İslam ülkeleri,birbirinin altını oyuyor…

NECDET BULUZ - islam 1663703 640

NECDET BULUZ

 

Mısır’da, Müslüman Kardeşler destekçilerine karşı darbeci askeri yönetimin katliam gibi bir davranış içinde bulunmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Silahsız, savunmasız, suçları sadece protesto eyleminde bulunan sivil halka karşı yapılanların hiçbir zaman kabul edilebilir yanının olmadığının da altını çizelim. Amerika, Batı ve Arap ülkelerinin desteği ile iş başına gelen darbeci yönetimin, adı geçen ülkelerden destek aldığı, yaptığı katliamları da bu destekle gerçekleştirdiği bir gerçek olarak kabul edilmelidir.

Cunta yönetiminin başı Sisi, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu sert davranışını sürdürebilir mi? Destekçileri arkasında olduğu sürece sürdürebilir. Çünkü bütün hedef Mısır’da Müslüman Kardeşler’in belinin kırılması, yayılmacılığının önüne geçilmesidir. Göstericilerin katliam gibi avlanması, Mısır’da bir iç savaşa doğru sürüklenmesi karşısında Amerika’nın, AB ve diğer Arap ülkelerinin sessiz kalmaları ya da cılız açıklamalarla işi savuşturmaya kalkmaları Mısır’ın geleceğinin karanlık noktalarda olduğunu da gösteriyor.

                                                    DIŞ DESTEKLER SÜRDÜKÇE…

                                                        Burada özellikle değinmek istediğimiz bir nokta var, bunu sizlerle paylaşalım:

                                                       Müslüman Kardeşler’e karşı darbeci askeri yönetimin katliamlarına en büyük tepkiyi Türkiye verdi. Başbakan Erdoğan, yaptığı açıklamalarda Amerika’ya, Avrupa’ya ve diğer uluslar arası kuruluşlarına verdi-veriştirdi. İnsan kanını donduran, sivil halka karşı girişilen bu katliamların karşısında hiç kuşkusuz sessiz kalınamaz. Bu nedenle Başbakan’ın da diğer muhalefet parti liderlerinin de verdiği tepkileri yerinde buluyoruz.

                                                      Ancak Başbakan Erdoğan’a şunu soralım:

                                                         Mısır’da Mursi’nin devrilmesinde en büyük rolü Arap İslam ülkeleri oynadı. Bu rejimin arkasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi İslam ülkeler var. Halen de adı geçen bu ülkeler Sisi’ye destek veriyor. Katliamlar karşısında seslerini bile çıkarmıyorlar, kınamaya bile yanaşmıyorlar. İslam Ülkeleri Birliği nerede? Hepsi bir taşın ardına saklanmış, olaylara gözleri kapalı duruyorlar.

                                                    ARAP ÜLKELERİ NEDEN SESSİZ?

                                                       Amerika’yı, Avrupa ülkelerini eleştiren, katliamlara sessiz kalmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, aynı suçlamayı, aynı kükremeyi acaba neden bir Suudi Arabistan, bir Katar, ya da Birleşik Arap Emirlikleri için yapmıyor? Niye bu ülkelerin adını anmıyor, bu ülkeleri de sessiz kalmakla suçlamıyor?

Daha önce yazdığımız bir yazıda İslam ülkelerinin birbirinin altını oyduğunu, birbirini kırmakta yarış halinde olduklarına değinmiştik. Mısır’daki olaylar bu görüşümüzü daha da güçlendirdi. Amerika, AB, ya da diğer ülkeler karışmasa, sessiz kalsalar bile, İslam ülkeleri kendi kendilerini yiyip bitirmekte başa güreşiyorlar. Suriye’de Esad’ın devrilmesi için Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu’nu desteklemesi ve bir İslam ülkesi olan Suriye’de kılacak Müslümanların birbirini kırması bunun somut bir örneği değil midir?

                                                      Ortada hiçbir şey olmasa dahi, İslam ülkeleri, Şii/Sünni Mücadelesinde yine ortaya çıkacaklar, yine birbirini yiyip bitireceklerdir. Bugün Suriye’de yaşananlar buna somut bir örnektir. Bazı İslam ülkelerin mezhepçilik üzerine kurduğu politikalar ne acıdır ki İslam ülkelerinin iki yakasını bir araya getirmiyor.

ÇÖPE ATILASI POLİTİKALAR

Bunu niye yazıyoruz? Çünkü Başbakan Erdoğan, Suriye üzerindeki politikaları Suudi Arabistan, Katar ve diğer bazı Arap ülkeleri ile birlikte oluşturmuştur. Sanıyoruz, böyle bir işte ortakları Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkelerini Mısır’daki katliamlarda sessiz kalmaları nedeni ile suçlamaması da bundan kaynaklanmaktadır. Peki, bu politikanın adı nedir? Siz buna bir ad koyabiliyor musunuz?

                                                    Konuya bu açıdan bakıp değerlendirdiğimizde ortaya çıkan tablo hiçbir zaman İslam Ülkeleri için olumlu görünmeyecektir. Aslına bakılacak olursa çok iyi inceleyin bakın göreceksiniz, tarihler boyu İslam ülkelerinin en büyük düşmanı yine İslam ülkeleri olmuştur. Amerika ve Batı bunu çok iyi bildiği için hep İslam ülkeleri ile oynamışlardır. Bugün, Ortadoğu bölgesinde ve Mısır’da oynanan oyun da bunun bir parçasıdır. Dikkat ediniz, adı geçen dış güçler bugün tek bir kurşun atmadan,tek bir askerlerini feda etmeden Müslümanları Müslümanlara kırdırmakta, koltuklarına kurulup olan biteni keyifle izlemektedirler.

e.mail: [email protected]