PKK ; Hain saldırının telsiz konuşmaları

8 Mehmetçiğin şehit olduğu Yeşiltaş baskınının ayrıntıları ortaya çıktı. - PKK hain saldirinin emrini o verdi kopya

8 Mehmetçiğin şehit olduğu Yeşiltaş baskınının ayrıntıları ortaya çıktı.

8 Mehmetçiğin şehit olduğu Yeşiltaş baskınının ayrıntıları ortaya çıktı. - PKK hain saldirinin emrini o verdi kopya
Tarih: 20 Haziran 2012 Çarşamba Saat: 09:03

Emir Bahoz Erdal’dan geldi. Zağros saha sorumlusu Mehmet Can Gürhan tarafından planlanan eylem, başında Azap Siser kod adlı Ekrem Güney’in bulunduğu Küçük Cido Taburu tarafından gerçekleştirildi. 

Önce Leyla Zana konuştu, ‘Bu sorunu ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çöker’ dedi. Ardından Kandilden mesajlar gelmeye başladı. Silah bırakmanın hatta barışın çok yakın olduğu söylendi. İşte böyle bir ortamda Türkiye yine kanlı bir saldırı, yine bir karakol baskını ile uyandı. Peki saldırı nasıl gerçekleşti? Olayı kimler planladı? 
  
200 kişilik ekip 
  
İstihbarat birimlerinin yaptığı araştırmaya göre eylemin emri, PKK’nın şahin kanadında yer alan, Suriye asıldı, Bahoz Erdal kodadlı Fehman Hüseyin tarafından verildi. Bahoz Erdal eylem emrini Zağros alan sorumlu ‘Reşit Dostum’ ve ‘Reşit Ersi’ kod adların kullanan “Mehmet Can Gürhan’a verdi. Reşit Dostum da eylem için kendilerine ‘Küçük kardeş taburu’ anlamına gelen ‘Küçük Cido Taburu’nu seçti. Bu gurubun başında ise eski Erzurum sorumlusu ‘Azap Siser’ kodadlı Ekrem Güney bulunuyor. Yaklaşık 200 kişiden oluşan bu ekip, Zap, Avaşin ve Basyan üzerinden sınırı geçerek eylemi gerçekleştirdi. 

Çukurca da aynı ekibin işi
 
Kim bu PKK’lılar? Bahoz Erdal ismi daha önce de gündeme geldi. Özellikle Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin gerilmesinden sonra Bahoz Erdal, PKK’nın bütün kanlı eylemlerinin arkasındaki isim olarak dikkat çekti. Hatta Uludere olayında da savaş uçaklarının Bahoz Erdal’ın tespit edilmesi üzerine havalandığı ve kaçakçıları ‘Bahoz Erdal ve adamları’ olduğu düşünerek bombalandığı iddia edilmişti. Saldırıdaki ikinci isim Reşit Dostum ve Reşit Ersi kod adlarını kullanan Mehmet Can Gürhan. Gürhan’ın adı daha önce 19 Ekim 2011 tarihinde gerçekleşen Çukurca baskınında da geçmişti. 24 askerin şehit olduğu Çukurca baskınından sonra yürütülen operasyonlarda ele geçirilen bilgisayarda, baskının Mehmet Can Gürhan tarafından yönetildiğine dair belgelere ulaşılmıştı. 
  
Telsiz konuşmaları 
  
Azat Siser kod adlı ve Batman doğumlu Ekrem Güney bu baskında grubun başındaki isim olarak dikkat çekti. PKK’lı bu terörist gurubunun telsiz konuşmaları, emniyet tarafından tespit edilmişti. Son olarak Şubat ayı içinde PKK’lı teröristler Çukurca’ya 10 ayrı noktadan saldırı düzenlemiş ancak emniyet birimlerinin anında karşılık vermesi ile başarı sağlayamamışlardı. Bu olaydan sonra Mehmet Can Gürhan ile Ekrem Güney’in telsiz konuşmaları tespit edildi. İşte o konuşmalar… 
  
Reşit Dostum: Rengin hazırlıklar tamam mı? 
  
Rengin Botan: Tamam Başkan. 
  
Reşit Dostum: Bak Rengin geçen sefer Çukurca olmadı Azad’ı uyar. 
  
Rengin Botan: Tamam. 
  
Reşit Dostum: Çukurca’da büyük zaafiyet oluşmuş. Arkadaşların moralleri bozuk. 
  
Rengin Botan: Tamam Başkan bir daha olmayacak. 
  
Rengin Botan: Azat orda mısın? Başkan söyledi. 
  
Azat Sisar: Burdayım. 
  
Rengin Botan: Hazırlıklar hızlandırılsın, arkadaşların moralleri bozuk geçenden dolayı. 
  
Azat Sisar: Tamam bu sefer olacak. Arkadaşlar morallerini bozmasın Rengin. 

Okumaya devam et  Öldürülen PKK’lılar bakın nereli çıktı?

 

5 Yıl sonra yine aynı kader

21 Ekim 2007 tarihinde yine yürekler dağlandı. Dağlıca’daki komando taburuna yapılan baskında 16 asker şehit olurken 8 asker de kaçırıldı. Sınırı 4 kilometre geçerek gelen yaklaşık 200 PKK’lı tarafından gerçekleştirilen bu olay, terörle mücadelede özellikle korunaksız karakolları tekrar gündeme getirdi. Bu olaydan sonra TOKİ tarafından güçsüz karakolların güçlendirilmesi için düğmeye basıldı. 250 karakolun yenilenmesine karar verildi. 2008 yılında dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından TOKİ ve Milli Savumna Bakanlığı arasında protokol imzalandı. İmzalardan hemen sonra yaklaşık 150 karakolun inşaasına başlandı. Bu kapsamda 10 adet karakol da bitirildi ve TSK’ya teslim edildi. Dış duvarları roketatara dayanıklı olması için 80 santim kalındığında planlandığı ve roket bile işlemediği için adına ‘kalekol’ dendi. Yapılması planlanan karakollar arasında, dün sabah saldırıya uğraşan ve bir vadinin dibinde bulunan Yeşiltaş Karakolu da bulunuyordu. Konumu gereği büyük risk taşıyan ancak şimdiye kadar baskın yemeyen, ancak çevresinde birçok çatışmanın yaşandığı karakol, aradan 5 yıl geçmesine rağmen yenilenemedi. Sonunda havan mermisinin isabet etmesiyle 8 Mehmetçik Yeşiltaş’ta şehit oldu.

—————————–

Velbert, 18.06.2012

BASIN AÇIKLAMASI 

Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç beyin; “Silahlar susarsa, Tröristbaşına ev hapsi düşünülebilir” ifadesini kınıyoruz.

Ayni şekilde CHP Genel Baskani Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yöndeki beyanını ve tutumunuda kınıyoruz.

35.000’nin üzerinde Insanımızın katilinin, binlerce güvenlik görevlimiz ve masum insanlarımızın ve hatta kundaktaki bebeklerin katili olan eli kanlı bir Terör örgütü liderinin cezasının ev hapsine çevrilmesine ilişkin, gerek Basbakan Yardımcısı sn. Bülent Arınç ve gerekse de sn. CHP Genel Başkanı Kemal Kiliçdaroğlu’nun ifadeleri Milletimizde bir şaşkınlık yaratmış ve Milletimizi derinden yaralamıştır.

Okumaya devam et  Sekiz şehit verdiğimiz Dağlıca saldırısında dikkat çeken ayrıntı

Politikacılarımızın mide bulandıran bu sorumsuz açıklamaları, halkımızda “acaba bu Politikacılarımız PKK’ya ve Israil tasarımı olan BOP Projesine mi hizmet ediyor?” sorusunu uyandırmış ve bu durum mümtaz Milletimizde bir  infial yaratmak üzeredir.

Türk Milletinin vermiş olduğu emaneti “biz %50 oy aldık” diye hiç kimsenin kötüye kullanma hakkı yoktur. Iktidarlar Milletten aldıkları vekaleti, dürüst ve adil kullanmak zorundadırlar. Geçmişte emaneti kötüye kullanmak isteyenlere, bu Milletin gerekli dersi vermis olduğunu ve bunların ülkemize ve Milletimize ödettiği ağır faturaların bedelini, siyaset sahsenesinde silinerek ödemişlerdir.

Mukaddes Vatan ve Milletimiz için terörle canları pahasına mücadele etmis yüzlerce komutan  ve yüzlerce Gazeteci hiç bir hüküm giymeden, suçunun ne olduğunu bilmeden yılladır cezaevlerinde yatarken, terörist başı için böyle bir öneri düşünülebilir diyenlerin acaba hiç mi yüzler kızarmamaktadır?  Hiç mi utanmamaktadırlar? Katiller ve insan kasapları  için nasıl böyle bir öneriye sıicak bakarlar? Dağlarda bu Vatan uğruna şehit düşen Kahraman Mehmetçiğe ihanet ettikleri aklarının ucuna gelmemektemidirler?   Allah korkusu olan veya kendini demokrat sayan hiç bir kimse ne böyle bir öneri yapar, ne de böyle bir öneriye sıcak bakar.

Eline silah alıp devlete karşı kurşun sıkan terör örgütlerinin ve üyelerinin, ister gelişmiş olsun, ister gelişmemiş olsun,  dünyanın her ülkesindeki cezası aşağı yukarı bellidir. Terör örgütün üyeleri ve yöneticileri ise bu politikacılar tarafindan ödüllendilirilmek istenmektedirler.

Insan öldüren kişilerin cezaları ise mukaddes kitabimiz Kur’an-ı Kerim’de ayetler ile belirlenmiş ve sabittir. Müslüman olduğuna herdaim vurgu yapan sn. Bülent Arınç, acaba Allah’ın bu konudaki ayetini beğenmemekte yada yanlış mı bulmaktadır? 

Biz sn. Arınç’ın ve yol arkadaşlarının müslümanlığından şüpheye düşmeye başladık. Sn. Kılıçdaroğlu’nu demokrat bilirdik, ondan da şüpheye düşmeye başladık.

Okumaya devam et  Çukurca’da 2 PKK ajanı yakalandı

Acaba bir kaset operasyonu ile CHP’nin başına getirilen Kemal Kılıçdaroğlu, bu günler için mi ve kendine biçilen rolü icra etmek icin mi CHP’nin basina getirilmiştir? Bu konuda AKP ve MIT’in cok ciddi ve planli calışmaları olduğu herkesçe bilinmektedir.

Bizler Türkiyenin bu günlere, BOP Projesi çerçevesinde gelindiği kanaatindeyiz. Istatisklere bakıldığında terör 2002 yılında neredeyse sıfır noktasındayken, bu gün geldiği nokta malumdur. Terörle mücadele yerine, başta Oslo görüsmeleri ve Silopi faciasi olmak üzere, terörle müzakere yönünde hareket edilmiştir. Bu yöntemin ise terör örgütünü cesaretlendirdiği ve terör örgütünün ülkemizin Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesinde insiyatifi kısmen ele almasına sebep olduğu ise ortadadır.

Siyasi sorumlulukları olan bu iki sahış, kürt kökenli olmalarına rağmen kimse kendilerine “siz başbakan yardımcısı veya CHP’ye Başkan olamazsınız” dememiştir. Dolayısıyla Türkiye’de tipki “GÜLYABANI” gibi suni bir Kürt sorunu yaratılmış ve şimdi ise moda olmuş bu yapay soruna yapay çözümler aranmaktadır. Sözde kürt sorununa çözüm arayanlara, Türkiye’de yaşayan Kürt kökenli vatandalarımızın %60’inin Türkiye’nin batısında yaşadığını ve bu insanlarımızın bile Kürt sorunun ne olduğunu bilmediğini yada tarif edemedigini hatırlatmak isteriz. Bu suni sorun fitnedir.

Doğudaki sorunların, terör, bölücülük, ağalık sorunu, cok çocuk yapma ve dağlık arazi sorunu olduğunu ilgililere hatırlatmak ister, bu sorunların çözümü için kafa yormalarını tavsiye ederiz.

Siyasilere, adaletli ve hakkaniyetli olmalarını, Suriye ve Irak’tan ibret almalarını. Analar ağamasın diye eşkıyaya boyun eğmemelerini ve kula kulluk etmemelerini tavsiye ederiz. Gerek Çanakkale’de ve gerekse de Kurtulus Savaşında analar cok ağlamıstır. Yoksa bu vatan vatan olmazdı. Anadolu Toprakları bedeli ağır olan bir Vatandır.

Selam ve saygılarımla,

Dipl. İng. İsa İlyasoglu

Almanya Türk Dernekleri Birliği Başkanı

22 Temmuz 2007 TBMM Millet Vekili Aday Adayı

———

 

.

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir