Suriye krizinin faturası giderek ağırlaşıyor…

  - woman 1007603 1280

 

NECDET BULUZ

 

                                                           Geçenlerde bir toplantıda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikteydik. Bakan, özellikle Türkiye’ye gelen Arap turistlerin 2012 yılında azaldığını, bunda da Suriye krizinin etkili olduğunu söyledi. Suriye krizi Suriyeli, İranlı ve Iraklı turistleri etkilemiş. Biz “Diğer Arap ülkelerini de etkiledi mi?” dedik. Bakan Günay “Kısmen etkiledi ama asıl etkilenen Suriye, İran ve Irak oldu” dedi.

                                                           Konumuz Suriye krizi ve bunun Türkiye’ye faturası olduğu için, Bakan ile turizm alanındaki diğer konuları burada sizlere yansıtmıyoruz. Bir başka yazımızda diğer konulara da geniş biçimde değineceğiz.

                                                           ARAP TURİST SAYISI 2 MİLYON AZALDI

                                                            Burada bazı veriler var,bunlara göz atalım. Bu verileri de bize ileten Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay oldu. Ertuğrul Günay, bu verileri verirken, Arap turistlerin de Türkiye için önemine değinmeden edemedi.

                                                            2012 yılında Türkiye’ye gelen Arap turist sayısı 2 milyon azalmış. Bunun sadece 800 binini İranlı turist oluşturmuş. Ciddi bir rakam. 2012 yılında Türkiye’ye 100 bin Arap turist giriş yapmış. Türkiye-İsrail gerilimi de turizmimize darbe vurmuş. Bu gerilim nedeni ile İsrail’den gelmekte olan 500 bin turist sayısı 80 bine düşmüş. Suriye’den ve Irak’tan turizm amaçlı gelişler olmamış.

                                                            Şimdi ortada 2 milyon turist kaybı var. Her turist ortalama 600 Dolar harcamış olsa kayıp rakam 1,2 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bunun önemli bir kayıp olduğunu da görüyoruz.

                                                            Peki, 2013 yılında ne olacak? Bu soruya Bakan “Suriye krizi sona ererse, durum değişebilir. Ancak, toparlanma zaman alabilir.”diyor. Geçmişteki rakamların yakalanmasının kolay olmayacağı görülüyor. Kaldı ki krizin sona ermesinden sonra Ortadoğu’da nasıl bir değişim olacak bunu şimdiden kestirmek mümkün görülmüyor. Örneğin, ortaya Irak ve İran sorunları çıkarsa, belki de durum bugünkünden de kötü olabilir. Suriye krizi bitse bile bu ülkenin eski zenginliği kalır mı? Turist gelir mi?

                                                            KRİZ ESNAFA DA YANSIDI

                                                             Burada bizim de eklememiz gereken bir konu var. Özellikle İran’dan gelen turistlerin zengin oldukları, çok para bıraktıkları, önemli alış veriş yaptıkları biliniyor. Yine aynı şekilde kriz öncesi Suriye’den giriş yapan turistlerin de bol para harcadıkları ve alış-verişte rekor kırdıkları biliniyor. Hatay, neredeyse bir Suriye kenti görünümündeydi ve burada beklenenden çok alış-veriş yapılıyor, yenilip içiliyordu. Şimdi bunlar da kesildi.

                                                              Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Suriye’den Hatay ir Suriye kenti gibüzerinden giriş yapanlar yol güzergâhlarında Mersin’e kadar araçları ile geliyorlar. Hatay, Adana ve Mersin gibi illerde konaklıyorlar, yemek yiyorlar, alışveriş yapıyorlar. Şimdi adı geçen illerde dolaşın, esnafla konuşun işlerinin neredeyse sıfırlandığını göreceksiniz.

                                                              Suriye’ye ve Suriye üzerinden diğer Arap ülkelerine ihracat yapan Gaziantep’teki üretim tesisleri şimdi sıkıntı çekiyor. Üretim kapasitesi yarı yarıya düşmüş. Bazı küçük işletmeler kapanıyor. Bunlar, Suriye’den geçiniyorlardı. Bazı üretim tesislerinde ise işten çıkarmaların arttığı ifade ediliyor, bu da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

                                                               SIĞINMACILARIN DA YÜKÜ AĞIR

                                                                Suriye krizini geniş boyutta düşündüğümüzde ortaya çıkan tablonun sadece gelen turistlerle sınırlı kalmadığını görüyoruz. Çünkü Suriye’den ülkemize gelen sığınmacı sayısı neredeyse 200 bini buldu. Bunların barındırılması, bakılması, yemesi, içmesi üzerimizde kaldı. Türkiye, bu nedenle de bütçe açığı veriyor. Bunun da ayrı bir sıkıntı yarattığını özellikle altını çizerek vurgulamak istiyoruz.

                                                               Suriye’den Türkiye’ye gelen sığınmacılara başka ülkelerin yardım etmediğinden yakınıyoruz. Ancak, Avrupa ülkeleri “Biz yardım ederiz, ama yapılacak bu yardımların kontrolünü, nerelerde harcandığını da denetleriz” diyorlar. Türkiye’nin ise yardımı kabul ettiğini, denetimi reddettiği söyleniyor. Ne kadar doğru bilemiyoruz. Görebildiğimiz kadarı ile bizi bu işe bulaştıran Suudi Arabistan ve Katar’dan da beklenen ve vaad edilenlerin gelmediğidir. Bu konuda da yakınmalar oluyor.

                                                                Bakan Günay’a bunu da sorduk. Bakan, pek bu konulara girmek istemedi. “Beni daha çok turist konusu ilgilendiriyor” dedi. Daha sonra da, gelen turist sayısındaki azalmasında Riyal ve Ruble’nin değer kaybetmesine bağladı. Buna rağmen, gelen sığınmacıların da Türkiye üzerinde büyük yük olduğunu söylemeden edemedi. Burada önemli olan, Suriye krizinin faturasının ağırlı ve bundan Türkiye’nin zarar görmesidir.

e.mail: [email protected]

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir