NATO Nereye Koşuyor?

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı

Çok kutuplu bir dünyaya geçiş sürecinde, ABD hegemonyasının kolektif gücü konumunda bulunan NATO, Soğuk Savaş sonrası dönemde önemli bir zirveyi daha gerçekleştiriyor. Zirvenin bu seferki adresi Şikago.

Adres, aynı zamanda zirveye de adını vermiş durumda…

Varlık nedeninin ortadan kalkmasıyla birlikte uzunca bir süre Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı - imagesCAUSFVL2kimlik-meşruiyet-misyon sorunu yaşayan ve bu kapsamda kendisine yeni tehdit-rol-misyon arayan örgüt, bugün için gelinen aşamada bu sorununu önemli ölçüde aşmışa benziyor.

Soğuk Savaş döneminde Sovyet (Kızıl) tehdidine karşı inşa edilmiş olan NATO, artık açıktan açığa Amerikan emperyalizminin küresel çaptaki operasyonlarının hem önemli bir müdahale aracı hem de meşrulaştırıcı bir kılıfı olarak ön plana çıkıyor.

Ve aynı zamanda maliyetleri paylaştırdığı bir ortaklar kulübü…

Bu kapsamda Baltıklardan başlayıp Balkanlara kadar uzanan, oradan da Kafkaslar-Orta Asya üzerinden Çin Seddi’ne kadar geniş bir coğrafyada; öncelikli olarak Rusya ve Çin’i çevreleme politikalarını sahada uygulamaya sokan, terörle mücadele ve barış gücü operasyonları adı altında dünyada istikrar-düzen sağlama misyonunu üstlenen tartışmalı bir “Küresel Jandarma” örgütü ile karşı karşıyayız.

Tartışma-tepkiler sadece “ötekiler” tarafından gündeme getirilen bir mevzu değil. Bilakis, İttifak’ın içindeki bir takım “çatlak” sesler, bir diğer ifadeyle muhalif duruşlar boyutu itibarıyla da artık saklanamayan bir gerçeklik söz konusu.

Bu husus kendisini çok net bir şekilde gerek Irak’ın işgali gerekse de tarihe 08.08.08 Rusya-Gürcistan Savaşı olarak geçen krizde göstermiş bulunmakta. Hatta son olarak Arap Baharı’nın Libya boyutunda yaşanan bir takım görüş ayrılıkları da, NATO içindeki bu çatlağı ortaya koymuştu.

Dolayısıyla, Soğuk Savaş artığı örgütlerden biri olarak NATO, bir taraftan derinleşme ve genişleme eğilimini sürdürürken, diğer taraftan tarihinin en derin kırılma noktalarından birine doğru yürüyüşünü kıta Avrupası üzerinden devam ettiriyor.

Öyle ki, Almanya-Fransa ikilisinin önümüzdeki süreçte alacağı bir takım kararlar ve bu kapsamda ilişkilerin son görüntüsü-boyutu, büyük ölçüde örgütün geleceğini de şekillendireceğe benziyor. Burada, Rusya Federasyonu ile İttifak arasındaki ilişkilerin alabileceği seyri ve buna büyük ölçüde etki edeceğe benzeyen Çin tehdidini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu hususlar, hiç kuşkusuz uzun vadeye yayılmış ve alttan alta etkisini göstermeye başlayacak mevzular olarak ortaya çıkıyor. Bunların daha da ötesinde bugün hem Şikago Zirvesi’ne hem de bundan sonrakilere damgasını vuracak bir takım gelişmeler var ki, bunlardan bahsetmeden süreci sağlıklı analiz edebilmek pek mümkün olmayacaktır.

Bu gelişmelerin başında Afganistan 2014 gelmektedir. Bir diğer ifadeyle ABD’nin bu tarihten (ve belki de bir yıl öncesinden) itibaren bu ülkeden çekilecek olması, NATO’nun geleceği açısından başlı başına bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. NATO, her şeyden önce 2001 sonu itibarıyla Afganistan’ın yeniden inşası sürecinde üstlendiği görevi tam anlamıyla yerine getirememiş bir örgüt olarak başarısız bir şekilde addedilecek ve bundan sonraki süreçte NATO’ya kuşkuyla bakılacaktır. Bunun dışında, NATO’nun bu ülkede yol açtığı sivil kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda, bu örgütün sicili noktasında ciddi soru işaretleri gündeme gelecektir.

Nitekim Afganistan’da başta ABD kuvvetleri olmak üzere, NATO güçlerine karşı başlayan topyekûn tepki ve saldırıların altında da bu yatmaktadır. Dolayısıyla birçok üye ülke, artan kamuoyu baskıları üzerine bu ülkeden askerlerini çekmek için uzunca bir süredir sıraya girmiş vaziyetteler. Hatta hatırlanacağı üzere, Afganistan’dan askerlerini çekmek isteyen bazı ülkelerde hükümetler düşmüş, bazılarında da metrolar başta olmak üzere, patlamalar meydana gelmişti.

İran krizi ve Arap Baharı’ndaki belirsizlikler de burada NATO’nun önünde önemli birer sınav alanı olarak durmaktadır. Bu kapsamda uygulamaya geçirilen füze kalkanı projesine Rusya’nın verdiği sert yanıt ve tehditler ile birlikte, Rusya ve İran’ın Suriye krizinde çizdiği kırmızı çizgiler de hiç kuşkusuz ABD’yi üye ülkeler karşısında Zirve’de epey terleteceğe benzemektedir.

NATO üyelerinin önemli bir kısmı, Örgüt’ün dünyada kutuplaştırma sürecini önemli ölçüde arttırdığının farkındadır. Bu da onlar açısından mevcut ekonomik krizde daha fazla savunma harcamaları ve İttifak’a katkı anlamına gelmektedir ki, başta Almanya olmak üzere, üye ülkeler bu konuda Amerika ile ters düşmeye başlamışlardır. Bu bağlamda Bükreş Zirvesi’nde de görüldüğü üzere, kıta Avrupası ağırlıklı NATO üyesi ülkeler, Rusya ile karşı karşıya gelmek ve ABD’ye daha fazla bağımlı olmak istememektedirler.

Peki, Türkiye tüm bu gelişmelerin neresinde yer almakta ve olayları nasıl değerlendirmektedir? Bir diğer ifadeyle Zirve öncesi yaşanan gelişmeler ve alınacak kararlar, Türkiye-NATO ilişkilerinde nasıl bir geleceğe yol açacaktır? “Merkez Ülke” bu sürecin neresinde yer almaktadır? Bir sonraki yazımızda bu mevzular üzerinde duracağız.

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL, USGAM Başkanı - imagesCAUSFVL2

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Turkish Forum Editör, İngilizce, Almanca, Türkçe. Sitemizde Medya takibi ve editörlük yapmak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  2. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  3. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  4. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  5. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]


  • Fal?-Nazar?-Büyü?

    Fal?-Nazar?-Büyü?

    KUR’AN!Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile ilgili uyaran ayetten sonra kendimize şu […]



Posted

in

,

by