Hedefte Suriye’nin işgali mi var?..

  - necdet buluz

 

NECDET BULUZ

 

                                                      Başta ABD ve Batı, geçmişte Irak’a uygulanan taktiği şimdi de Suriye’ye uyguluyorlar. Suriye Devlet Başkanı Esad’ın elinde kimyasal silahların bulunduğu ve bunları kullanmaya başlayacağı haberleri yayılmaya başlandı. Bunun için de medya kullanılıyor. Bu nedenle de Suriye Devlet Başkanı’nın bu öldürücü silahları kullanmaya fırsat verilmeden Suriye’nin işgal edilmesi planlanıyor.

                                                       Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clınton’un hemen her konuşmasının sonunda “Esad, kimyasal silahları kullanmaya başlarsa, bunun bedelini pahalıya öder” demesi de bu ülkenin nasıl baskı altına alındığını gösteriyor. Aynı şekilde Batı ülkeler5inden de aynı sesler yükselmeye başladı. Patrıotların Suriye’den gelebilecek tehlikeye karşı Türkiye’de konuşlandırılması da bu çerçeve içinde ele alınmalıdır.

                                                       İŞGAL TATBİKATI YAPILMIŞ

                                                       Geçenlerde Ortadoğu Gazetesi’ndeki manşet haberi dikkatinizi çekti mi bilmiyoruz. Haberde “İşgal tatbikatı” başlığı altında şu haber geçiliyordu, anımsayalım:

                                                       “ Fransız Le Point Dergisi Kasım ayının ikinci ve üçüncü haftalarında Arnavutluk’ta Fransız ve İngiliz Donanmasına bağlı birliklerin, 2 bin 600 askerle Suriye’yi işgal tatbikatı yaptığını öne sürdü. Suriye’ye yapılacak olası bir operasyonda da Türkiye, ABD ve Ürdün ile bazı Arap ülkelerinin katılacağı vurgulandı. Tatbikata katılan özel birliklerin hedefinde Esad’a en bağlı birliklerin hedef alınacağı öne sürülüyor.”

                                                        Biz, bu filmi daha önce Irak’ta görmüştük. Saddam’ın elinde nükleer silahlar olmamasına rağmen, bu yalanla Irak işgal edilmesi mi? Daha sonra da işgalciler itiraf edip “Yanılmışız, Irak’ta nükleer silahlar yokmuş” demediler mi? Şimdi ise gözler Suriye’ye Esad’a çevrildi. Esad’ın elinde kimyasal silahlar olduğu ve bunları kullanabileceği haberleri yayılıyor. Bir de bunu ters çevirelim: Bugün Esad’ın elinde kimyasal silahlar bulunduğunu söyleyip endişe edenlerin elinde sanki daha tehlikeli silahlar yok mu? Bunlar arasında İsrail’in var olduğunu bilmememiz ve söylememiz yeterli olacaktır sanıyoruz.

                                                       KİMYASAL SİLAHLAR YALANLANIYOR

                                                        Geçenlerde Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan Rusya Devlet Başkanı Putin, Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede Suriye’de kimyasal silahların bulunmadığını, olsa bile Esad’ın bunu kullanamayacağını söyledi. Esad’ı yakından tanıyan ve Suriye ile müttefik olan bir siyasi liderin bu ülkede kimyasal silah olup olmadığını bilmesi de gerekir. Putin” Yok” diyor.

                                                        Bu görüşte olan sadece Rusya Devlet Başkanı Putin değil, başkaları da var. Örneğin, Independent Gazetesi’nin deneyimli Ortadoğu uzmanı ve yazarı Robert Fisk “ Suriye, Beşar Esad ve kimyasal silahlara kimlerin sahip olup olmayacağına dair hakikat” başlıklı bir yazı yayınladı. Fisk, bu yazısında Batı medyasında gittikçe artan bir biçimde dile getirilen “Kimyasal silah” konusun da değindi. Bu yazıdan kısa bir alıntı yapalım:

                                                          “ Yalan ne kadar büyük olursa daha fazla insan inanacaktır. Sözde kimyasal silah uzmanları Suriye haritasında herhangi bir kimyasal silah izini bulamadı. Batı medyasında çıkan bu haberlerin kaynakları isimsiz askeri istihbarat kaynaklarıdır. Bunlar da fantezi kahramanlarıdır. Esad’ın elinde kimyasal silah bulunsa bile hiçbir zaman Esad bunu kendi askeri ve halkı için kullanmaz. Kaldı ki en büyük müttefiki Rusya, böyle bir çılgınlığa da izin vermez. Bu nedenle kimyasal silah yalanı ile Suriye’nin işgal planı hazırlanmaktadır.”

                                                              TEZGÂH MI KURULUYOR?

                                                              Ortadoğu Gazetesi’nde yayınlanan İşgal Tatbikatı” haberi ile Intependent Gazetesi uzmanı ve yazarı Fisk’in yazdıkları bir noktada nasıl kesişiyor değil mi? Nitekim Putin’in Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede de bunu yalanlamış olması da bir noktada bu propagandanın asılsızlığını da gösteriyor. Kaldı ki böyle bir durum karşısında Rusya’nın tutumu da kesinlikle göz önüne alınmalıdır.

                                                              Burada biz Esad’ı savunmuyoruz. Suriye’de Esad sonrasında Türkiye’nin durumunu düşünüyoruz. Bunun bizi nasıl etkileyebileceğinin hesaplarını yapıyoruz. Amerika ve Batılıların Suriye’yi işgali ise bölgede sıranın hangi ülkelere geleceğini düşünüyoruz. Bizi, bunlar ilgilendiriyor.

                                                              Esad’ın kimyasal silahlara sahip olduğunu göstermek için, muhaliflerin şimdi kimyasal üreterek bunu Esad’a yıkmaya çalıştıkları haberlerini de alıyoruz. Tam bir kurgu, tam bir tezgâh sergilenmek isteniliyor. Bölgenin ne hale getirilmeye çalışıldığını görüyor musunuz? Her şey bir kenara, biz bundan sonra bölgede ne konumda olacağız, önümüze ne konulacak, etrafımızı saran bu ateşten nasıl kurtulacağız bunların hesabını yaparsak daha sağlıklı olacaktır.

e.mail: [email protected]

 

 

                                                              

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir