BEBEK KATİL(LER)İ

BEBEK KATİL(LER)İ - harita jpg 2006 11 23

BEBEK KATİL(LER)İ

HÜSEYİN MÜMTAZ

                Elimizde iki adet bebek katili var..

Biri daha kıdemli, İmralı sakini.. Diğeri Esat..

Sizce önceliğimiz hangisinde olmalı?

Suriye ilgili haberleri, malum medyamız filtre uyguladığı yahut gözlüksüz görmemize izin vermediği için yabancı kaynaklardan izlemenizi önereceğim.

BBC’nin haberine göre “Birleşmiş Milletler yetkilisi Carla del Ponte, Suriye’deki çatışma kurbanlarının ifadelerine göre, muhaliflerin sinir gazı sarin kullandığını söyledi. Bir İsviçre televizyonuna konuşan Carla del Ponte, ‘güçlü, somut şüpheler bulunduğunu, ancak henüz kesin kanıtlar olmadığını’ vurguladı. BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanlığı görevini yürüten Del Ponte, hükümet güçlerinin kimyasal silah kullandığına dair bir kanıta rastlamadıklarını belirtti”.

Hayrettir; VOA’ya göre Obama da aynı fikirde.. “Başkan Barack Obama, Suriye’ye müdahale emri vermeden önce kimyasal silah kullanımıyla ilgili daha fazla kanıta ihtiyaç duyduğunu açıkladı. Obama, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Amerika’nın elinde Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin kanıt bulunduğunu, ancak kim tarafından ve nasıl kullanıldığının bilinmediğini söyledi. Başkan, bu konuda kanıt dosyası oluşmadan Amerika’nın bir hükme varmak için acele etmeyeceğini de belirtti”.

Fakat Obama EURONEWS’a göre başka bir şey daha söylüyor;

“Ben Suriye’de Amerikan askerinin bulunduğu bir senaryoyu öngörmüyorum. Bu Amerika için iyi olmadığı gibi Suriye için de iyi olmaz. Ve bu arada bölge liderleri ile yaptığım istişarelere göre onlarda bununla hemfikir” diyor.

Bu lâf, kapı gibi bir lâf.. Her yöne çekilebilir de bilhassa iki yöne çekilir;

1.”Bölge liderleri”, “Suriye’de Amerikan askerinin” bulunmaması konusunda Obama ile hemfikir.

2.”Bölge liderleri”, “Ayıp ediyorsun, biz hallederiz” dolmuşuna bindikleri için “Suriye’de Amerikan askeri” bulunmaması konusunda Obama ile hemfikir.

Konunun bir başka boyutu daha var;

Suudi El Vatan gazetesi, Hizbullah’a mensup bin 200 militanın Esat’ın yanında savaşmak üzere Lübnan’dan Suriye ’ye geçtiğini duyurdu.

Gazete, Irak ’tan da binlerce Şii’nin yine Esat güçlerinin yanında savaşmak üzere Suriye’ye geçtiğini bildirdi.

Öte yandan NTVMSNBC’ye göre İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’nin danışmanı Ali Ekber Velayeti, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın devrilmemesi gerektiğini söyledi.  Velayeti, “Eğer Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad devrilirse, İsrail’e karşı oluşturulan direniş hattı kopmuş olur” dedi.  Suriye Devlet Başkanı Esad’ın akıbetinin Tahran için kırmızı çizgi olduğunu söyleyen Ali Ekber Velayeti, Suriye halkının isteklerini yansıtan reformların, şiddete başvurulmadan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin etkisi olmadan gerçekleştirilmesi gerektiğini de savundu.

İngiliz Sunday Times gazetesi ise İsrail ile Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’ün katımlıyla gerçekleşmesi planlanan bir işbirliği anlaşması ile bölgede İran, Irak, Suriye ve Hizbullah’dan oluşan “köktendinci hilal”in yerine “ılımlı bir hilal”i tesis etmeyi amaçladığını kaydediyor.. Gazeteye göre Washington’un, İran’a karşı koymak amacıyla “radar ve füze savar teknolojilerine erişimi” konusunda paylaşıma gidilmesini öngören “4+1” girişimiyle İsrail, Türkiye ve üç Arap devleti arasında işbirliği yapılması öngörülüyor.

Görüldüğü gibi gözlüksüz “yabancı basın” olaylara farklı bir boyut, derinlik katıyor.

Yukarıdan beri sıraladığımız haberleri bir de Kerry açısından değerlendirin lütfen.

ABD Kongresi’nin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2014 yılı bütçesiyle ilgili toplantıda konuşan ve milletvekillerinin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Amerika’nın dış politikasına yatırımın, “ulusal güvenlik sigortası” olduğunu belirtirken; Türkiye’nin, Ortadoğu barış süreci, Suriye, Yukarı Karabağ ve Kıbrıs gibi konularda “yapıcı bir oyuncu” olduğunu söylemiş.

Türkiye acaba “Amerika’nın -ulusal güvenlik sigortası- olarak gördüğü kendi dış politikasına yaptığı yatırımın bölgesel bir oyuncusu” mu?

Obama ne diyordu;

“Ben Suriye’de Amerikan askerinin bulunduğu bir senaryoyu öngörmüyorum. Bu Amerika için iyi olmadığı gibi Suriye için de iyi olmaz. Ve bu arada bölge liderleri ile yaptığım istişarelere göre onlarda bununla hemfikir”.

Her neyse..

Şimdi görünmekte olan manzara şu..

Suriye bir bataklık.. Rice/Ralph Peters haritalarının geldiği son nokta..

Kapımıza dayanmış vaziyette. “Bölge” yeniden şekillen(diril)iyor.

“BÖLGE?”…

Ne diyordu Sunday Times?

İsrail ile Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün, “Ilımlı Hilâl”.

İran, Irak, Suriye ve Hizbullah’dan oluşan “köktendinci hilal”..

Sizce Kerry, İsrail’le arabuluculuğa neden soyundu acaba?

Ve yine sizce İsrail Suriye’deki muhalifleri neden bombalıyor dersiniz? Örtülü olarak Esat mı kollanıyor “köktendinci hilal”e karşı?

Kafanızı fazla karıştırmadan yazının başında sorduğumuz soruya cevap arayın;

“Elimizde iki adet bebek katili var..      

Biri daha kıdemli, İmralı sakini.. Diğeri Esat..

Sizce önceliğimiz hangisinde olmalı?”

Yoksa ikincisi zaten kafamızı karıştırmak, dikkatleri ilkinden kaçırmak için mi bu kadar öne çıkarılıyor? 6 Mayıs 2013

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ