“Akil adamlar” adı altında oynanan orta oyunu…

NECDET BULUZ

 

                                                       Hükümet kanadı “akil adamlar” adı altında 25-30 kişilik bir hakem heyeti oluşturuyor. Bu heyet, 7’şer kişilik gruplar halinde çalışacak ve eli silahlı PKK’lıların sınır dışına çekilmelerini gözleyecek. “Akil adamlar” adı altında görevlendirilecek isimlere baktığımızda, ortada tam bir orta oyunun oynanmakta olduğunu görüyoruz. Çünkü bu iş çocuk oyuncağı değildir. Konunun ciddiyeti göz önüne alındığında oluşturulmaya çalışılan bu grup içinde yer alacak olan isimlerin tarafsız olması en başta gelen konudur.

                                                       Burada ortadaki isimlerde söz etmeyeceğiz. Ancak, hemen hepsini yakinen tanıyoruz. Kendi aralarında bile çatışma halinde olan, Türklüğe küfür eden, Türk milletinden yana olmayan, dilimizden, bayrağımızdan, birlik ve bütünlüğümüzden yana olmayan bu adamlardan “akil adam” olur mu?

                                                        İSİMLERE HER KESİMDEN ELEŞTİRİ VAR

                                                        Atılacak adımlarda muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin, kamuoyunun desteğini alacak isimlerden oluşması işin olmazsa olmazıdır. Dikkat edilecek olursa, isimler netleştikçe, eleştiriler de başlamıştır. Sürecin iyi işlemesi amacı ile oluşturulmaya çalışılan bu isimlerin bize göre sürece hiçbir katkısı olmaz, tam tersine sürece de zarar verirler. İsimlere baktığımızda bunların tarafının zaten belli olduğunu da görmekteyiz.

                                                        Bu tarz oluşuma tüm muhalefet partileri karşı çıkıyor. İsimler eleştiriliyor. Hükümetin “Ben yaptım, oldu” görüşüne hemen her kesimden tepkilerin çoğaldığını da görüyoruz, izliyoruz. Hatta medyada bazı köşe yazarı arkadaşlarımız, bu isimleri eleştirirken “Barış süreci şimdi tehlikede” diyerek “akil adamlara” karşı tepkilerini ortaya koyuyorlar.

                                                         BARIŞ HERKESİ KAPSAMALIDIR

                                                         Geçenlerde Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Desdici de Hükümet tarafından oluşturulan “akil adamlar” listesine eleştiri getirdi. Kendisini dinleyelim:

                                                          “ Bunlardan hiç akil adam olur mu? Şimdi bakınız akil adamlar diye bir heyet kurulacakmış. İsmi dolaşanlara bakıyorsunuz, ismi zikredilenlere bakıyorsunuz hiç bunlardan akil adam olur mu arkadaşlar? Bunların tarafı belli değil mi? Bunlar ne zamandan beri Türk milletinden yana oldu? Bunlar ne zamandan bizim dilimizden, bayrağımızdan, birliğimizden, bütünlüğümüzden, inançlarımızdan yana oldu? Bu sürecin Türkiye’nin hayrına olmayacağına, terörü bitirmeyeceğine inanıyorum. Tam tersine PKK’yı güçlendireceğini ve yeni mevziler kazandıracağını düşünüyorum.”

                                                             Bizim görüşümüz şudur:

                                                             Eğer, bir ülkeye barış getirilecekse, bu barış herkesi kapsamalıdır, kuçaklamalıdır. Yoksa bunun adına barış dememiz mümkün değildir. Barışa katkı sağlayacağına inanılan insanların tarafsızlığı, birlik ve bütünlüğümüzü savunması, tartışılacak hiçbir şeye fırsat vermemesi gerekiyor. İsimlere baktığımızda böyle bir ciddiyet görmediğimiz gibi, toplumun her kesiminde tartışılan isimler olması da düşündürücüdür.

                                                             Bu ülkede muhalefet partileri vardır, sivil toplum örgütleri vardır, kamuoyunun sesi olan kuruluşlar vardır. Bunlar bir araya getirilip, isimler istenilebilir. AKP Hükümeti bunu da yapmıyor. Toplumun tamamını kucaklayamayan isimlerin bir araya getirilmesi ile “akil adamlar” heyeti oluşturuluyor. El birliği ile ülkenin dibine dinamit konuluyor, bölünüp, parçalanma sürecimize hız veriliyor. Biz, bu nedenle oluşturulmakta olan bu “akil adamlar” grubunun bu haline karşıyız.

                                                             TARAFSIZLIK ÖNEMSENMELİ

                                                              PKK’lı şehir gerillaları yüzlerini poşu ile kapatıp “Kürdistan’dan çekilme diye bir şey yoktur. Kürdistan bizim toprağımızdır” diye meydan okumalarından sonra, bu topraklardan silahını bırakıp başka ülkeye gidecek PKK’lı olabilir mi? Bunlar kandırmacadır, sadece yer değiştirmenin adı “Başka yerlere gittiler” olacaktır.

                                                                Konu bu kadar hassastır. Bu hassasiyet içinde, “akil adamlar” denetlemeyi hangi kriterlere göre, hangi tarafsızlığa göre yapacaklar asıl sorun bu olmalıdır. Bugün ortaya konulan isimlerin bu konuyu bu hassasiyet ve ciddiyet içinde yapabileceklerine gerçekten inanıyor musunuz? Konuyu bu kadar basite indirenler, orta oyunu oynuyorlar, göz boyuyorlar, topluma gaz veriyorlar.

                                                                Şu kesinlikle unutulmasın:

                                                                AKP Hükümeti’nin milletin önüne koyduğu “çözüm” aslında Türk milletinin imha politikasının bir ayağıdır. Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları da bütün gerçekleri gözler önüne sermiştir. İşte, hükümetin oluşturduğu “akil adamlar” bu süreçte rol alacak, hükümetin imha politikalarında da rol oynayacaklardır.

 e.mail: [email protected]