Suriyeli Kürtleri kim yönlendiriyor?

NECDET BULUZ - fig 25 02 2018 08 14 49

NECDET BULUZ

 

                                                Şimdi şu noktalara dikkatlerinizi çekerek yazımıza başlayalım:

                                                 Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve yandaşlarının ana hedefi, Suriye’de Esad’ın bir an önce devrilmesidir. Ancak Esad’ın devrilmesi ile iş bitmeyecek ki. Asıl sorun ondan sonra başlayacak. Bugün Suriye’de Esad yanlıları ile muhalifleri çatışıyor. Esad sonrası bu topraklarda iç savaş başlayacak. Bütün hesaplar bunun üzerine kuruluyor. Nitekim Esad’ın iç savaşa Nusayristan/ Lazkiye merkezli olarak devam edeceği de biliniyor. Öyle görünüyor ki, Suriye Devlet Başkanı kolay kolay pes etmeyecek.

                                                 İkinci nokta, Suriyeli Kürtlerin giderek daha da güç kazanmaya başlamış olmasıdır. PKK’nın uzantısı Demokrat Birlik Partisi (PYD) Türkiye’nin sınır bölgelerinde gövde gösterisi yapıyor. Son yapılan açıklamada da sınırımıza 15 kilometre uzaklıktaki bölgede sözde Kürdistan Halk Tugayları Ordusu (YPG) ‘nin kurulduğu belirtiliyor.

                                                  TEHLİKENİN BÜYÜKLÜĞÜ

                                                  Bunu küçümsemeyelim:

                                                  Çünkü yapılan açıklamada daha sonra “Devletleşme yolunda bu ilk adımdır. Devamı gelecek” deniliyor. Sınırda elde edilen fotoğraflarda ise endişe verici görüntüler yer alıyor.

                                                  Şimdi de konunun aslına dönelim:

                                                  Suriyeli Kürt gruplara silah, para ve destek veren Kuzey Irak Peşmerge Başı Barzani’dir. Barzani’nin arkasındaki güçlerin bu girişimlere destek verdiğini de unutmayalım. PKK ile bağlantılı bu grupların eğitimlerinin de yine Kuzey Irak’ta verildiği biliniyor. Hani, AKP 4. Kongresinde “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye ayakta alkışlanan hain, Türk ve Türkiye düşmanı Barzani işte bu noktada da ortaya çıkıyor.  

                                                  Suriye Kürtlerini Barzani yönlendiriyor.

                                                   Zaten, PYD’nin bölgede yönetime el koymasından sonra bizde de PKK eylemlerine ağırlık vermiş, bu iki grup eylem birliğinde bütünleşmişlerdi. Bu gelişmeleri okuyamadık gibi geliyor bize. Eğer, bugün Suriye’de toprak bütünlüğü sağlanabilmiş olsa, bu gelişmelerin önü de mutlaka kesilmiş olacaktır. Biz ise, adeta Suriye’deki toprak bütünlüğünün yok olması için çalışıyoruz. Esad gidince, komşumuzda toprak bütünlüğü kalır mı?

                                                   BARZANİ-ÖCALAN KOLKOLA

                                                    PKK’nın eli kanlı başı Öcalan’ın, Financial Times Gazetesi’nde çıkan şu açıklaması da dikkat çekicidir. Öcalan, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin Derik’teki toplantısında bir mesaj göndermiş ve şunları söylemişti:

                                                     “ Esad’ın safında olmayın, muhalefetin safında olmayın. Suriye’de üçüncü güç olun. Kürt bölgelerini koruyacak 15 bin asker hazırlayın. Eğer, bu stratejiyi hazırlamazsanız ezilirsiniz. Her genç Kürt bu güce yazılmaya ve ana yurtlarını korumaya hazırlanmalıdır.

                                                         Barzani- Öcalan ikilisinin ortaya koyduğu Bağımsız Büyük Kürdistan’ın temelleri işte böyle hazırlanıyor. Amerika, Batı ve bölgedeki ilgili devletler de buna destek veriyor, sürecin hızlanması için çalışıyor. Hazırlanan bölge haritaları elden ele dolaşıyor.

                                                         Ortada para, her türlü silah ve destek var. Bunlar olmadan, Suriyeli Kürt grupların adım atması mümkün olabilir mi? Barzani bu grupların liderlerini Erbil’de toplayıp, her türlü vaadi vermedi mi? PYD, daha önce Şanlıurfa’nın Şuruç İlçesi karşısında bulunan Kobani’de Tolhildan (Öcalan) ,Gaziantep karşısında bulunan Afrin’de ise paralı askeri kampları kurmuştu. Bu paralar da Barzani’den gelmişti, ne çabuk unutuldu.

                                                         ÇIKARLARIMIZ DAHA ÖNEMLİ

                                                          İç ve dış düşmanlarımızın hazırlığı böyle. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu ikilisi, Suriye’deki rejim çökertilmesi ile her şeyin düzelebileceğine inanıyorlarsa büyük yanılgı içindedirler. Bölgenin haritalarını çizenler böyle istiyorlar ve bunda da bizimkileri kullanıyorlar. Eğer, siz Suriye’de kendi çıkarlarınız doğrultusunda bir düzenleme yapamıyorsanız, burada başkalarına hizmet ediyorsunuz demektir.

                                                           Konu ile ilgili yazdığımız tüm yazılarda, çıkarlarımızın her şeyin üstünde olduğuna değindik. Bugün, gelinen noktaya baktığımızda bunun daha bir önem kazandığını görüyoruz. Suriye politikalarımız çökmüş, iflas etmiştir. Hiç değilse bundan sonra, adımlarımızı daha dikkatli atalım, uygulanan politikaları da çıkarlarımız doğrultusuna getirelim. Halkımızın yüzde 70’nin de Suriye politiklarına karşı oluşu ve savaş karşıtı görünüşü de bu politikalarda etkili olmalıdır.

e.mail: [email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir