Peşmergebaşı isyan bayrağını açtı…

 NECDET BULUZ - erbil parlamento aaarsiv

 NECDET BULUZ

 

                                             Çevremizde bir Kürt Devleti oluşumu hızla gerçekleşiyor. Her ne kadar Hükümet olanlar “Çevremizde bir oldu-bittiye izin vermeyiz” diyorlarsa da, geçen gün Kuzey Irak Erbil’de yapılan toplantıda uzun süredir sözü edilen 4 parçalı Kürdistan temsilcilerinin bir araya gelmesi, bir oldu-bittinin gerçekleşmeye başladığını göstermektedir.

                                          Peşmergebaşı Barzani, yeniden ortaya çıktı. Bu kez, hem de çevredeki Türkiye dahil 4 ülkeyi tehdit ederek “Biz, Kürtler bağımsızlığa giden yoldan geri dönmeyeceğiz” dedi. Adeta meydan okudu. Ayaklarının altın a kırmızı halılar sererek üst düzeyde konuk ettiğimiz hain Barzani, şimdi fırsatını bulup, “Düşmanlarımızın zayıf olduğu noktada istediklerimi almayı bilmeliyiz” diyerek gerçek niyetini de ortaya koymuş oldu.

                                         BARZANİ İSYAN BAYRAĞINI AÇTI

                                            Kuzey Irak’ta Uluslar arası düzeyde bir Kürt kongresi düzenlenecek. Erbil’de Barzani başkanlığında toplanan 4 parçalı Kürdistan temsilcilerinin bir araya geldiği bu toplantı “Tarihi gün” olarak gösteriliyor. Her ne kadar bizi yönetenler bu toplantı üzerini pek konuşmuyorlar. Sanki ortada herhangi bir tehlike yokmuş gibi hareket ediliyor. ABD beslemesi ve İsrail gölgesindeki Barzani, eğer dış destek almamış olsa böyle bir toplantıyı düzenleyebilir mi? Herkes bilmelidir ki, bu toplantının ve oluşumun en büyük destekçisi Amerika ve İsrail’dir. Batı’nın desteğini de unutmayalım.

                                              Tam bir Türk ve Türkiye düşmanı olan hain Barzani, resmen isyan bayrağını açmıştır. Artık lafı evirip çevirmeye de gerek görmüyoruz. Etrafımızda olup bitenlere bu kadar duyarsız kalanlar, Türkiye’nin bölünmesine çanak tutuyorlar. Barzani, yaktığı bu isyan bayrağı toplantısında “Kürdistan bölgesi deneyimi göstermiştir ki, özgürlüğümüz imkânsız değil. Artık kimse Kürtleri silah zoruyla bastırmaya cesaret edemez. Bu gerçek, bölge güçleri tarafından da anlaşılmıştır” diyerek meydan okumayı sürdürmüştür.

                                        KÜRDİSTAN’I KURUYORLAR

                                           Barzani açık oynuyor, açık konuşuyor. Başta Türkiye, Irak, Suriye ve İran’a açıktan meydan okuyor. “Yaşasın Kürtler, Yaşasın Kürdistan” diyerek kafalarının içindekileri de ortaya koyuyor. Bu gücü ve desteği verenlerin hangi dış güçler olduğunu yinelemeye gerek görmüyoruz. Kürdistan resmen kuruluyor, altyapısı hazırlanmış, bizimkiler hala kalkmışlar “Oldu-bittiye izin vermeyiz” diyorlar. Her şey olmuş bitmiş zaten, biz halen neyin hesabını yapıyoruz, neyin peşindeyiz?                          

                                                 Geçenlerde de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye’deki PYD’nin ele geçirdiği bölgelere Kürdistan bayrağı asması karşısında kükredi. “Suriye’de böyle bir oluşuma ve oldu-bittilere karşı seyirci kalmayacağız” dedi. Kuzey Irak’taki oluşuma da aynı tepkiler gösterilmiş, ancak hain Barzani Bağımsız Kürdistan’a giden yolun kapılarını açmıştı. Sonra ne oldu? Barzani ayaklarının altına kırmızı halılar serilerek en üst düzeyde konuk olarak karşılandı. Şimdi, Suriye için aynı şeyleri söyleyenler, yarın hiç kuşkunuz olmasın, bütün bu oldu-bittilere sadece seyirci kalacaklardır.

                                           PKK BAŞROL OYUNCUSU

                                           Uluslararası Kürt Konferansı için “hazırlık” toplantısında terör örgütü PKK başrol üstlenirken, örgütün Suriye’deki uzantısı PYD ise “Kürt devriminin galibi” gibi itibar görmüştür. Bu tür toplantılar daha önce Brüksel, Ankara, Diyarbakır ve Erbil’de yapılmıştı. Konferansa mevcut Kürt siyasi hareketlerinin en eskisi olan, peşmerge reisi Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ev sahipliği yapacak. Ancak sahne de başroller de PKK’nın olacak. Toplantıdan sonra yayınlanan bildirgede, “Tüm siyasi çevrelerin diyalog dili ve barışçıl demokratik yolları kullanmasına, birbirlerinin iradesine saygı göstermesine” vurgu yapıldı. Bildirgede, “Tüm Kürt çevrelerin, dar partici, ideolojik yaklaşımlardan uzak durarak ulusal birliği esas alan bir duruş ve tutum içinde olması” gerektiği vurgulandı, Kürt ulusal birliğinin bölgedeki diğer halklar ve siyasi güçler açısından tehdit unsuru olmadığının altı çizildi.

                                                          Dikkat ediniz, PKK başrol oynuyor. Artık bu gelişmelerden sonra “Çözüm süreci”, ya da “Barışa giden yol” gibi sözler bir şey ifade edebilir mi? Bu terör örgütünden halen barış beklenebilir mi? Artık gerçekleri görmek, bu gerçekler ışığı altında hareket etmek, Türkiye’nin ve Türk insanının geleceğini buna göre tayin etmek gerekiyor. Önümüze konulan bu süreç süreç değil, bölünmeye giden yoldur. Bu, Kuzey Irak’ta yapılan son toplantıda da açık biçimde ortaya çıkmıştır. Meclis’teki bir siyasi parti olan BDP temsilcilerinin Türkiye’yi bölme toplantısı olarak değerlendirdiğimiz bu toplantıya katılmış olmaları da ayrıca tartışılması gereken bir konu olarak önümüzde duruyor. Biz, bunu “Bölücülük” olarak değerlendiriyoruz, bir Anayasal suç olarak görüyoruz.

e.mail: [email protected]