İŞTE ÖZÜR SÜRECİNİN PERDE ARKASI

İŞTE ÖZÜR SÜRECİNİN PERDE ARKASI - israilmavi1

İŞTE ÖZÜR SÜRECİNİN PERDE ARKASI

İsrail özür ve tazminat noktasına nasıl geldi?

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın devreye girmesiyle Türkiye ve İsrail arasındaki diplomatik kriz aşıldı. Peki, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradığı noktaya kadar nasıl gelindi ve bu sıcak süreçte neler yaşandı?

İsrail, yardım gemilerini vurdu: İkisi ağır en az 30 yaralı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradı. Netanyahu, görüşmede 9 Türk vatandaşının öldürüldüğü 2010 yılındaki Mavi Marmara baskını için Türkiye’den özür diledi. İsrail Başbakanı, Ankara’nın kurbanların ailelerine tazminat ödenmesi talebini kabul etti ve abluka altındaki Gazze’ye sivil halkın kullanacağı malların girişine ilişkin kısıtlamaların da barış zamanında uygulanmayacağını taahhüt etti.

Erdoğan da Türkiye adına özrü kabul etti. Uluslararası basın, tarihî özrü son dakika olarak duyururken gelişme Türkiye’nin büyük bir diplomatik başarısı olarak değerlendiriliyor. Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada “Netanyahu, İsrail tarafından hadiseyle ilgili olarak yürütülen ve bir dizi operasyonel hatanın yapıldığına işaret eden soruşturma ışığında, can kaybına veya yaralanmaya yol açan her türlü hatadan dolayı İsrail adına Türk halkından özür dilemiş; Başbakan’ımız da söz konusu özrü Türk halkı adına kabul etmiştir.” denildi.

Üç günden beri İsrail’de temaslarda bulunan ABD Başkanı Obama’nın seyahati önemli bir gelişmeyle neticelendi. Zaman’ın üst düzey yetkililerden öğrendiğine göre süreç şöyle gelişti: Amerikan yönetimi her fırsatta Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çağrısı yapıyordu. Kasım 2012’deki seçimlerin ardından John Kerry’nin dışişleri bakanı olarak atanmasından sonra üç ülke arasında diplomasi trafiği yeniden başladı. Kerry, 1 Mart’taki Ankara ziyaretinden önce “Bu işi artık çözelim.” mesajı yolladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da şartlarının karşılanması durumunda Türkiye’nin normalleşmeye sıcak baktığını anlatarak “Biz bunun nasıl olabileceğinin yolunu gösterdik.” dedi.

DAVUTOĞLU İLE KERRY MAİLLEŞTİ

Kerry’nin Ankara ziyaretinde en önemli gündem maddelerinden birisi bu oldu. Bu süreçte Davutoğlu ile Kerry 5-6 defa telefonda konuştu. Hatta iki bakan e-mailleştiler. Obama’nın ziyareti öncesinde süreç iyice hızlandı. Amerikan tarafının sorusu üzerine Ankara, “Bizde siyasi irade mevcut. Koşullarımızın karşılanması durumunda normalleşmeye hazırız.” cevabı verdi. Süreçte Türk ile İsrailli yetkililer de doğrudan temas kurdu. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu İsrailli muhataplarıyla telefonda konuştu. Üç ülke en uygun formülü aradı. Birçok kez özür metni gelip gitti. Uzlaşma Obama’nın İsrail’e geldiği çarşamba günü sağlandı. Perşembe ise son kez teyit edildi.

Okumaya devam et  İsrail özürden üç kez vazgeçti

OBAMA TELEFON AÇTI

Tüm detaylar planlandı. Obama, İsrail’den Ürdün’e geçmeye hazırlanırken Ankara’yı aradı. Başbakan Erdoğan ile kısa süre sohbet eden Obama, “Netanyahu konuşmak istiyor.” deyip telefona İsrail Başbakanı’nı verdi. Konuşulanlarla ilgili İsrail ve Türkiye başbakanlıklarından yazılı açıklama yapıldı. Türk tarafına göre Erdoğan Netanyahu’ya “Türk ve Yahudi halkları arasındaki ortak tarihe dayanan ve yüzyıllardır süregelen güçlü dostluk bağlarına ve işbirliğine değer verdiğini” söyledi. Bölgenin barış ve istikrarı için hayati stratejik öneme sahip olarak gördüğü ilişkilerin son dönemde bozulmuş olmasının üzüntü verici olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin, İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli vizyon temelinde adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunmasına yönelik uluslararası ve bölgesel tüm çabalara desteğini” tekrarladı.

Netanyahu ise “İsrail tarafından hadiseyle ilgili olarak yürütülen ve bir dizi operasyonel hatanın yapıldığına işaret eden soruşturma ışığında, can kaybına veya yaralanmaya yol açan her türlü hatadan dolayı İsrail adına Türk halkından özür diledi; Başbakan Erdoğan da söz konusu özrü Türk halkı adına” kabul etti. İki Başbakan, tazminat/adem-i mesuliyet konusunda bir anlaşma yapılması hususunda mutabık kaldı. Netanyahu ayrıca, “İsrail’in, sivil halkın kullanacağı malların Gazze dâhil Filistin topraklarına girişine ilişkin kısıtlamaları esas itibarıyla kaldırdığını ve sükûnet devam ettiği müddetçe bu durumun da devam edeceğini” bildirdi. İki lider, Filistin topraklarındaki insani durumun iyileştirilmesi için birlikte çalışmak konusunda mutabık kaldı.

“ÖZÜR” KELİMESİ GEÇİYOR

İsrail’den yapılan açıklamada farklı unsurlar yer almakla birlikte Türkiye’ninkiyle örtüştü. Buna göre Netanyahu Erdoğan’a “Obama ile Türkiye-İsrail ilişkilerinin önemi ve bölgesel işbirliği konusunda faydalı görüşmeler yaptığını” söyledi. İsrail Başbakanı, Erdoğan’ın Danimarka gazetesinde yayımlanan mülakatını gördüğünü ve bu sözleri takdir ettiğini bildirdi.

Netanyahu şöyle devam etti: “Mavi Marmara hadisesinin trajik sonucu İsrail’in niyetlendiği, kasıtlı bir şey değildi. İsrail can kayıplarından ve yaralanmalardan dolayı üzüntü duyuyor. Bazı operasyonel hatalar yapıldığına işaret eden İsrail’in olay hakkındaki soruşturmasının ışığında, can kaybına veya yaralanmaya yol açmış olabilecek her türlü hatadan dolayı Türk halkına İsrail’in özrünü ifade ediyorum.” İsrail Başbakanı tazminat ödemeye hazır olduklarını da ekledi. Netanyahu ayrıca, İsrail’in, sivil halkın kullanacağı malların Gazze dâhil Filistin topraklarına girişine ilişkin kısıtlamaları esas itibarıyla kaldırdığını ve sükûnet devam ettiği müddetçe bu durumun da devam edeceğini sözlerine ekledi.

Okumaya devam et  Erdoğan: Mavi Marmara Hassasiyetimizi Koruyoruz

OBAMA VE BÖLGESEL GELİŞMELER ETKİLİ OLDU

Türkiye ve İsrail arasında 2010’daki kanlı Mavi Marmara olayından sonra bozulan ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde dün iki ülke başbakanları arasında sağlanan mutabakatta, ABD Başkanı Barack Obama’nın aracılığı ve ülkelerin işbirliğini elzem kılan bir dizi bölgesel gelişme etkin oldu. Suriye’deki iç savaş halinin uzaması ve sınır aşan bir hüviyet kazanması ihtimalinin yanı sıra her iki ülkenin de artan İran endişeleri, Türk ve İsrail tarafını el sıkışma konusunda teşvik etti.

34 KRİZ AYININ HİKAYESİ

Türkiye-İsrail krizi, Gazze’ye yardım malzemeleri götürmek üzere bir grup geminin yola çıkmasıyla başladı. İsrail, 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda konvoya baskın düzenleyerek 9 Türk sivili katletti. Ankara, sorunu BM’ye taşıdı. Tel Aviv, normalleşme için temas kurdu. Bakanlar bir kez, müsteşarlar ise birkaç kez görüştü. Ankara, “özür, tazminat ve Gazze’ye ablukanın kaldırılmasını” içeren üç şart koştu. BM’deki Palmer Araştırma Komisyonu’nda İsrail’in tezleri yer alınca Tel Aviv bunu basına sızdırdı. Ankara’nın tepkisi ise sertti: Diplomatik ilişkiler ikinci katip düzeyine düşürüldü, askeri anlaşmalar askıya alındı, İsrail’in NATO’daki ortaklık programı uzun süre veto edildi. İsrail hep olumlu mesaj yollarken Türkiye taviz vermedi.

DÜNYA VE MAĞDUR AİLELER MEMNUN

İsrail’in 2010’daki kanlı Mavi Marmara baskınından ötürü Türkiye’den özür dilemesi ve kurbanların yakınlarına tazminat ödemeyi kabul etmesi, dünya ülkeleri ve uluslararası kurumlarca olumlu karşılandı. Mağdur aileler de çoğunlukla özürden dolayı memnun olduklarını beyan etti.

Özür konuşması esnasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yanında olduğu bilinen ABD Başkanı Barack Obama, telefon konuşmasının zamanlamasının çok iyi olduğunu ve bu özrün bir başlangıç olduğunu söyledi. Obama, ayrıca ilişkilerin düzelmesinin iki ülkenin de yararına olduğunu belirtti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada “İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesine dair haberleri memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et  Bakanlıktan Mavi Marmara açıklaması

NATO Sözcüsü Oana Lungescu, İsrail’in Türkiye’ye sunduğu özrü NATO tarafından memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Lungescu, yaptığı açıklamada, “Bu elbette bölgesel diyaloğu, istikrarı artıracak ve uluslararası işbirliklerini de rahatlatacak bir adım oldu.” dedi. Avrupa Birliği’nden de özürden duyulan memnuniyet ifade edildi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın sözcüsü Michael Mann, “İlişkilerin iyileşmesi, Ortadoğu’da barış ve güvenlik görmek isteyen herkesin çıkarınadır.” dedi.

İsrail’in baskınında hayatını kaybeden Türk vatandaşları yakınlarının da İsrail özrüne yaklaşımlarının genelde olumlu olduğu görüldü. Saldırıda Dünya Tekvando Şampiyonu eşi Çetin Topçuoğlu’nu kollarında kaybeden milli tekvandocu Çiğdem Topçuoğlu, ‘’Türk diplomasisi açısından, bizim için gerçekten büyük başarı oldu. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.’’ ifadelerini kullandı. Saldırıda hayatını kaybeden Ali Haydar Bengi’nin eşi Saniye Bengi de, ‘’Başbakan Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. Başbakan’ımız nasıl uygun görürse biz de onun arkasındayız. Zalim olduğu için İsrail özür dilemez diye düşünüyordum. Ama duyunca çok duygulandım.” dedi. Yine kurbanlardan İbrahim Bilgen’in oğlu Yusuf Bilgen ise yaptığı açıklamada, Gazze üzerindeki abluka tamamen kaldırılmadığı sürece özrün kabul edilmeyeceğini ifade etti.

SERVET YANATMA / ANKARA


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir