Kirli pazarlıklar ve artan rahatsızlık…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

                                                         İmralı süreci ve Öcalan ile yapılan görüşmelerin içeriği ortaya çıktıkça, hemen her çevreden konuya olan tepkiler de çığ gibi büyümeye başladı. Daha düne kadar sürece destek veren, silahların susması için yapılan çalışmalara ses çıkarmayanların bile bugün “Yapılanlar yanlış” demesi, terörle mücadelede yapılmak istenilenlerin Türkiye’yi uçuruma doğru sürüklediğini görmeleri açısından önemlidir.

                                                          İmralı’da Öcalan ile BDP’li milletvekillerin görüşmelerinin tutanaklarının medyaya sızması üzerine işi yürüten Başbakan’ın suçüstü olması kendi yandaşları tarafından bile kısık sesle de olsa eleştiriliyor. Aslına bakılacak olursa, kamuoyunda çok büyük bir rahatsızlık yaşandığını söyleyebiliriz.

                                                         İMRALI CANİSİ TEHDİT SAVURUYOR

                                                          Burada dikkat edilmesi gereken, ömür boyu hüküm giymiş, onbinlerce masumun kanının dökülmesinde suçlu bulunmuş bir kişinin, muhatap alınarak büyütülmesini bu millet içine sindiremiyor. İmralı tutanaklarına bakacak olursak, bu caninin adeta tehditleri altında bulunuyoruz. Buna nasıl izin veriliyor, bu adam bu açıklamaları nasıl yapabiliyor hala anlayabilmiş değiliz. Buna bu fırsatı verenlere karşı tepkiler giderek artıyorsa bu işte bir yanlışlığın var olduğu ortaya çıkmıyor mu?

                                                           Bugünkü AKP iktidarının, anayasaya başkanlık sistemini sokup, Meclis’ten çıkarıp, referanduma götürebilmesi için, BDP desteğini alabilmek amacı ile eğer bu katile meydan bırakılmışsa, bunun hesabını bu millet sandıkta mutlaka soracaktır. Siz, milletteki bugünkü sessizliğe sakın aldanmayın, ses sandıklarda yankılanacak. İmralı canisinin söyledikleri ve Türk milletini tehditleri yenilir yutulur gibi değildir. Bu sözleri ve tehditleri yeniden anımsayalım:

                                                            “ Türkler de bunu bilmeli. (Süreçte) başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur. Şimdiye kadar yaşadıklarımız devede kulak kalır. Bu olmazsa 50 bin kişi ile halk savaşı olacak. Bir daha kendini ön savunmanın hazırlamadığınız hiç bir yere gitmeyin. Size bir vurduklarında on vuramayacaksanız gitmeyin, devlete güvenmeyin. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de 50 bin, Kandil’de 10 bin, İran’da 40 bin var.”

                                                          “TERÖRİST İLE PAZARLIK YAPILMAZ”

                                                          Başbakan Erdoğan’ı görüşleri ve yazıları ile destekleyen, PKK’nın silah bırakılması konusunda da olumlu görüşlerini yansıtan eski Başbakanlık Müsteşarı ve bakanlardan Hasan Celal Güzel de geçenlerde konu ile ilgili yazdığı yazıda Erdoğan’a çok sert bir çıkışta bulundu. Güzel “Terörist ile pazarlık yapılmaz” diyerek sürece çok büyük tepki gösterdi. Kirli pazarlıktan çok büyük bir rahatsızlık duyduğunu, bu rahatsızlıkların kamuoyunda da önemli boyutlara tırmandığına dikkat çekti.

                                                            Hasan Celal Güzel’in bu yazısından kısa bir alıntı yaparak sizlerle paylaşmak istiyoruz:

                                                            “ 50 bin kişinin ölümünden sorumlu eli kanlı terörist sanki Kürt halkının temsilcisi gibi kabul edilerek muhatap alınmıştır. Koca Türkiye Cumhuriyeti MİT Müsteşarını İmralı’ya göndermiş, devlet bir terörist ile pazarlığa oturtulmuştur. Tek cümleyi bile insicamlı biçimde ifadeden aciz bir şaki, bağımsızlık savaşçısı ve mütefekkir Mandela ‘nın yerine konmuş ondan medet umulmuştur. Görüşmenin zaman ayarı yanlıştır. İki ay daha beklenmiş olsaydı terör örgütü kendiliğinden çözülecek ve silah bırakmak zorunda kalacaktı. Megaloman psikopat cani saçmalıyor. Bütün bu saçmalıkları da BDP eliyle sızdırarak kendince kuyruğu dik tutmaya çalışıyor. İnsan hiç bu megaloman caniyi karşısına alıp pazarlık yapar mı? “

                                                             Yapılan son kamuoyu araştırmasında da halkın yüzde 84’ünün İmralı canisi ile pazarlık masasına oturulmasına karşı olduğu da ortaya çıkmış bulunuyor, bunu da vurgulayalım.

                                                             ÖCALAN BIRAKILACAK MI?

                                                             Yapılan görüşmelerde İmralı canisinin serbest bırakılması konusunda anlaşma sağlandığı ifade ediliyor. Zaten, tutanaklarda da Öcalan “Ben, hepimiz serbest kalacağız” diyerek bunun mesajını da veriyor. Kendisine MİT aracılığı ile böyle bir sözün verildiği de zaten dikkat edilecek olursa BDP milletvekilleri tarafından da her yerde ifade ediliyor. Öcalan, bu işte kullanılıyorsa hiç kuşkusuz kendisine de bazı sözlerin verilmiş olması gerekmiyor mu?

                                                             Daha önce yapılan Oslo görüşmelerine bakacak olursak, İmralı canisinin serbest bırakılması konusu bu görüşmelerin de kilit noktasıydı. MİT görevlisi Afet Güneş “Çözümün parametreleri içinde işte basit bir takım taleplerden anayasa değişikliğinden Öcalan’ın serbest bırakılmasına kadar çok geniş bir skala var” diyerek o dönemlerde de Öcalan’ın serbest bırakılmasının gündemde olduğu gerçeğini öğrenmiş bulunuyoruz.

                                                              Özetleyecek olursak, ortaya çıkan bu suçüstü ve kirli pazarlıklar artık her tarafta, her köşede ve her kesimde tepkiler almaya başladı. Buna, yandaşlardan çıkan sesleri de ekleyecek olursak, yapılan yanlışlığı, atılan adımlardaki tehlikeli tırmanışı çok daha iyi anlayabiliriz.

e.mail.: [email protected]

 

 

                                                          


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir