“Balık tüketmiyoruz, parayı ilaça veriyoruz”

  - necdet buluz

 

NECDET BULUZ

 

                                                        Doktorlar ve işin uzmanları her zaman şunu söylüyor: “Haftada en az iki kez balık yemek, sağlığa faydalıdır. Bu aynı zamanda yaşam boyu sağlık demektir” diyorlar. Bunu sıkça duyuyoruz. Şimdi ise Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel bu konuyu gündeme taşımış ve “ Haftada iki gün Balık, hayat boyu sağlık” sloganı ile yola çıkmış. Hedef, balık tüketimini hızlandırmak, sağlıklı beslenmeye katkıda bulunmak. Dünyanın gelişmiş ülkeleri balık tüketimini artırıyor, sağlıklı besleniyor. Biz ise bu çıtayı yükseltemiyoruz. Şimdi ise konu ile ilgili yeni bir kampanyanın başladığını duyduk.

                                                       Önce şu tabloya bakalım:

                                                       Türkiye’de 2011 yılında avcılık ve yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri miktarı 704 bin ton olarak veriliyor. Bunun 515 bin tonu avcılık yoluyla, 189 bin tonu ise yetiştiricilik yoluyla elde ediliyor. Balık yetiştiriciliği ile elde edilen balık miktarı yüzde 27 olarak görülüyor. Eğer yetiştiricilik hızlanırsa bu rakamın yüzde 50’ye çıkması hedefleniyor. Türkiye’nin birçok ilinde yetiştirilen balık çeşitleri ile yıllık Türk ekonomisine 1,5 milyar liralık bir katkı da sağlanıyor.

                                                        75 ÜLKEYE BALIK İHRAÇ EDİYORUZ

                                                        Türkiye’de yeterince balık tüketimi var mı? Hayır. Bunu dilerseniz Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel’den dinleyelim:

                                                        “ Avrupa Birliği ülkelerinde kişi başına yılda 25 kilo, Japonya’da 80 kilo balık tüketimi varken, bizde balık tüketimi ne yazıktır ki 9 kilodur. Üretilen balıklarımızın yüzde 37’si başta AB ülkeleri olmak üzere 75 ülkeye ihraç ediliyor. Tüm dünyada beğeni ile tüketilen su ürünlerimizin yurdumuzda da hak ettiği saygınlığa kavuşması bizleri motive edecektir. Bu anlamda balık tüketiminin ülkemizde daha da artırılmasına yönelik çalışmalarımız ve çağrılarımız devam edecektir. Balık yemek, zihinsel sağlığa olumlu etki ediyor, Öğrenim başarısını beyin gelişimini destekliyor. Kan ve dolaşım sistemi konusunda koruyucu etkisi vardır. Algılama ve dikkat yetisini güçlendirir. Lezzetlidir, besleyicidir. Hormon ve diğer kimyasallar balık yemi içerisinde asla kullanılmaz. “

                                                        İşliel, yetiştiricilik konusunda şu bilgileri de veriyor:

                                                        “ Ülkemizde denizlerde levrek, çipura, ayrıca yetiştiriciliği yapılan orkinos, iç sularda ise alabalık yetiştiriciliğinin ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Başta Muğla, Aydın ve İzmir olmak üzere tüm yurt sathına yayılmış 32 ilimizdeki deniz ve iç sularımızda toplam 2 bin 44 yetiştiricilik tesisi bulunuyor. Dünyada tüketilen deniz ürünlerinin yaklaşık yarısı yetiştiricilik yoluyla üretiliyor. Avcılık yoluyla yakalanan deniz ürünlerinin her yıl artan talebi karşılayamaması da yetiştiricilik daha bir önem kazanıyor. ”

                                                         Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan da “Balık yetiştiriciliği çeşitliliği de beraberinde getiriyor “diyor ve şunları söylüyor, kendisini dinleyelim:

                                                         SIKI ANALİZ YAPILIYOR

                                                          “ Su ürünleri yetiştiriciliği dünyada hızla büyüyen nüfusun besin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve daralan doğal kaynakların boşluğunu doldurmak üzere deniz veya iç sularda balık, kabuklu ve yumuşakçaların kontrollü şartlar altında başta ucuz ve çok değerli protein kaynağı elde etmek için gerçekleştirilen üretim faaliyetidir. Balık yetiştiriciliği yoluyla üretilen balıklar üretim alanları, işletmeler, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetçileri tarafından belirli periyotlarda denetlenmekte, mikrobiyolojik ve kimyasal analizlere tabi tutulmaktadır. Balıkların yaşadığı ortamlar, kalite ve kirlilik yönünden Bakanlık tarafından su analizleri yapılarak izlenmektedir. Ülkemizde sırasıyla en fazla yetiştirilen türler alabalık, levrek ve çipuradır. Son yıllarda mercan, fangri, karagöz, granyöz, çinakop, lâhos, kalkan gibi ürünlerin yetiştiriciliği de yapılmaya başlanmıştır. Tüm bu ürünleri yıl boyu halkımıza sunabilmek müthiş bir lezzet çeşitliliğini de beraberinde getirmektedir.”

                                                    “SAĞLIĞINI DÜŞÜNEN BALIK YESİN”

                                                     Kızıltan’ın balık tüketimi ile ilgili şu görüşlerinin de altını kalınca çizmek istiyoruz:

                                                     “ Biz, balığın her zaman tüketilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ülkemizde kalp-damar hastalıkları rekor seviyededir. Oysa ki balığın kan ve dolaşım sistemine koruyucu etkisi vardır. Kilomuzu sağlıklı düzeyde tutar. Üstelik balık fiyatları şu anda çok ucuz, herkesin balığı bolca tüketmelerini tavsiye ediyor ve tüm halkımıza sağlıklı bir yaşam için haftada iki gün balık ömür boyu sağlık diyoruz.”

                                                     Biz de başlatılan bu kampanadaki “Haftada iki gün balık yaşam boyu sağlık” sloganını destekliyoruz. Üç tarafı denizlerle kaplı olan ve balık yetiştiriciliğinde de söz sahibi olan ülkemizde balık tüketiminin beklenen düzeye gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kampanyayı başlatanları da yürekten kutlarız.

e.mail: [email protected]

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir