“Operasyon-el Merkeziye…”

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı - imagesCAM6D9TM

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı

“Stratejik  Ortaklık” ile “Model Ortaklık” arasında kendisine bir yer arayan Türk-Amerikan ilişkileri, Obama ile başlayan ve çerçevesi Arap Baharı ile şekillendirilmeye çalışılan  “müttefiklik” ilişkilerinde Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un İstanbul ziyareti ile birlikte yeni bir sürece daha girmiş durumda…

Başkan Obama’nın “beyzbol sopalı pozu” sonrası Clinton’un Türkiye ziyaretinde meslektaşı Ahmet Davutoğlu ile gerçekleştirdiği 11 Ağustos tarihli toplantıda  kurulmasına karar verilen ve ”Teknik Nitelikte İstişare Toplantısı”  olarak da adlandırılan “Operasyonel Mekanizma”; iki başkent arasında bir süredir devam eden Suriye merkezli “yakın koordinasyon” arayışlarının somut bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor.

Bu noktada, söz konusu Mekanizma’nın ilk toplantısının PKK’nın terör eylemlerini yoğunlaştırdığı bir döneme, süreçte bir kırılma noktası olarak kabul edilen Gaziantep’teki “think-tank bombalarla” patlatılmasına denk gelmesi ve Esad sonrasına yönelik bir takım “senaryoları” da ihtiva etmesi, açıkçası dikkatlerden kaçmadı.

Bir diğer ifadeyle Gaziantep bombalarının Türkiye’yi tek yanlı bir Suriye müdahalesine it(tir)me üzerine kurulu “savaş oyunları” çerçevesinde, ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından “Brookings”, “American Enterprise” ve “Savaş Çalışmaları Enstitüleri” tarafından önce “patlatılması”, hiç kuşkusuz bir çok kesimi “kirli senaryolar” üzerine kurgulu  “zoraki ittifak” ilişkileri ve yeniden yapılandırma çalışmalarına yönlendirmiş vaziyette.  Özellikle de, devletlerin senaryolar üzerinden vuruştuğu bir dönemde…

Bu da bizi, haliyle Türk-Amerikan ilişkilerinde böylesi bir Mekanizma’nın kuruluş gerekçelerine, olası hedef ve sonuçlarına götürüyor.

Öncelikle taraflarca ortaya konulan “resmi nitelikteki” gerekçeye bakalım. Bu noktada Clinton’un Suriye muhalefetiyle bağlarını genişletmeyi amaçladığı yorumunu yapan Washington Post’da şu ifadelerin yer aldığını görüyoruz: “En tepedeki ABD’li diplomat, Türkiye ile daha fazla askeri ve istihbarat işbirliği sözünü verdi.” New York Times gazetesi ise, “ABD ve Türkiye Suriye konusunda koordinasyonu sıkılaştıracak” başlığını kullandığı haberinde iki ülkenin Esad rejiminin düşmesi olasılığı karşısında hazırlıkları hızlandırma mutabakatına vardıklarını belirtiyor.

Nitekim, Suriye için kurulan “operasyonel mekanizma” çerçevesinde Ankara’da ilk kez bir araya gelen Türk ve Amerikalı yetkililerin, toplantıda, Suriye muhalefetine destek verilmesi, Beşşar Esad rejiminin son bulacağı ve geçiş döneminin başlayacağı günün hızlandırılması, mülteciler, bundan sonra karşılaşılabilecek senaryolar ve Esed rejimi sonrasıyla alakalı konuları masaya yatırması, bu gerekçeleri ve hedefleri bir kez daha teyit ediyor.

Diğer taraftan, böylesi bir mekanizmaya ihtiyaç duyulması ise ilk etapta tarafların süreç içerisinde yeni bir yol kazası istemediklerini, bir diğer ifadeyle “Esad sonrası” için aralarında ciddi anlamda bir ihtilafın, güven sorunun olduğunu ve bundan dolayı da birbirlerini kollamaya yönelik böylesi bir adımı atma mecburiyetini hissettiklerini ortaya koyuyor. Özellikle de Türkiye boyutu itibarıyla…

Bu kapsamda, F-4 Phantom olayı ile başlayan ve Kuzey Suriye (ya da Batı Kürdistan) ile zirve yapan yeni kriz ortamı, Ankara-Washington hattında “örtülü krizi” bir kez daha teyit ediyor. Burada, özellikle ABD’nin bir emrivakisi olarak karşımıza çıkan, hamiliğini üstlendiği “Batı Kürdistan” sürprizi, ikili ilişkilerin önünde bir “İkinci Kuzey Irak” ve “Kandil” olarak durmaya devam ediyor.

“Karayılan Hadisesi” ile ikinci bir “Apo süreci” yaşamak istemediğini ortaya koyan Türkiye’nin  sınır bölgesinde PKK’nın Suriye versiyonu olan Kürt grupların (özellikle de PYD ve KUK) kurduğu denetimin oluşturduğu tehdide gönderme yaparak, buraya yönelik askeri bir operasyona hazır olduğunu sıklıkla belirtmesi ve Başbakan Erdoğan’ın; “Sınırda, şu anda tatbikatlar yapan üç tugayımız var… Suriye’nin kuzeyinde terörist bir örgüt yapılanmasını hoşgörmemiz söz konusu değildir…” uyarısı, hiç kuşkusuz bu yeni süreçteki önemli kilometre taşlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Dolayısıyla, Türkiye’nin özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde PKK üzerinden ABD ile yaşadığı sorunlar, kaçınılmaz olarak Ankara’daki “milli refleksleri” harekete geçirmekte, bu da iki ülke arasında Küba Krizi ve Johnson Mektubu ile başlayan, “1 Mart Tezkeresi Krizi” ve akabinde “Çuval Hadisesi” ile tavan yapan inişli-çıkışlı ittifak ilişkilerindeki “tarihsel hafızayı” sürekli olarak diri tutmamıza yol açmaktadır.

Bu husus ise, hiç kuşkusuz, ABD’nin Türkiye üzerinde daha fazla baskı ve denetim-kontrol kurma sürecine yol açmaktadır ki, söz konusu mekanizma bunun bir sonucudur. Açıkçası ABD yönetimi, Türkiye’ye güvenmemekte ve Ankara’nın atacağı olası adımları engelleme ya da yönlendirme doğrultusunda bu türden “koordinasyon-operasyon merkezlerine” ihtiyaç duymaktadır. Daha öncesinde olduğu üzere…

Bunla ilgili örnekleri ve akabinde yaşanan sorunları bu mekanizma çerçevesinde bir sonraki yazımızda ele almaya devam edeceğiz.

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı - imagesCAM6D9TM

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Turkish Forum Editör, İngilizce, Almanca, Türkçe. Sitemizde Medya takibi ve editörlük yapmak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Ermeni orospo çocukları siz kimsiniz itler türklere küfrediyorsunuz örümüz kökümüz gelmiş orta asyadan biz başkayız amerika rusyadan oküfürlerin hepsini sizin…

  • 21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, 21 Mart günü, […]


  • EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    Çeşitli yarışmalar da ve sokak röportajlarında gördük ki, eğitimde kalite ve donanım kalmamış. Böylece eğitim seviyemiz, gelişmiş ülkeler seviyesinde değil de, üçüncü sınıf Afrika ve […]


  • JETON

    JETON

    Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya […]


  • BAK MUHARREM !

    BAK MUHARREM !

                Bak Muharrem, bugün cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklayacakmışsın.             Açıkla ve aday ol lütfen.             Ve CHP’ye geri dönmek ya da Milet İttifakı”na (doğrusu Halk İttifakı’dır, sen anlamazsın) destek […]


  • Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye’nin ABD ve AB yaptırımlarına uyarak Rus hava yolu şirketlerine ait Boeing ve Airbus uçaklarına yakıt vermeyi durdurduğu haberleri sonrası, iki ülkenin havacılık otoriteleri Ankara’da […]


  • Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Edilmez

    Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Edilmez

    Ulusal basında yer alan sayın Ali Mahir Başarır’ın  “Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Etti” başlıklı yazısı dikkatimi çekti: “ YÖK Denetleme Kurulu Başkanlığı bu üniversitedeki […]


  • TATAR HALKI KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK

    TATAR HALKI KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK

    TATAR HALKI KENDİ KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK. TATARLAR İLERİYE! 12 mart 2023 tarihinde Bağımsız Tataristan Hükümetinin 4’üncü online-oturumunda Başbakan Rafis Kaşapov Başbakan yardımcılığına 2 aday gösterdi. Milli […]


  • “ORDU’NUN RUHU ZABİTANDADIR”

    “ORDU’NUN RUHU ZABİTANDADIR”

    “ORDUNUN RUHU ZABİTANDADIR” HÜSEYİN MÜMTAZ                 Atatürk yazının başlığındaki sözü; 31 Temmuz 1920 Tarihinde, Afyonkarahisar Kolordu Dairesi’nde Subaylara hitaben yaptığı konuşmada söylemiştir.                 … Yıl […]


  • Türkiye uluslararası ceza mahkemesine verildi

    Türkiye uluslararası ceza mahkemesine verildi

    Uluslararası Ceza mahkemesinden, Türk hükümetinin dünyanın dört bir yanında muhaliflerine yönelik zulmü soruşturması istendi Lahey’deki uluslararası ceza mahkemesinden (UCM), dünya çapındaki muhaliflerine yönelik takip ve […]


  • DEPREM VE DEPREM GİBİ OLAYLAR

    DEPREM VE DEPREM GİBİ OLAYLAR

    Benim de yazarları arasında bulunduğum “Bütün Dünya Dergisi’nin” son sayısında değerli gazeteci rahmetli Mete Akyol’un da bir yazısı var.Yazıların konusu günün en önemli olaylarından olan […]


  • İstifa Kültürü

    İstifa Kültürü

    Ortada bir başarı varsa, benim başarımdır, Bir başarısızlık varsa, benimle ne alakası var… Bu nereden geliyor biliyormusunuz? Çocukluktan. Son beş nesil böyle yetişti, belki daha […]



by