Gezi Hikayeleri

GEZİ ÇİFTİ NURAY VE ÖZGÜR'ÜN ANLATTIKLARINDAN; PROVOKASYONLARDAN BİR DEMET !!! "O kadar trajik şeyler yaşadık ki. Mesela çantayla para getirdiler. Muhtemelen polis, o an çok idrak edemiyorsun olayı. Kadının biri geldi yanında bir tane adam var, çantayı açtı içinde 10 bin euro para, dedi biz bunu Fransa'dan size toplayıp getirdik. Dedim biz para almıyoruz ki, - iyi niyetli de bir sürü para geldi, bankacılar, onlar bunlar toplamışlar, ama onları da kabul etmedik- aa dedi olurmu öyle, o zaman şey yapalım Özgür biz senin hesap numaranı alalım parayı sana atalım dedi. Bir dakika müsaade istedim, içeri gidip alınacaklar listesi yaptım, bunları istiyorum dedim, telefon numarası aldım bir de. Biliyorum ama almayacaklar, iki saat sonra aradım, şu an müsait değilim dedi, bir daha da aramadım, bir şey de almadılar. Ki parayı ne yapalım, para geçmeyen bir yer cidden almıyoruz. Dümendi, yani dışarıdan para alındı, yok faiz lobisi diye bir şeyleri bağlayacak orada. Böyle teyidleyebileceğim bir sürü olay yaşadık her yolu denediler." "Fare zehiri buldum bir kere. İlaçlar geldi bir poşette, normalde biz antibiyotik kabul etmiyorduk. Antibiyotik başka şeylere sebep olabilir, adama test yapamıyorsun, nasıl vereceksin, reaksiyon verecek, şişecek belki adam. İlaçları yerlerine koyuyoruz, bir arkadaş antibiyotik koyuyor, dedim onu koyma almıyoruz, açıp dökelim. Bir baktım şişe daha önceden açılmış. İçinde toz çıktı, sarı un kıvamında toz. Veteriner arkadaş vardı, o da anlam veremedi bu ne ya. Bu işte bir iş var, kapak açık çünkü. Bir laborant arkadaş vardı abi ben bunu analiz ettireyim dedi. Üç saat sonra yanımıza bir kağıtla geldi, fare zehiri çıktı. Yani orada bizim bir hastaya o ilacı verip bizim öldürmemizi beklediler." "Bir de bir uyuşturucu meselesi oldu. Bonzai diye bir uyuşturucu var, dünyanın en tehlikeli uyuşturucularındandır, esrara benzer, ama kimyasal ve çok tehlikeli. Son bir hafta bunu dağıtmaya çalıştılar içeride. Biz bunu fark ettik. Yine polisler, siviller çıktı arkasından. Sigara şeklinde dağıtmaya çalışıyorlardı. Hırvatistan'da bir üniversitede foruma katılmıştım, bonzai ile ilgiliydi, oradan da bilgim var. Bonzai içen birine ilaçla müdahale edemiyorsun, hiç bir şekilde işe yaramıyor. Bonzai ölüm hissi veriyor, sen sürekli öldüğünü düşünüyorsun. Kalp ve nabız hızlanıyor. Bir tane kızcağız geldi, nabzı 265 imkansız olamaz. Elini tutup konuştum, buradasın, yaşıyorsun, saat şu, ölmüyorsun diye öyle konuşarak bende kalmasını sağladım. Sonra kendine geldi, 5 dakika sonra tekrar krize gireceksin korkma dedim, böyle atlattık. Sonra kız bize kaynağı gösterdi, onlar da siviller çıktı. Böyle insanları sürekli öldürmeye çalıştılar. Bir arada uyanık davranmasak ve birlikte hareket etmesek neler olurdu düşünmek istemiyorum." "Başka..., fuhuş yakaladık. O nasıl oldu. Büyük baskına bir gün kala, çocuklar geldi bizim, aşağıda bir çadır var, adam alıyor sürekli ve kadını da tanıyoruz fuhuş sektöründe. Dedim çadır nerede, çok stratejik bir yerde, Divan'dan gelirken iki merdiven var hemen çık orada sağda yükselti var çimenlik tam orada. Tezgah tam orada. Etrafa bir baktım. Divan'ın çaprazına hemen 20-25 m. uzaağına tripotu koymuşlar, direk orada abiler. Direk oraya kadrajı koymuşlar, görüntü alıcaklar, tezgah belli, Gezi'de fuhuş diye verecek sonra. Ne yapsak, ne yapsak, dedik çadırın fermuarını çekin, öyle içindekilerle getirin. 40 kişi gitti işte çadırı söktü dışarı çıkardı parçaladı falan. Kadını itiraf ediyor 500 TL para almış bu işi yapmak için, para da üstünde, bu Gezi'de ücretsiz yapıyor işi. Demişler 8-10 kişi al diye sayı vermişler, çekim öyle tamamlanacak. İmha edildi." "Gezi'den atılmışız, barikatlarda uzun süre orada çalışıyorsun. Bir noktadan sonra algıların gidiyor, anlamıyorsun. Nişantaşı Kavşağı'na doğru bir barikat var yine, ben de önlerdeyim tedavi için. Arkadan baskın geldi, herkes kaçmaya başladı. Benim de sağlıkçı olduğum çok aşikar polis direk bizleri önce hedef alıyor. Polis arkamdan beni hedef alıyor, bunu gören bir direnişçi siper alıyor, beni tutarak siper alıyor, kapsul geliyor ona, onun acısıyla sıkıyor kolumu. Ben tabi olayın farkında değilim, dikkat etsene diye sinirle arkamı dönüyorum, sonradan çakıyorum olayı. Sırtıma aldım çocuğu bir yere götürdüm, tedavi etmek için. Ayağı kırılmıştı. Dedim ne yaptın sen? Abla dedi bizden bir sürü var da, sizden az var, sen bir de barikatlarda en öndesin, sen bize lazımsın dedi. Bir sürü kişiyi tedavi ediyorsun, sen bir tanesin, bize lazımsın dedi. Çok özel bir andı, benim için, hiç tanımadığın bir sürü insana canını emanet ediyorsun." Hain provakatörlerin yaptıklarından yalnızca birkaçı..... Tayyip de bunları okusun Vali efendi de... Nuray Somer Bozbey - turkish forum logo
GEZİ ÇİFTİ NURAY VE ÖZGÜR’ÜN ANLATTIKLARINDAN;
PROVOKASYONLARDAN BİR DEMET !!!
“O kadar trajik şeyler yaşadık ki. Mesela çantayla para getirdiler. Muhtemelen polis, o an çok idrak edemiyorsun olayı. Kadının biri geldi yanında bir tane adam var, çantayı açtı içinde 10 bin euro para, dedi biz bunu Fransa’dan size toplayıp getirdik. Dedim biz para almıyoruz ki, – iyi niyetli de bir sürü para geldi, bankacılar, onlar bunlar toplamışlar, ama onları da kabul etmedik- aa dedi olurmu öyle, o zaman şey yapalım Özgür biz senin hesap numaranı alalım parayı sana atalım dedi. Bir dakika müsaade istedim, içeri gidip alınacaklar listesi yaptım, bunları istiyorum dedim, telefon numarası aldım bir de. Biliyorum ama almayacaklar, iki saat sonra aradım, şu an müsait değilim dedi, bir daha da aramadım, bir şey de almadılar. Ki parayı ne yapalım, para geçmeyen bir yer cidden almıyoruz. Dümendi, yani dışarıdan para alındı, yok faiz lobisi diye bir şeyleri bağlayacak orada. Böyle teyidleyebileceğim bir sürü olay yaşadık her yolu denediler.”
“Fare zehiri buldum bir kere. İlaçlar geldi bir poşette, normalde biz antibiyotik kabul etmiyorduk. Antibiyotik başka şeylere sebep olabilir, adama test yapamıyorsun, nasıl vereceksin, reaksiyon verecek, şişecek belki adam. İlaçları yerlerine koyuyoruz, bir arkadaş antibiyotik koyuyor, dedim onu koyma almıyoruz, açıp dökelim. Bir baktım şişe daha önceden açılmış. İçinde toz çıktı, sarı un kıvamında toz. Veteriner arkadaş vardı, o da anlam veremedi bu ne ya. Bu işte bir iş var, kapak açık çünkü. Bir laborant arkadaş vardı abi ben bunu analiz ettireyim dedi. Üç saat sonra yanımıza bir kağıtla geldi, fare zehiri çıktı. Yani orada bizim bir hastaya o ilacı verip bizim öldürmemizi beklediler.”
“Bir de bir uyuşturucu meselesi oldu. Bonzai diye bir uyuşturucu var, dünyanın en tehlikeli uyuşturucularındandır, esrara benzer, ama kimyasal ve çok tehlikeli. Son bir hafta bunu dağıtmaya çalıştılar içeride. Biz bunu fark ettik. Yine polisler, siviller çıktı arkasından. Sigara şeklinde dağıtmaya çalışıyorlardı. Hırvatistan’da bir üniversitede foruma katılmıştım, bonzai ile ilgiliydi, oradan da bilgim var. Bonzai içen birine ilaçla müdahale edemiyorsun, hiç bir şekilde işe yaramıyor. Bonzai ölüm hissi veriyor, sen sürekli öldüğünü düşünüyorsun. Kalp ve nabız hızlanıyor. Bir tane kızcağız geldi, nabzı 265 imkansız olamaz. Elini tutup konuştum, buradasın, yaşıyorsun, saat şu, ölmüyorsun diye öyle konuşarak bende kalmasını sağladım. Sonra kendine geldi, 5 dakika sonra tekrar krize gireceksin korkma dedim, böyle atlattık. Sonra kız bize kaynağı gösterdi, onlar da siviller çıktı. Böyle insanları sürekli öldürmeye çalıştılar. Bir arada uyanık davranmasak ve birlikte hareket etmesek neler olurdu düşünmek istemiyorum.”
“Başka…, fuhuş yakaladık. O nasıl oldu. Büyük baskına bir gün kala, çocuklar geldi bizim, aşağıda bir çadır var, adam alıyor sürekli ve kadını da tanıyoruz fuhuş sektöründe. Dedim çadır nerede, çok stratejik bir yerde, Divan’dan gelirken iki merdiven var hemen çık orada sağda yükselti var çimenlik tam orada. Tezgah tam orada. Etrafa bir baktım. Divan’ın çaprazına hemen 20-25 m. uzaağına tripotu koymuşlar, direk orada abiler. Direk oraya kadrajı koymuşlar, görüntü alıcaklar, tezgah belli, Gezi’de fuhuş diye verecek sonra. Ne yapsak, ne yapsak, dedik çadırın fermuarını çekin, öyle içindekilerle getirin. 40 kişi gitti işte çadırı söktü dışarı çıkardı parçaladı falan. Kadını itiraf ediyor 500 TL para almış bu işi yapmak için, para da üstünde, bu Gezi’de ücretsiz yapıyor işi. Demişler 8-10 kişi al diye sayı vermişler, çekim öyle tamamlanacak. İmha edildi.”
“Gezi’den atılmışız, barikatlarda uzun süre orada çalışıyorsun. Bir noktadan sonra algıların gidiyor, anlamıyorsun. Nişantaşı Kavşağı’na doğru bir barikat var yine, ben de önlerdeyim tedavi için. Arkadan baskın geldi, herkes kaçmaya başladı. Benim de sağlıkçı olduğum çok aşikar polis direk bizleri önce hedef alıyor. Polis arkamdan beni hedef alıyor, bunu gören bir direnişçi siper alıyor, beni tutarak siper alıyor, kapsul geliyor ona, onun acısıyla sıkıyor kolumu. Ben tabi olayın farkında değilim, dikkat etsene diye sinirle arkamı dönüyorum, sonradan çakıyorum olayı. Sırtıma aldım çocuğu bir yere götürdüm, tedavi etmek için. Ayağı kırılmıştı. Dedim ne yaptın sen? Abla dedi bizden bir sürü var da, sizden az var, sen bir de barikatlarda en öndesin, sen bize lazımsın dedi. Bir sürü kişiyi tedavi ediyorsun, sen bir tanesin, bize lazımsın dedi. Çok özel bir andı, benim için, hiç tanımadığın bir sürü insana canını emanet ediyorsun.”
Hain provakatörlerin yaptıklarından yalnızca birkaçı…..
Tayyip de bunları okusun Vali efendi de…
Nuray Somer Bozbey
Okumaya devam et  Gezi başlı başına bir hataydı