Gündem değiştirme yarışı…

NECDET BULUZ - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5

NECDET BULUZ

 

                                             Öncelikle hakkını vermek gerekiyor. Başbakan Erdoğan, gündem değiştirmekte çok büyük bir usta olduğunu bir kez daha gösterdi. Ne zaman, kendisini ve partisini sıkıntıya sokan bir olay olsa, Başbakan hemen ortaya çıkıyor ve gündemi değiştirecek bir konuyu ortaya atıyor. İktidara geldikleri günden bu yana, bu taktiği de başarı ile, ustalıkla uyguluyor.

                                               Reyhanlı’da meydana gelen Cumhuriyet tarihimizin en büyük patlamasından sonra, 51 kişinin ölmesi ve olayın boyutunun giderek karmaşık bir durum aldığı sırada Başbakan yine bir iddia ile gündemi değiştirme yoluna gitmiştir. Erdoğan “CHP’lileri alıp, Esad’a götürenler Reyhanlı olayının planlayıcılarıdır, elimizde belgeler var” demiştir.

                                               ELDE BELGE VARSA AÇIKLANMALIDIR

                                               Dikkat ediniz, bu iddia çok önemlidir. Uzun zaman da tartışılacaktır. Açıklamada gerçek payı var mı yok mu bilemiyoruz. Ancak, burada önemli olan tartışmanın başlatılması ve gündemin değiştirilmesidir.

                                                 Eğer, Başbakan’ın söyledikleri doğru ise, elinde de belgeler varsa bunu açıklamalı ve kamuoyu ile paylaşmalıdır. Biz, Reyhanlı’da cinayet işlendiğini, bu işin aydınlatılması gerektiğini, suçluların da kimlerse ortaya çıkarılması istiyoruz ve bekliyoruz. Kamuoyu da Reyhanlı cinayetinin faillerinin bulunmasını cezalandırılmasını bekliyor. Hiç zaman yitirmeden Başbakan elindeki belgeleri açıklamalı ve gerçekleri de ortaya koymalıdır, bekliyoruz.

                                                       CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan arasındaki tartışmalar, hatta siyasi etik olmayan öz düellosu bizi ilgilendirmiyor. Biz, zaten baştan bu yana siyasette kirlenmeye, etik olmayan sözlerin söylenmesine, liderlerin birbirine karşı “çamur at, izi kalır” anlayışına karşıyız. Çünkü Kılıçdaroğlu, yaptığı bir açıklamada Başbakan’ı diktatörlükle suçlamış, Esad ile aynı kefeye koymuş, iki liderin birbirinden farkı olmadığını iddia etmişti.

                                              ŞAMAR OĞLANI OLMAYALIM

                                              Şimdi haklı olarak CHP’liler, Başbakan’ın Reyhanlı planlayıcılarının CHP ile bağlantılı olduğu iddialarına karşı çıkıyorlar ve “Elinde belge varsa bunu niye açıklamıyor?” diye soruyorlar.

                                                 Reyhanlı’da meydana gelen patlama ile ilgili olarak çok değişik ve çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Konu ile ilgili her kafadan bir ses çıkıyor. Doğru olan nedir, olayı kimler nasıl ve kimlerden destek alarak gerçekleştirmiştir? İşin içinde bazı gizli öylesine planlı ve kapsamlı bir patlamayı gerçekleştirmek öyle basite alınacak bir iş değildir. Konu gerçekten önemlidir ve Türkiye’nin geleceği açısından da kaygı vericidir.  

                                                       Geçenlerde bu köşede yazdık ve uyardık. Daha önce Suriye açıklarında bir uçağımız düşürüldü, konu kapandı. Bu uçağı kim ya da kimlerin düşürdüğü ortada yok. Sınır kapımızda bomba yüklü araçlar patlatıldı, hasar meydana geldi, insanlar öldü. Uçağın Suriye’nin düşürdüğü, sınır kapsında bomba yüklü aracın Suriye tarafından patlatıldığı bugünkü Hükümet tarafından açıklandı. Reyhanlı olayı için de “Esad rejimi” işaret ediliyor. Peki, bütün bu düşmanlıkları Esad yapıyorsa, o zaman niye susuyoruz? Niye Türkiye’yi “şamar oğlanı” haline getiriyorsunuz? Bunun bir karşılığı olmayacak mı? Eğer, bu işler Esad dışında tezgâhlanıyorsa bunlar da ortaya çıkarılmalı ve açıklanmalıdır.

                                                       KAMUOYU DOĞRULARI BİLMELİDİR

                                                       Bir önemli konu daha var onu da yazalım:

                                                          Uludere’de bir olay yaşandı, vur emrini kimin veya kimlerin verdiği ortaya çıkarılmadı. Konu ile ilgili bazı bilgiler sızdı, hükümet olanlar işi gücü bırakıp “Bu bilgileri kim sızdırdı?” diyerek onların peşine düştü.

                                                        İmralı’da Öcalan ile BDP’liler arasında yapılan bir protokol medyaya sızdırıldı. Kamuoyu olup bitenleri ve pazarlıkları buradan öğrendi. Hükümet olanlar yine işi gücü bırakıp bu bilgileri sızdıranların peşine düştü.

                                                       Reyhanlı olayında yine bazı bilgi ve belgeler medyaya sızdırıldı. Yine Hükümet olanlar işi gücü bırakıp, bu bilgi ve belgeleri sızdıranların peşine düştüler.

                                                     Hâlbuki Hükümet olanlar ortada bir konu varsa ve bu konuda kamuoyunun beklentileri sürüyorsa bunları ortaya çıkarmak, açıklamak durumundadır. Kamuoyu birçok konuyu doğru veya yanlış, sızdırılan belge ve bilgilerden öğrenmemelidir. Biz, devletimizi yönetenlere güvenmek, onların açıklamalarına inanmak ve doğru veya yanlışları onların ağızlarından duymak isteriz.

e.mail: [email protected]