Bunun adı barış mı,kirli bir işbirliği mi?…

Mustafa Kemal Atatürk

NECDET BULUZ

 

                                           Terör örgütü PKK ile masaya oturan ve İmralı’daki terörist Başı ile müzakere eden AKP iktidarı bunun adına “Barış süreci”diyor. Aylardan bu yana neredeyse Türkiye’deki siyaseti Öcalan yönetiyor. PKK’nın siyasi uzantıları ise zafer kazanmış kumandan edaları ile geziniyor, açıklamalar yapıyor.

                                         Bizim bir türlü anlayamadığımız, barış iki ülke arasında yapılır. Terör örgütü ile ancak mücadele edilir, silah bıraktırılır ve devlet varlığını, ağırlığını gösterir. Bugün gelinen noktaya baktığımızda Kandil’den sesler yükseliyor ve “Biz, silah gücümüzle AKP Hükümetine diz çöktürdük” deniliyor. Silahlı mücadeleden galip gelen taraf olarak PKK kendisini gösteriyor. İstekler de bu doğrultuda oluyor.

                                             “BARIŞ” ADI ALTINDA YIKICILIK

                                             AKP Hükümeti tarafından oluşturulan akil adamların isimlerinin önemli bir bölümünün Öcalan tarafından verildiğini BDP milletvekilleri bizzat söylüyorlar. Bu adamlar da gittikleri yerde “Barış” adı altında bölücü örgütün propagandasını yapıyor, özerklikten söz ediyorlar. Barışın, ancak özerklikten geçeceği anlatılıyor. Millet de bunlara tepkisini koyuyor. Hükümet olanlar ise, hala PKK’ya silah bıraktırmanın neyin karşılığı olduğunu söylemiyorlar.

                                             Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk de açıklama üzerine açıklama yapıyor. Türk, son açıklamasında yine büyük tartışma yaratacak şeyler söyledi. PKK’nın savaşta kazandığını, siyasette de kazanacağını söyledi. AKP Hükümeti’ne de tehdit gibi gözdağı verdi ve “Eğer bu saatten sonra Hükümet geri adım atmaya kalkarsa çok daha kötü şeyler olur, eskiyi ararız” dedi.

                                           AKP’nin Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner bile “PKK silahla Bağımsız Kürdistan’ı kurabilecek güçtedir” demedi mi? Bunların hedeflerinin ne olduğunu bu millet bilmiyor mu?

                                               BDP milletvekillerinin açıklamaları ve istekleri zaten biliniyor, bunları yinelemeye gerek görmüyoruz.

                                            DOĞRUYU KİM SÖYLÜYOR?

                                            Amerika’dan ve Avrupa’dan da çatlak sesler yükselmeye başladı. Dikkat ediniz, İmralı canisi terörist başı için özgürlük isteniyor. Gelecekte bu konuda da Türkiye’ye baskı yapılacak. Bu kirli ve çirkin işbirliğine karşı gelenler ise Başbakan ve tayfası tarafından “hainlikle” suçlanıyor. “Barış sürecini provoke ediyorlar” deniliyor. Teröristleri baş tacı yapanlar, Türkiye’nin üniter yapısını, birlik ve bütünlüğümüzü, Atatürk’ü, bayrağımızı savunanları düşman gibi görüyorlar.

                                              Geçenlerde bir yazı yazmış ve “Biz devletimize güvenmek istiyoruz” demiştik. Bütün bu olup bitenler karşısında sessiz kalan, meydanı teröristlere ve yandaşlarına bırakan, ülkesini savunanlara karşı savaş açan bir anlayışa karşı milletin güven duyması mümkün müdür? Biz, Başbakan’ın “Teröristlerle asla pazarlık yapmadık” sözlerine nasıl inanabiliriz?

                                               Dikkat ediniz, akil adamlar dahil, BDP milletvekilleri, PKK terör örgütü yandaşları Öcalan’ın serbest kalacağını, Kürt Federe Devletinin kurulacağını, Anayasa’daki değişikliklerin istekleri doğrultunda olacağını, tüm tutuklu KCK ve PKK’lıların serbest bırakılacağını söylüyorlar. Başbakan, bunlara yanıt vermesi gerekirken, bölücülere karşı ülkesini, bayrağını, geleceğini savunanları hedef alıyor. Şimdi bütün bunları alt alta koyduğumuzda ortada kirli bir işbirliğinin, yıkıcılığın, fesat ve fitnenin var olduğunu görmüş oluyoruz.

                                                Akil adam Doğu Ergil çıkmış ortaya “Kürt sorununu çözmeye kalktık, şimdi de karşımızda Türk sorunu bulduk.”diyor. Kin kusuyor, ayrımcılık yapıyor, Türk’lere ve Türklüğe adeta hakaret ediyor. Bu adam milletten tepki görmez mi, gittiği yerde yuhalanmaz mı?

                                                MİLLETİN TEPKİSİ BÜYÜYOR

                                                Burada bir noktaya daha değinelim:

                                                Akil adamlar protesto ediliyor, çok yerde tepki görüyor. Çünkü millet bu akil denilen adamların kim olduğunu çok iyi biliyor. Çokları PKK sempatizanı, maddi ve manevi destekçisi. Resmen kin kusuyorlar…

Çoklarının Türkiye’nin yıkımından yana olduğunu biliyor. Yapılmak istenilenler Türk bayrakları, Atatürk posterleri ve Türk ve Türkiye lehine atılan sloganlarla karşılık buluyor. Şehit ailelerinin tepkileri giderek büyüyor. Milletin, ülkesini, bayrağını, Atatürk’ünün koruması, teröristlere karşı tepki göstermesi neden iktidar olanları bu kadar rahatsız ediyor?

                                                        Türkiye’de çok sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Millet psikolojik bir hareketle sindirilmeye, uyutulmaya çalışılıyor. Milliyetçilik ayaklar altına alınıyor. Milletin tepkisi bunlaradır. Milletin tepkisi Öcalan ile yapılan müzakereleredir. Bunlar dile getirilirken, hiç kimse kırıp dökmüyor, devletin güvenlik güçleri ile çatışmıyor. Hiç kimse ellerinde silah, kesici, delici alet ile gezmiyor. Görüşler, endişeler dile getiriliyor. Neredeyse bunlar bile suç sayılacak.

e.mail: [email protected]

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir