hukuki bir neticeye bağlanamadan I. Dünya Savaşı başladı. 1923 Lozan Antlaşması’yla sınırları yeniden çizilen Batı Trakya ise bugün tamamen Yunanistan’ın idaresinde bulunan bölgedir.[17] Batı Trakya, Doğu Trakya ile Batı Rumeli’yi birleştiren bir köprü olarak kabul edildiğinden, Avrupa devletlerinin politikalarında önemli bir yer tutmuştur.[18]

Devlet yapısı

Bayraktaki siyah Balkanlardaki zulmü temsil etmektedir. Yeşil İslamı, Ay Yıldız Türklüğü temsil etmektedir.[2] Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti’nin ulusal marşını Süleyman Askeri Bey, Dedeağaç’ta yazmıştır.[19] Devlet Yunan ve Bulgar posta pullarını geçersiz sayarak kendininkilerini basmıştır.[19]

Aradan geçen süre içinde Geçici Hükûmet bütün bölgede teşkilatını kurdu ve 30000 kişilik bir de savunma gücü oluşturdu. Bağımsızlığını ilan eden yeni yönetim, ilk olarak ülkenin sınırlarını belirlemiş, bağımsız devletin sembolü olan ay yıldızlı, yeşil, beyaz bayrağı resmi binalara çekmiş, 29.170 kişilik ordusunu kurup, bütçesini hazırlamış, pul bastırarak, pasaport uygulamasına geçmiştir. Bu arada Osmanlı yasa ve tüzükleri aynen kabul edilerek davalara da Garbi Trakya Adliyesi bakmaya başlamıştır. Selanik doğumlu bir Yahudi olan Emanuel Karasu (Carasso) tarafından resmi bir haber ajansı kurulmuş; Fransızca ve Türkçe olarak Müstakil-Indépendant adında bir gazete çıkarılmıştır.

Nüfus Yapısı

1912’de Edirne Vilayeti’nin etnografik haritası. (yeşil:Bulgar, turuncu:Türk, kahve rengi:Yunan)

Devletin nüfus yapısı şöyleydi:[20]

Milliyet/din Nüfus Yüzde
Toplam 234 700 100%
Müslüman(Türk, Pomak, Çingene, diğer) 185 000 78,82
Bulgar 25 500 10,86%
Yunan 22 000 9,37%
Yahudi, Ermeni, diğer 2200 0,94%

Ayrıca bakınız

  • Batı Trakya Türkleri
Okumaya devam et  AB Çerçeve Programı – AB Fonları(Hibeler) “BEŞİNCİ KOL” örgütlenmeler

Kaynakça

  1. ^ Publications de la Société turque d’histoire, 7. cilt (1937), Türk Tarih Kurumu, sf. 80: “… her yerde Garbî Trakya Hükümeti Müştekileri’ ‘nin, ay yıldızlı ve yeşil, beyaz, siyah renkli hususî bayrağı…”
  2. ^ a b Talât Paşa, Cemal Kutay. Şehit sadrıazâm Talât Paşaʾnın gurbet hatıraları, 2. cilt (1983), C. Kutay, sf. 821
  3. ^ Salih Mehmed imzalı bir mektup: “Sali Mehmed, deputy for Gumuldjina; former president of the Republic of Gumuldjina.” Stefanov, Konstantin. The question of Thrace (1919), P. Haupt, sf. 37.
  4. ^ Angel G. Angelov, David F. Marshall, Joshua A. Fishman. Overcoming minority language policy failure: the case for Bulgaria and the Balkans (2006), Mouton de Gruyter, sf. 132: “Towards the end of the Ottoman Empire, the region won specific self-government status known as the Republic of Tumrak or the Republic of Gumuldjina”
  5. ^ Galip, Salahaddin. Batı Trakya’da yazabildiklerimden … (1988), Kastaş Yayınevi, sf. 6
  6. ^ Belgeselin bu bölümünde Batı Trakya Geçici Hükümeti konu ediliyor (Metin Edirneli Rodop Hükumetleri ile ilgili olarak, TRT)
  7. ^ Türkkaya Ataöv, Çatışmaların kaynağı olarak ayrımcılık, A.Ü. S.B.F. İnsan Hakları Merkezi Yayınları, Ankara, 1996
  8. ^
  9. ^
  10. ^ Küçük, Sami. Rumeli’den 27 Mayıs’a (2008), Mikado Yayınları, sf. 22
  11. ^ Türk dünyası kültür atlası: The Seljuk period (2003), Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, sf. 330
  12. ^ Stoddard, Philip Hendrick. The Ottoman government and the Arabs, 1911 to 1918: a preliminary study of the Teskilât-ı Mahsusa (1963), Princeton University, sf. 53
  13. ^ Mesut Uyar, Edward J. Erickson. A military history of the Ottomans: from Osman to Atatürk (2009), ABC-CLIO, sf. 254
  14. ^ Türel Yılmaz,”Tarihi Perspektif İçinde Batı Trakya ve Batı Trakya Türk Azınlığının Haklarını Koruyan Antlaşmalar” (1878-1923), www.dicle.edu.tr
  15. ^ Hülya Emin,”Anlaşmalarla Batı Trakya Türkleri”, Çukurova Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi, 1999, http.//strateji.cukurova.edu.tr/BALKANLAR/06.asp
  16. ^ Baş, Hakan. Unutulan Batı Trakya Türkleri (2005), Umay Yayınları, sf. 33
  17. ^ Yusuf Halaçoğlu ve Halit Eren,”Batı Trakya”, İslam Ansiklopedisi, Cilt 5, İstanbul, TDV Yayımları, 1992, s. 144.
  18. ^ Türel Yılmaz,”Tarihi Perspektif İçinde Batı Trakya ve Batı Trakya Türk Azınlığının Haklarını Koruyan Antlaşmalar (1878-1923)”, www.dicle.edu.tr
  19. ^ a b Gündağ, Nevzat. 1913 Garbı̂ Trakya Hükûmet-i müstakîlesi (1987), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, sf. 139.
  20. ^ Katrin Boeckh Von den Balkankriegen zum Ersten Weltkrieg — Kleinstaatenpolitik und ethnische Selbstbestimmung am Balkan, München 1996, ISBN 3-486-56173-1, S. 77: Boeckh übernimmt die Zahlen einer türkischen Statistik von 1910 und gibt an, dass diese Zahlen in etwa den Zahlen einer griechischen Statistik von 1912 entsprechen. Die Statistiken übernimmt sie aus den Seiten 31f. aus Dimitri Pentzopoulos The Balkan Exchange of Minorities

Ek okuma

  • Ahmet Aydınlı, Batı Trakya Faciasının İç Yüzü, Akın Yayınları, İstanbul, 1971.
  • Kemal Şevket Batıbey, Batı Trakya Türk Devleti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1978.
  • Batı Trakya’nın Sesi, Sayı: 65, Ağustos 1988.
  • Tevfik Bıyıkoğlu, Trakya’da Milli Mücadele, Cilt I, II. Baskı, TTK Yay., Ankara, 1987.
  • Nevzat Gündağ, Garbi Trakya Hükûmet-i Müstakilesi, Kültür ve Turizm Bak. Yay. Ankara, 1987.
  • Halit Eren, Batı Trakya Türkleri, İstanbul, 1997.
  • Tuncay Özkan, MİT’in Gizli Tarihi, Alfa Yay., İstanbul, 2003.
  • Soner Yalçın, Teşkilatın İki Silahşörü, Doğan Kitap, İstanbul, 2001.
  • Dr. Tahir Tamer Kumkale, “Batı Trakya”, Önce Vatan, Sayı: 17-20 Mayıs 2003.

Dış bağlantılar

  • Batı Trakya Bağımsız Hükümeti Tarihi