“Çözüm değil,çözülme süreci içindeyiz”

NECDET BULUZ - asker icin cozum sureci bitmistir

 

NECDET BULUZ

 

                                                           PKK’ya silah bıraktırma girişiminde İmralı’yı tek muhatap alan AKP iktidarı aslına bakılacak olursa, terörle mücadelede çözüm değil, çözülme sürecine girmiştir. PKK’nın “Silahlı mücadele ile hükümeti dize getirdik” sözlerinin bugün gerçekleşmiş olması bunun en somut göstergesidir. Bunu da en iyi gören, analiz eden ve seslendiren partinin MHP olduğunu görüyoruz. MHP Başkan vekili Oktay Vural’ın şu sözlerini bu nedenle önemsiyoruz, bir kez de sizlerle paylaşalım:

                                                                 “Ortada bir çözüm süreci yok çözülme süreci var. AKP, CHP ve BDP Türkiye’nin çözülmesi üzerine bir araya geliyorlar. Şu an 90 bin şehidimizin olduğu Sarıkamış’tayım. Biz bu 90 bin şehidi bu ülkenin birliği bütünlüğü için verdik. Binlerce şehidi elinizin tersiyle bir tarafa iteceksiniz, terör elebaşıyla işbirliği yapacak bunun da adına çözüm süreci diyeceksiniz. Bunun adı çözüm süreci değil, çözülme sürecidir. MHP bunun yanında değil, karşısında yer alacaktır. Öcalan ile görüşmelere, terörist ile kol kola girmelerine Türk milleti izin vermez.”

 

                                                                   TERÖRİSTE TESLİM OLMAK

                                                                    Başbakan Erdoğan’ın daha önce söylediği şu sözleri de anımsayalım:

                                                                   “ Biz, terörle mücadelede teröristlerle masaya oturmayız. Tek bir terörist bile kalmayacak ve bu mücadele sürecektir. “

                                                                   Terörle mücadelede bugünkü hükümete her zaman destek verdik ve arkasında olduk. Ancak, bugün gelinen noktaya baktığımızda AKP Hükümeti’nin bütün hatları ile teröre ve teröristlere teslim bayrağı çektiğini görüyoruz. İşte, bunu anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir.

                                                                    İmralı canisi ile masaya oturulmuştur. Kaldı ki, terörist başı ile yapılan görüşmelerin ve mutabakatın içeriği de açıklanmıyor. Kamuoyundan kaçırılıyor. Kamuoyundan gelecek tepkilerden endişe ediliyor. Başbakan ısrarla sorulan sorulara “Bunlar bende kalacak, işleyen süreç içinde de kamuoyu bunu görecektir” diyor.

                                                                   CHP’NİN TAVRI DA TARTIŞILIYOR

                                                                    Doğrusunu söylemek gerekirse, bu süreç içinde ana muhalefet partisi CHP’nin tutumunu da yadırgıyoruz. Atatürk ilke ve devrimlerinin koruyucusu olduğunu söyleyen ve AKP’nin yıkıcı bir parti olduğunu her yerde seslendiren CHP’nin bu yıkım sürecinde iktidar partisi ve PKK’nın Meclis’teki uzantısı BDP’lilerle kol kola girmesine ne demeli?

                                                                    Şimdi görebildiğimiz kadarı bu konu CHP içinde bir deprem yaratmış. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bazı CHP’liler, “Yıkım süreci içinde bizim AKP’nin yanında yer almamız beklenmemelidir” diyor. CHP kurmayları eğer “AK Parti’ye şehit kanı bulaşmıştır” diyor ve bunu da açıkça söyleyebiliyorlarsa, bu süreç içinde AKP ile yan yana, kol kola olmamaları gerekmiyor mu? Burada bir çelişkiler yumağı yok mu?

                                                                    “MHP İHANETE İZİN VERMEYECEK”

                                                                    Terörle mücadelede ayakta kalan, ülkenin bölünme ve parçalanma tezgâhlarının karşısında dimdik duran tek partinin MHP olduğunu görüyoruz. Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son gelişmeleri değerlendirirken yıkıcılara kesinlikle engel olacaklarını, ülke birlik ve bütünlüğüne yönelik her türlü tezgâhı bozacaklarını, yaşanmakta olan ihanete de kesinlikle izin vermeyeceklerini, MHP kadroları ile bunu önleyecek güçlerinin var olduğunu da söylüyor. Bu konuda Bahçeli’nin şu sözlerinin de altını çizelim:

                                                                    “Palavracılar, tufeyliler, yanardönerler işbaşı yapmış, müzakereleri masumlaştırmaya soyunmuşlardır. Taklit akıl ve transfer metotlarla tepki ve direnişleri törpüleyeceklerini hesaplamışlar, fakat yanlış hesabın Milliyetçi Hareket’ten döneceğini tahmin edememişlerdir: üstelik bir de partimizin İmralı müzakerelerine destek olması gerektiğini söyleyecek kadar zeka ve basiret yoksunu olduklarını ispatlamışlardır. Ama hala bir şansları vardı. Ne zaman ki okyanuslar kuruyup çöle dönerse, belki o zaman bu dilekleri gerçekleşebilecek ve aradıklarının bulabileceklerdir”

                                                                   Bu arada şunu da ekleyelim:

                                                                   Terörist başı ile müzakerelere APK içinden de tepkiler geliyor. Özellikle partinin milliyetçi milletvekillerinin “Biz, bunu seçim bölgelerimizde millete nasıl izah ederiz?”dedikleri dile getiriliyor. Müzakereler, devletin aleyhine doğru bir sürece girmesi halinde AKP’den en az 20 milliyetçi kökenli milletvekilinin istifa edeceği de kulislerde yankılanıyor.

e.mail: [email protected]

 

 

 

                                                                 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir